SON DAKİKA
Hava Durumu

 ISLANDI SECCADEM GÖZYAŞLARIYLA

Yazının Giriş Tarihi: 20.10.2022 00:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.10.2022 17:18

Gönlümüzden süzülerek damlayan her damla yaş, göz pınarlarımızdan akarak, yüreğimize işleyen ibadet aşkıdır. O öyle ilâhi bir aşktır ki, her kul bu aşkı yüreğinde hissederek yaşar. Alnımızı secdeye koyduğumuz vakit, rabbimizin huzurunda ellerimiz semâda kendimizi onun dergâhında buluruz. Öyle ki, manevîyat hissine bürünerek, doruklarına kadar hissediyor ve yaşıyorsak, bunun bizim için eşi değeri yoktur. Rabbimizden bize sunulan,  en güzel lezzetli bir ikrâmdır. Bu kadar lezzetli ikramları tadmak herkese nâsip olmaz. Her kul kalbini rabbine açtığında, duâlar ile seslendiğinde yapmış olduğu her duâ kabûl olmaz. Neden? diye sorduğunuzu duyuyor gibiyim. Sebebi yapılan duânın kabûl olması için, zamanı vardır veya hayrolan değildir.

Allah Resûlü (s.a.v) buyurdu: “Birinizin duası, “Rabbime dua ettim de kabul etmedi,” diyerek acele etmediği sürece, mutlaka kabul olunur.” Buhârî. Allah Resûlü (s.a.v) buyurdu: “Kim, şiddetli ve sıkıntılı durumlarında duâsının kabul edilmesinden hoşlanıp, sevinç duyarsa, rahat durumdayken çok dua etsin!” Tirmizî.                

Muhakkak her insanın derdi, sıkıntısı, hastalığı vardır. Bunlar Rabbimin bizlere verdiği imtihanlardır. Bu konuda sizlere yaşanmış bir hikâyeden bahsetmek istiyorum. Onbir ayın sûltanı ramazan ayında bir genç kız, yaşadığı her sıkıntıya rağmen, her gece sahur vaktine kadar Kur’an-ı Kerime sarılır ve sahur hazırlıklarına başlamadan devamlı Kur’an okur. Kur’an okurken gözlerinin önüne sadece peygamber efendimizin kabri önünde,  akan gözyaşları içinde olduğunu fark eder.

Vazgeçmeden her gün gözyaşları içerisinde Kur’an-ı Kerim okumaya devam eder. Yılmadan bıkmadan... Gözleri kıpkırmızı olmuş vaziyette rabbimin huzurunda, tüm derdini sıkıntısını Rabb’ime arz eder.

Kızının her gün gözlerinin kızardığını fark eden babası, sadece gözlerinin içine mânalı bir şekilde bakar. Hiçbir zaman onca sıkıntı ve dert arasında gezinen yüreği, rabbine asla isyan etmez. Sadece rabbine etmiş olduğu duâların kabul olacağı günü bekler. Aradan yıllar geçer ve birçok sıkıntısı için Rabbine etmiş olduğu duâlar kabul olur. Lâkin Yaşamış olduğu sağlık sorunu için, hüzünlü bir ruh halindedir. Kendi içinden sadece Peygamber efendimizin bir hadis-i şerifini devamlı geçirir. Efendimiz, “Allah hüzünlü kalpleri sever” buyurur.

Çok sevdiği akrabasının yanına ailecek misafirliğe giderler. Sohbet muhabbet ederken, vaktin nasıl geçtiğini anlamaz. Artık akşam namazı vaktidir. Akşam namazını kılar ve tesbih çekerken bir şey fark eder. Senelerdir yaşadığı sağlık sorununu o gün akşama kadar geçirmemiştir. Önce afallar şaşırır. Sonra Rabbimin huzurunda secdede ellerini açarak, gözyaşları içerisinde Elhamdülillah diyerek rabbime teşekkür eder.

Çok heyecanlı vaziyette o günün bitmesini bekler. Ve artık saat 12:00’dır. O gün içi içine sığmaz ruh hâli aynı bir çocuk gibi, gönlü mutlu, sevinç ile doludur. Çünkü seneler sonra ilk defa bu sağlık sorununu yaşamamıştır. Onun için Rabbimin verdiği en güzel ikrâmdır ve asra bedeldir belki de...  

 Bizler kaç defa şükrediyoruz yaşadığımız her halimize, hiç düşündünüz mü? Elinde olan bir şeyin kıymetini elinde olmayınca anlarmış insan. Hayat ne kadar inişli çıkışlı olsa da, olanakları zor türlü imtihanlarla dolu olsa da, bizler şükür edâsında olmalıyız. Bir anda pes ederek hayatın bize yaşatmış olduğu zorluklara isyan ederek, ne elde edebiliyoruz. Ruhunuzun yosun tutmuş denizlerde gezinmesini mi isterdiniz? Yoksa berrak bir su misâli akan denizlerde mi? Kalbinizi Allaha açarak Rabb’ime teslimiyet ve tevekkül hâli içerisinde olursak, Rabb’ime yapmış olduğumuz tüm duâlar kabul olacak ve bizleri dergâhında kabul ederek en lezzetli ikramları tattıracaktır.

Esenlikle kalın...

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.