SON DAKİKA
Hava Durumu

Atatürk’ü Yaşatmak Demek Atatürk Gibi Yaşamak Demektir

Yazının Giriş Tarihi: 09.11.2022 00:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.11.2022 19:08

10 Kasım, bundan 84 yıl önce Ulu önder Mustafa Kemal fani vücuduyla aramızdan ayrılmış ve yaşanan belirli aşamalar neticesinde Türk milletinin kendisi için hazırladığı abidevi mezar Anıtkabire yerleştirilerek Türk milleti nezdindeki manevi yaşamına başlamıştır.  Bu nedenle Mustafa Kemal Türk milleti açısından hiçbir zaman ölmemiştir. 10 Kasımlarda yapılan Mustafa Kemal’i anma programlarında özellikle askeriyedeki anma programında ismi geçtiğinde içimizde veya aramızda şeklindeki toplu cevaplar yad edilerek manevi yaşamı anma programına katılanlar tarafından hep birlikte teyit edilmektedir.

Şunu da vurgulamak isterim ki Mustafa Kemal hayatta iken onun yaşamına kast edenler şüphesiz olmuştur. Bu gibi şahsiyetlerin esas amacı Mustafa Kemal’in fani vücudunu ortadan kaldırmaktan daha ziyade onun kurtuluş harbinden başlayarak Türkiye Cumhuriyetini ortaya koymasına kadar geçen zaman içinde Türk milletine aşıladığı, kazandırdığı özgür yaşamın milletinin kendi kendini yönetmesinin fikrini bu konudaki düşüncelerini ortadan kaldırmak olduğu düşüncesindeyim.

Bir başka deyişle Mustafa Kemal’i Osmanlı hanedanının Osmanlı devletinin Osmanlı hilafet sisteminin ortadan kaldırıcısı olarak görüp düşünmeleri iddiasında olanları bu ortadan kaldırılan hanedan ve hilafet sisteminin yeniden oluşturulabilmesine Mustafa Kemal’in yaşamının engel olduğunu düşünenlerin onu ortadan kaldırıp Osmanlı sistemini, hilafet sistemini geri getirip cumhuriyet sistemini sona erdirmeyi düşünenlerin amacı olduğu düşüncesindeyim. 

Bu nedenle bu düşüncede olanlar Mustafa Kemal’in ölmesiyle onun hiç yaşamamış gibi olabileceğini düşünenlerin amaç ve çabaları olduğu kanaatindeyim. Ne var ki bu fikir sahipleri yaptığı girişimlerinde ne Mustafa Kemal’i ortadan kaldırabilmişler ne de onun eseri olan cumhuriyet rejimini ve Türkiye büyük millet meclisini ortadan kaldırabilmişlerdir. Bütün çabaları akim kalmış yaptıkları girişimlerin cezasını çekmişlerdir.

Mustafa Kemal manevi yaşamını sürdürmek için bizlere milletine ardından pek çok eserde bırakmıştır. Özellikle yazılı olarak bıraktığı nutuk isimli eseri ve bizzat kaleme aldığı yazılı başka kitaplar yanında bize bıraktığı Türkiye Cumhuriyeti devleti rejimi ve pek çok inkılabı onun armağanı eserleri olarak onun manevi yaşamının sürdüğünü bize teyit etmektedir.

Hatırlatmak isterim dinimize göre üç tür insanın Amel defteri kapanmaz 1.si geride hayırlı evlat bırakanlar 2.si geride topluma faydalı eser bırakanlar ki buna okullar, kitaplar da dahil olma üzere kurumlar bırakanlar söz konusu demektir. 3. Olarak meyve ağacı bırakanlar bu ölçüyü esas alırsak Mustafa Kemal bedeni olarak öldüğünde bu 3 kısasa uygun eserler bırakmış şahsiyettir.  Çünkü Atatürk sıfatıyla ondan sonraki Türk Cumhuriyetinin bütün evlatları onun evladı sayılabilecek özelliktedir. Nasıl evlatlıklar manevi açıdan evlatsa Türkiye Cumhuriyetinin Atatürk zamanında yetişen nesiller onun evlatlarıdır düşüncesindeyim.

Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Türk devleti ve bu devleti oluşturan bu teşkilat yapılan tüm bina ve kuruluşlar onun eseridir. Öyleyse Mustafa Kemal geride bıraktığı bu 3 kısasa uygun eserler manevi açıdan aramızda yaşıyor demektir. Mustafa Kemal’in manevi açıdan yaşaması sadece eserlerinin devamıyla değildir. Çünkü Mustafa Kemalin koyduğu ilkeler, yaptığı inkılaplar, getirdiğini yenilikler ve ortaya koyduğu fikirlerle yaşamaktadır. Bir bireyin fikirleri yaşıyorsa hakim olan anlayışa, inanca göre o birey manevi açıdan ölmemiş yaşıyor demektir.

Nasıl din ortaya koyan Peygamberler koydukları din ile din geçerliliğini koyduğu sürece yaşıyorsa nasıl nazariyat sahibi şahsiyetler ortaya koyduğu nazariyeler teoriler geçerliliğini koruduğu sürece manevi açıdan yaşıyorsa Mustafa Kemal de fikirleri yaşatıldığı sürece yaşıyor demektir. İşte bu nedenle diyorum ki Mustafa Kemal’in bedensel ölümümün gerçekleştiği 10 Kasım gününde onu anarken onu yad ederken onun manevi açıdan aramızda yaşamasını ortaya koymak devam ettirmek istiyorsak onun fikirlerini ilke ve inkılaplarını yaşatmak, devam ettirmek onun düşmanlarını, o düşmanları hedefine varmasını ortadan kaldırmamız şarttır. Bunu gerçekleştirmek için gerektiğinde Mustafa Kemalin gençliğe hitabesinde söylediği gibi damarlarımızdaki kanımıza dayanarak onu dökmek pahasına bile olsa mücadele etmemiz, mücadeleden kaçınmamız şarttır.

Mustafa Kemal’i yaşatmak istiyorsak öncelikle Cumhuriyet rejimini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin laikliği parlamenter sistemi kuvvetler ayrılığı prensibini kabul eden Cumhuriyet rejimimizi mutlaka sürdürmeli onu ayakta tutmalıyız. Ülkemiz toprağından, ülkemiz toprağı sayılan her karış topraktan taviz vermemeli bu toprakları başka birilerine peşkeş çekmekten uzak durmalıyız. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.