Adamı emekli olduktan sonra, ne aldığı ikramiye, ne aldığı maaş geçim sıkıntısından kurtaramamış. Bayramlarda alacağı biner liralara bile muhtaç hale gelmiş. Sonunda “Bu iş böyle olmayacak!” deyip iş aramaya koyulmuş. Orası senin burası benim derken, yolu hayvanat bahçesine gelmiş. Hayvanat bahçesi müdürüne derdini anlatmış.
Müdür :
“Bizim bahçede bir goril vardı, geçenlerde öldü. Yerine yenisini hemen almanın olanağı yok. Ziyaretçisi de çok olduğu için aklıma şöyle bir formül geldi. Seni onun postuna sokup, kafeste vaziyeti çaktırmadan idare edersen, sana ayda temiz bir iki binlik var!”
Emekli naçar, ne yapsın, hemen teklifi kabul etmiş. Hemen goril postunu giymiş ve kafese girmiş. Ziyaretçilerin attığı fındık ve fıstıkları yiyerek, orada bir ağacın dalında sallanarak işi idare etmeye çalışırken, bir ara eli kayıp yere düşünce, “AY!” diye bağırarak komşu kafesin tel örgüsüne tutunmuş. Bir de ne görsün, burnunun dibinde komşu kafesteki aslan pençesini tel örgüye dayamış homurdanıyor mu!.. Bizimki korkudan :
“Ben gorillikten vazgeçtim, ben emekliyim” diye feryada başlamış.
Komşu kafesteki aslan yavaş sesle :
“Sus ulan şapşal! Sadece sen mi emeklisin burada? Durumu idare et!..
İşte size emeklilerin durumunu anlatan küçük bir anekdot. İster beğenir, ister beğenmezsiniz. Sizlerin bileceği iş!
Esen kalın.