KURAN-I KERİM’İ YAŞAMLARININ HER SAFHASINDA BASAMAK ETMEK İSTEYENLER

Değerli okurlarım,

Kuran’la büyümek tabiri pek çok farklı anlamlara gelebilen bir ibaredir. Düşünün bir insan çocukluğundan başlayarak çantasına doldurduğu Kuran’ları satmakla hayata başlamış ve belirgin yaşa gelene kadar hep sattığı bu Kuran’ların parasıyla yaşamışsa yaptığı işten bahsederken ben Kuran’la büyüdüm diyebilir. Yine bir an için düşünelim. Bir çocuk ağladığında susturulmak için kendisine Kuran okunarak susturulmuş hatta Kuran okunarak uyutulmuşsa çocuk bebeklik yaşından çıkıp yetişkin yaşa geldiğinde dinlediği okunan Kuran kıraatlerini kastederek ben Kuran’la büyüdüm diyebilir.

Yine bir çocuk küçük yaştan yetişkin yaşa gelene kadar sürekli Kuran’ı ezberlemekle mükellef tutulmuş ve Kuran’ı ezbere okuyacak şekilde yetiştirilmişse hayatını anlatırken yine ben Kuran’la büyüdüm diyebilir. Daha farklısı olarak bir şahıs çocukluğundan başlayarak birilerine Kuran okuyarak o Kuran okuma karşılığı aldığı parayla geçimi sağlayarak büyüdüyse yine ben Kuran’la büyüdüm demesi pekâlâ mümkündür. Ama bunlardan farklı olarak bir Kuran’la büyümek vardır ki o da kişinin sermayesini, mal varlığını ve itibarını Kuran-ı Kerim’i kendine alet ederek, basamak yaparak geliştirmesi, genişletmesi şeklindeki büyümektir ki böyle kişilerde pekâlâ ben Kuran’la büyüdüm diyebilir. Üstelik bu beyanda bulunan kişilerin beyanında da yani ben Kuran’la büyüdüm sözlerinde de yalan yoktur. Çünkü bu tarz bir ifade aslında bir yalan söyleme değil, bir itiraftır.

Düşünün Kuran’daki hiçbir sureye ve ayete uygun yaşantısı ve davranışı olmayan, görülmeyen bir siyasetçi kalkıp topluma Kuran’daki hükümleri yaşıyorum, bu yaşantıyı tüm topluma hakim kılacağım dese ve bu tür beyanları sürdürüp toplumun idaresini eline geçirse Kuran’ın hükümlerle yasakladığı fuhuşu, zinayı bir oranda ülkeye yaygınlaştırsa Kuran’ın değer verdiği kadını ve özellikle anneyi toplumun en değersiz unsuru haline getirse fakir, fukaranın hakkını yiyip cep ve kese doldurmayı haksız mal elde etmeyi, mal gasp etmeyi kendisine esas faaliyet kabul etse, kendisine ters düşen kendisini engelleyebilecek herkesi haksız suçlamalarla mahkemeye düşürüp cezalandırsa, özgürlüğünden etse işe başladığındaki mal varlığının ve itibarının kat ve kat üstüne çıksa, ben Kuran’la büyüdüm dediğinde hiçbir zaman yalan söylemiş olmayacaktır.

Çünkü hakikaten o bulunduğu seviyeye çıkmak için, o seviyede büyüyebilmek için hakikaten Kuran’ı alet olarak kullanmış ve Kuran sayesinde büyümüştür. Bu yüzden birilerinin karşısına geçip ben Kuran’la büyüdüm diye avaz avaz bağırmakta, caka satmakta baştan sona haklıdır. Ve aslında yalan da söylememektedir. Onu büyüten Kuran’ı okuyup anlamak, Kuran hükümlerine uymak değil; Kuran hakkında hiçbir bilgi sahibi olmayan Kuran’ı okuyup anlamadığı için de papağandan farkı olmayıp kendini Müslüman zanneden cahil insanların onu büyütmesinden, desteklemesinden kaynaklanmaktadır. Şunu açıkça belirtmek isterim ki biz Türk toplumu Kuran’ı kerimi mealinden okuyup sureleri anlamak yerine, Kuran’ı sadece Arapça okuyup manalarını önem vermemeyi sürdürdüğümüz sürece birileri karşımıza geçip bizim saflığımızdan yararlanıp Kuran’la büyümeyi ve bize karşı böbürlenerek ben Kuran’la büyüdüm demeyi sürdürmeye devam edecektir. Milletçe hocaların ağzından değil, müftülerin ağzından değil, Diyanet’in ağzından değil, sure ve ayetleri Kuran meallerinden okuyup öğrenmeliyiz.

Çünkü din adamları makam ve mertebeleri ne olursa olsun siyasetçilerin ve yöneticilerin korkusundan veya etkisinden onların istediği yolda bize yanlış Kuran tasvirleri de vereceklerdir. İnsan imamda olsa müftü de olsa Diyanet İşleri başkanı da olsa insandır. Yanılıp yanlış da söyleyebilecektir. Ama Kuran-ı Kerim Allah kelamıdır. Yalanı ve yanlışı yoktur. Tabi ki meallerde yazanlara göre farklılık gösterebilir bu yüzden tek bir meale bağlı kalmayıp farklı meallerden sure ve ayetlerin anlamlarına bakıp öğrenmeli en doğrusuna göre dinimizin hükümlerine göre dinimizi yaşamalıyız. İşte o zaman birileri Kuran’ı kendisine alet ederek bizi kandırarak mal, mülk açısından itibar açısından büyüme imkânı bulamazken, toplum olarak bizler ahlaki yaşam, ahlaki değer ve İslami yaşam açısından Kuran’a göre büyümüş olur hep birlikte elimizi kalbimizin üstüne koyarak “Elhamdülillah Kuran’la büyüdük” diyebiliriz. Devamı yarın…