Osmanlı Padişahlarının Ailevi Bilgileri Ve Devirlerinin Önemli Olayları

36. MEHMET – 6. (VAHİDETTİN)

Babası: Abdülmecid

Annesi: Gulüstu Kadın.

Doğum Tarihi: 1861.

Doğum Yeri: İstanbul.

Padişahlığı:1918 – 1922.

Ölüm Tarihi:1926.

Ölüm Yeri: Sen Remo.

Devrinin Önemli Olayları

1918. 1. Dünya savaşının son bulması ve Mondros Mütarekesinin imzası.

1919. İtalyanlar Antalya’ya, Yunanlılar İzmir’e çıkarken, Mustafa Kemal’in Anadolu’ya çıkarak Milli Kurtuluş Hareketinin düzenlemeye başlaması.

1920. İstanbul’un itilaf Devletleri tarafından işgali.

Meclis-i Mebusan’ın kapatılarak temsilcilerinin Malta’ya sürülmesi.

Osmanlı padişahlarını kabaca ailevi bilgileriyle kronolojik olarak devirlerinde meydana gelen olaylarla ortaya koyduğumuzda son zamanda bize televizyon ekranlarında hamasi olaylarla süslenerek anlatılan Osmanlı padişahları anlatımlarıyla uygun düşmeyen bir tarihi anlatımın ortada olduğunu görebiliriz kanaatındayım. Son dönemde televizyon ekranlarında sergilenen dizilerde Osmanlı hanedanının soyunun saf bir şekilde kayı boyundan olduğunu söylememizin zor olduğunu görmekteyiz. Ertuğrul diriliş dizisinde Ertuğrul’un annesi Dodurga boyundan Osman gazinin annesi Kırık boyundan gösterilirken Osman gaziden türeyen Osmanlı hanedan soyunun Şeyh Edebali’nin kızı bala hatundan mı yoksa Osman gazinin ikinci eşi olarak gösterilen Maal hatundan mı bir başka deyişle Malhun hatundan mı geldiği tartışmalı halde görülmektedir. Yavuz Sultan Selime gelene kadar Osmanlı padişahları ve şehzadeleri Anadolu beyliklerinin başındaki beylerin kızları veya kız kardeşleriyle evlendiklerinden Osmanlı hanedanı bu evlilikler nedeniyle Anadolu’daki Oğuz boylarının pek çoğuyla kan akrabası olmuştur. Bu arada Orhan gaziden itibaren fatihe gelinceye kadar Bizans, Trabzon Rum imparatorluğu ve balkanlardaki Bulgar, Sırp, Eflak boğdan prensesleriyle Osmanlı hanedanı erkek üyeleri evlenebildiklerinden Osmanlı hanedanının kökeni Türklük açısından kozmopolik hale gelmiş tartışmalı olmuştur. Daha sonraki dönemde Osmanlı padişahları ve şehzadeleri cariyelerle evlendiğinden Osmanlı padişahları nesil olarak biyolojik açıdan Türklükten uzaklaşmışlardır. Bu nedenle biyolojik açıdan Türklükleri tartışmalı hale gelen Osmanlı hanedanı üyeleri devletinde imparatorluk haline gelmesi nedeniyle Türk ulusunun dışında başka milletlerinde padişahı olmuş başında bulundukları devlet ulusal devlet olmaktan çıkmış bir hanedan devleti olmuştur. Yine son zamanlardaki dizilerde son zamanlardaki yazılı medyada yayınlanan gazete ve kitaplarda Osmanlı padişahları ve yöneticileri dini açıdan icraatlarında evliyalaştırılarak Karamanlılaştırılarak kasıtlı olarak dile getirilmekte Osmanlı tarihi İslam tarihi övülerek geçmişte kalmış bu dönemlere benzer yönetimlere dönülmesi amacıyla toplumumuzun hazırlanmaya çalışıldığını görmekteyiz düşüncesindeyim. Fiili olarak hiç bir savaşa katılmamış 2. Abdülhamid Gazi han diye anılırken pek çok Osmanlı padişahından da evliya diye bahsedilmektedir. Evliya diye bahsedilen Osmanlı padişahlarının pek çoğunun ellerinde kardeş ve yeğenlerinin kanları hatta bazı anlatımlarda dile getirildiği gibi atalarının kanları mevcutken bunların evliyalığından söz edilebilmektedir. Bütün bu anlatımları makul karşılamak haklı bulmak ne derece doğrudur. Bütün bunlara rağmen büyük hun imparatorluğundan başlayarak Mustafa Kemal’e gelinceye kadar yaşamış bütün Türk devletlerinin yöneticileri kendi kafa yapıları ve karakterleri uyarınca ama hanedanlarının çıkarlarına ama tebaalarının çıkarlarına iyi işlerde kötü işlerde yapmışlar ve tarihe mal olmuşalardır. Bizlere düşen görev Türk milleti mensubu bir birey olarak onları değerlendirirken milletimiz açısından yaptıkları işlerin önemine yaptıkları icaraatlerin Türk milletine kazandırdıkları ve kaybettirdikleri hususlar konusunda değerlendirmek onlara bu açıdan değer vermek değerlendirmektir. Umarım Osmanlı padişahlarını da bu anlatımlarımız ışığında değerlendirme konusunda toplumumuza faydalı olabiliriz.