SON DAKİKA

OSMAN GAZİ’DEN MEHMET VAHDETTİN’E KADAR GEÇEN DÖNEME AİT OSMANLI BAŞBAKANLARI, OSMANLI SADRAZAMLARI VE ÖZ GEÇMİŞLERİ -2

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Malkoç Ali Paşa

Malkoç Ali Paşa I. Ahmet saltanatı döneminde 16 Ekim 1603 – 26 Temmuz 1604 tarihleri arasında dokuz ay onbir gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hayatı

Bosnalı Malkoçevic ailesinden olduğu bildirilir.

Bosnalı yeniçeri ağası Salih Ağa’nın kardeşinin oğludur. Enderun‘a çırak olarak girip eğitimini orada görmüştür. Enderum okulundan silahdar olarak çıkma yapmıştır.

Saraydan çıkması ise Temmuz 1601’de Mısır valiliği görevini alması şeklinde olmuştur. Mısır valisi iken 23 Eylül 1603’te III. Mehmed’in sadrazam Yemişçi Hasan Paşa‘yı azledip hemen sonra idam ettirmesinden sonra divanda yetenekli ve faal bir vezirin olmadığı görülmüş ve Mısır’da vali olan Yavuz Ali Paşa sadrazamlık görevine en uygun devlet adamı olduğu kabul edilmiştir. Mısır’a haberci gönderilip Yavuz Ali Paşa’ya acelelikle Mısır’dan gelip sadareti alması için haberci gönderilmiştir. Yavuz Ali Paşa İstanbul’a gelene kadar sedaret kaymakamı olarak Kasım Paşa görevlendirilmiş ve mühr-ü hümayun İstanbul’a yaklaşana kadar geçici olarak hazine-i humayunda saklanmıştır. Mısır’dan karayolu ileHalep yolu ile gelen Yavuz Ali Paşa’nın devlet başkentine yaklaştığı haberi gelince mühr-ü hümayun ona gönderilmiştir.

Yavuz Ali Paşa daha İstanbul’a ulaşmadan III. Mehmed 21 Aralık 1603’te vefat etti. Onun yerine padişah olarak oğlu 14 yaşında bulunan I. Ahmet tahta geçirildi. I. Ahmet’in yaşı küçük olduğu için o zaman kadar gelenek olan sancak beyliği görevi yapmamıştı. I. Ahmed’in cülus gününden bir hafta sonra yeni sadrazam olarak Yavuz Ali Paşa İstanbul’a ulaştı. Yavuz Ali Paşa 1.200.000 altın meblağa varan iki yıllık Mısır hazine katkısını ve Halep hazine katkısını da birlikte getirmişti. Bu hazineden 700 bin altın cülus bahşişi olarak kapıkulu ocaklılarına dağıltıldı.

Yavuz Ali Paşa İstanbul’a yetiştiği zaman Osmanlı orduları iki cephede, batıda Avusturya ve Engürüs (Macaristan) ve doğuda İran cephesinde, sefer halinde idi. Ayrıca Anadolu’da Celalı isyanlarının sonu gelmemişti. Yavuz Ali Paşa önce bir dizi önlemler alarak İstanbul şehrine bir iç düzen getirmeye çalıştı. Narh işlerini ve çarşı pazar denetlemesini çok sıkı olarak yapmaya başladı. Bu önlemlere uymayanlar için ağır cezalar uyguladı. Bu sıkı disiplinli önlemler arasında halkın akşam hava karardıktan sonra sokağa çıkması yasaklanması da bulunmaktaydı.

Yeni sadrazam Avusturya ve İran seferleri için iki değişik serdar-ı ekrem görevlendirilmesini ve kendinin İstanbul’da kalarak koordinasyonu sağlayıcı olarak kalmasını istemekteydi. Fakat genç padişah mutlak olarak Sadrazamın Avusturya cephesi serdar-ı ekremi olmasını irade etti. Osmanlı ordusu 1604 ilkbaharında Avusturya seferi için görkemli bir törenle harekete geçti. O zamana kadar kaptan-ı deryalık yapan ama İran cephesinde tecrübesi olan Cığalazade Yusuf Sinan Paşa ise İran seferi serdarı olarak daha az görkemli olarak sefere başladı.

I. Ahmet genç ve tecrübesiz bir hükümdar olduğu için etrafındaki yakın danışmanlarına çok dayanmakta idi. Bunlar arasında karar ve görev atamalarında baş danışmanı hocası Mustafa Efendi idi. Genç hükümdarın aldığı bazı kararlar ve yaptığı atamalar sadrazamın selahiyetlerini kıracak bir şekilde idi. Yavuz Ali Paşa I. Ahmed’in bu tutumundan aksi etkilenmekteydi. Ayrıca ordu Balkanlarda ilerlerken Yavuz Ali Paşa hasta düşmüştü. Uzunçarşılı, sadrazamın bu hastalığını hükümdarın aldığı aksi kararların neden olduğuna yorumlamaktadır. Ordu, ileri ordugahı olan Belgrad‘a 26 Temmuz 1604‘de geldiğinde geçirdiği hastalıktan Yavuz Ali Paşa beklenmedik bir şekilde vefat etti.

Lala Mehmet Paşa

Lala Mehmed Paşa Bosnalı olup Sokollu Mehmed Paşa’nın amcasının oğludur. Ve ünlü tarihçi Peçevî İbrahim Efendi’nin de dayısı olup Şahinoğullarındandır. Bu büyük aileden Sokollu Mehmed Paşa ile Lala Mehmed Paşa sadrazam olmuşlardır. “Beş devletlü” denilen vezirler de amcazadeleri Ferhad, Derviş ve Mustafa Paşalar ile oğulları Hasan ve İbrahim Paşalardır. Onun 15 yıl yaverliğini yaptı. Enderun’a alınmış ve buradan yetişmiştir. Buradan mirahur olarak ayrıldı ve 1000 Şevvalinde (Temmuz 1592) yeniçeri ağası oldu. 1001 (1593) senesinde meydana gelen bozgunlar üzerine Sadrazam Koca Sinan Paşa’nın teşviki ile açılan Avusturya seferinde, ordunun durumunu takviye için yeniçeri ağası bulunan Lala Mehmed Ağa 18 bin yeniçeri ile Paşa’nın istediği “hazineyi” 28 Ramazan 1002 (17 Haziran 1594) tarihinde Belgrad’a getirdi. 1002’de (1594) Anadolu ve sonra Rumeli beylerbeyi oldu. Anadolu beylerbeyliğinde bulunduğu sırada Avusturya savaşı devam ediyordu. Lala Mehmed Paşa da Estergon Kalesi’nde idi. 70 bin kişilik düşman ordusu 23 Şevval 1003’de (1 Temuz 1595) Estergon’u muhasara etmişti. İki ay sonra 27 Zilhicce 1003’de (2 Eylül 1595) kale kahramanca bir müdafaadan sonra anlaşmalı olarak düşmana teslim edilmiştir.

Teslim şartlarına göre Lala Mehmed Paşa diğer müdafilerle beraber Tuna üzerinden, düşman gemileriyle Vişegrad Kalesi’ne girmişlerdir. Buradan Budin muhafızlığına tayin edilen Paşa 2 Safer 1005’de (25 Eylül 1596) Eğri Kalesi’nin muhasarasına iştirak etmiş ve kale 12 Ekim 1596 tarihinde fethedilmiştir.

Bu sırada 4 Rebiyülevvel 1005’de (26 Ekim 1596) Haçova Meydan Muharebesi kazanılmıştır. Lala Mehmed Paşa Anadolu beylerbeyi olarak ordunun sağ cenahında bulunmuştur. Sol cenahta ise yine bu aileden Sokollu’nun oğlu Hasan Paşa, merkezde de Sultan III. Mehmed bulunuyordu.

9 Muharrem 1010’da (10 Temmuz 1601) Serdarı Ekrem Damat İbrahim Paşa’nın Belgrad’da vefatı üzerine onun tavsiyesiyle Rumeli Beylerbeyliği görevine getirilmiş ve bu tarihte Belgrad’a gelerek görevine başlamıştır.

Lala Mehmed Paşa bu görevde iken 17 Safer 1011 (6 Ağustos 1602) tarihinde İstolni Belgrad’ı şiddetli bir hücum sonunda Avusturyalılardan geri almış ve Budin muhafızı olarak da, burayı muhasara eden düşman kuvvetlerini perişan ettikten sonra 18 Kasım 1602’de onların geri çekilmesini temin etmiştir. Bu başarısından dolayı da üçüncü vezirliğe terfi ettirilerek Macaristan seraskerliğine tayin edilmiştir.

Veziriazam ve Serdarı Ekrem Malkoç Ali Paşa’nın 28 Safer 1013’de (26 Temmuz 1604) Belgrad’da vefatı üzerine Lala Mehmed Paşa Sultan I. Ahmed tarafından sadarete ve Garp serdarlığına getirilmiştir. Macaristan serdarlığı gibi çok önemli mevkilerde bulunan bu kahraman insanın bu mevkilere getirilmesi ordu tarafından coşku ve düşman tarafından da kaygı ile karşılanmıştır.

Lala Mehmed Paşa, 1595 yılında büyük bir üzüntü duyarak terk etmek zorunda kaldığı Estergon Kalesi’ni 10 sene sonra 24 Cemaziyelevvel 1013 (18 Ekim 1604) tarihinde muhasara etmiş fakat kışın gelmesi üzerine Belgrad’a dönmüş, daha sonra da İstanbul’a hareket etmiştir.

21 Mayıs 1605’te İstanbul’dan Belgrad’a hareket etmiş ve 29 Ağustos’ta da Estergon’u muhasara etmiş, otuz beş günde kaleyi vire ile teslim almıştır.

Bu sırada Estergon civarındaki bazı kaleleri de ele geçirmiştir. Mehmed Paşa 20 Kasım 1605’te İstvon Bosckoy’a Rakos sahrasında taç giydirerek yeni Macar Kralı ilân etmiştir. Bu Osmanlı tarihinde emsalsiz bir olaydır. Parlak bir merasimle toplar atılarak gelen Bosckoy, Paşa’nın elini öpmüş ve huzurunda diz çökerek başına tacı koymasını beklemiştir.

Bu değerli ve kahraman veziriazam 14 Safer 1015 (21 Haziran 1606) tarihinde geldiği İstanbul’da vefat etmiştir. Onun Kaptanıderya Derviş M. Paşa tarafından zehirletildiği ileri sürülmektedir.

Lala Mehmed Paşa’nın vefatına:

Acem’e me’mur iken eyvah
Ademe gitti Mehmed Paşa

tarihi düşürülmüştür. Çok yakışıklı olduğu söylenir.

Muhteşem dolamalı lahdi, Sokollu Mehmed Paşa Türbesi önünde ve yazılı medrese kapısının hemen sol tarafındadır. 4 köşe şahidesinde;

Estergon’u fetheden Kefe lâlesi Mehmed Paşa ruhu için Fatiha ibaresi yazılıdır. Kitabede vefat tarihi yazılı değildir.

Lala lakabının lâle isminden galat olduğu şahidesindeki “lâlesi” ibaresinden de anlaşılmaktadır. Onun için Lâle Mehmed Paşa diye de bilinir.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandırma Yaşam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.