Değerli okurlarım, 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya’mızda gerçekleştirilecek G-20 zirvesinin ülkemiz yöneticilerinin hasretle beklediklerini hatta 1 Kasım seçim propagandalarında bile bu toplantıyı zikrederek bugünkü iktidar partisinin kendine göre seçmen karşısında bu toplantıyı propaganda amacıyla dillendirdiğini de düşündüğümü hatırlatmak isterim. Benim görüşüme göre ülkemizde kendi düşüncelerime göre bir demokratik sistem denemeye çalışan Cumhurbaşkanımızın da bu zirveyi ev sahibi devlet başkanı olarak kendi hedeflerine göre icraatlar için yapacağı çalışmalarla değerlendirmeye çalışacaktır. Tabi gerek yürütme organının Anayasamıza göre fiili başkanı olan Başbakan gerek nazari Başkanı olan Cumhurbaşkanı bu zirveyi hem kendi iktidarları hem de kendi iktidarlarına göre yön vermeye çalıştıkları ülkemiz dış siyaseti konusunda fırsat olarak değerlendireceklerdir kanaatini taşımaktayım. Hal böyle olunca ülkemizde toplanacak zirvenin taraflarını oluşturan diğer devlet veya hükümet başkanları da kendi dış siyasetleri açısından bizim yöneticilerimizle yapacakları temaslarla kendi dış siyasetleri için bize bazı yönlendirmeler yapmaya çalışacaklardır. İşi böyle olarak değerlendirirsek aslında ekonomik bir toplantı olan G-20 toplantısı esas amacı olan ekonomik konu ve kararlar dışında gerek toplantıya katılan ülke devlet başkanı veya Başbakanlarının temsilcilerinin birbirleriyle muadilleriyle veya bizdeki muadilleriyle ikili görüşmeler yapmaları da şüphesiz gerçekleşecektir. İşte bu ikili görüşmeler vasıtasıyla G-20 toplantısı ekonomik toplantı olması yanında katıla ülkelerin ekonomilerine yön verme toplantısı olma yanında katılan ülkelerin dış siyasetlerine yön vermede birbirlerini etkileme konusunda da gerçekleştirilecek toplantılara imkan verecek bir buluşma olacaktır. Her ülke ekonomik konular dışında muhataplarından biriyle veya birkaçıyla yapacağı ikili görüşmelerde veya üçlü görüşmelerle kendisi için önemli olan sorunları da görüşecek onların halli konusunda da muhataplarından yardım veya destek isteyecektir. Ülkemizin önemli iki dış sorunu olarak komşumuz Suriye’de yaşanan biz yakından ilgilendirip bizimde yakından ilgilendiğimiz Suriye iç çatışmaları Suriye’den yapılan ülkemizi hedef alan göçlerde ülkemizi hedef alan IŞİD ve PKK terör faaliyetleri de bizim yöneticilerimiz tarafından mutlaka bu toplantıya katılan önemli devlet başkanlarına iletilecek bu konularda yapılan görüşmelerle bu konulara çare aranacak bu konuların uluslararası boyutta girişilecek faaliyetlere yapabileceğimiz katkılar bu çalışmalara katkı yapabilmemiz için onların bize yapabileceği destekler mutlaka muhataplarımıza iletilecektir diye düşünmekteyim. Nitekim öyle görünmektedir ki Suriye’nin iç olayları konusunda Suriye’deki Esad rejiminin devam edip etmemesi konusunda IŞİD ve PKK’nın Irak ve Suriye’deki daha geniş kapsamlı olarak orta doğudaki faaliyetleri konusunda önemli yer ve hak sahibi, yetki sahibi, söz sahibi durumunda gözüken Rusya ve ABD devlet başkanları ile Cumhurbaşkanımız arasında yapılacak ikili görüşmelerde bu konuların görüşülebileceğini düşünmekteyim. Hatta kanaatime göre bu konuların görüşülme olasılığı %90 iken görüşülmeme olasılığı %10 hatta %10’un altında durumundadır. Cumhurbaşkanımızla aynı tarzda görüşmelerin ABD’nin müttefiki durumundaki batılı ülke yöneticileriyle Suudi Arabistan ve İsrail gibi Orta Doğu ülkelerinin yöneticileri veya temsilcileri arasında da geçmesi büyük olasılıktır kanaatini taşımaktayım. Hal böyle olunca Antalya’mızda gerçekleşecek G-20 toplantısı bir ekonomik toplantı olmaktan çok bizim açımızdan Suriye politikamız ve bu politikaylan ilgili uygulamalarımız IŞİD ve PKK terörleriyle ilgili uygulamalarımız açısından ABD bloğuyla Rusya bloğu ile ayrı ayrıda olsa aynı zamanda fikir alışverişi yapabileceğimiz toplantılar yapma imkanı veren bir fırsat olanağı olacaktır. Zaten ülkemiz yönetimi bu nedenle bu toplantıya oldukça büyük önem vermekte bu toplantıya ev sahipliğine önem verip büyük hazırlıklar gerçekleştirmiştir diye düşünmekteyim. Bu zirve sayesinde yapacağı Rusya ABD görüşmeleriyle ülkemiz Suriye siyasetini daha belirgin hale getirecek izlemekte olduğu Suriye politikasında daha aktif veya daha pasif uygulamalara yönelebilecektir kanaatindeyim. Tabi bu aynı şekilde IŞİD ve PKK terör örgütleri karşısındaki siyasi tavır ve davranışlarında da mutlaka etkili olacak o yönlerdeki çalışmalarında da bu görüşmelerden etkilenerek hareket edebilecektir düşüncesini taşımaktayım. Bu yapılması muhtemel ABD Rusya görüşmelerinin gerek Cumhurbaşkanımızın gerek hükümet başkanımızın iç siyaset faaliyetlerinde de etkili olup muhalefet karşısında kendilerini güçlendirebileceğini söylemenin de yanlış olması bence zordur. Nitekim bu toplantı sonrasında gerek Cumhurbaşkanı gerek iktidar daha atak faaliyetlere girişecek kendi kafalarındaki yönetim ve Anayasa konusunda faaliyetlerine daha fazla taraftar kazandırdıklarını düşünüp bu yoldaki çalışmalarına meclis içinde ve dışında daha fazla hız vermeye yönelebileceklerdir kanaatindeyim. Gerçi bu toplantı sahasında iktidara muhalif kitlelerle düzenleyecekler yürüyüş ve propagandalarla katılan devlet temsilcilerine yöneticilerine dertlerini iktidardan şikayetlerini dile getirip iletmeye çalışacaklardır. Ancak iktidar burada görevlendireceği güvenlik güçleri vasıtasıyla bu tür faaliyetleri sınırlandırıp adeta sıfıra indireceğinden muhalif kanatların bu toplantıdan kendi hesaplarına fayda ve yarar çıkarmaları imkansızdır. Sözün kısası G-20 toplantısı her ne kadar Uluslar arası bir ekonomik toplantı bir ekonomik zirve ise de bunun yanında ülkemiz iktidarına dış siyaset özellikle Suriye konusundaki siyasetini terör örgütleri karşısındaki siyasetini yeniden belirleyip düzenleme imkanı, yönlendirme imkanı sağlayacak aynı zamanda da iç siyasetteki icraatlarında rakiplerine muhaliflerine karşı kendisine dış destek sağlama veya sağlamış görüntüsü vererek üstünlük temin etmesini getirecek bir Uluslar arası toplantı fırsatı da olabilir düşüncesine sahibim. Bütün bunlardan sonra Suriye’ye yakın bir sahada yapılması nedeniyle Suriye’deki olaylara taraf olan ülkelerin büyük çoğunluğunu özellikle Suriye olaylarından en çok etkilenip bu olaylarda fiili rol oynayan ülkeleri bir araya getiren bir toplantı olması nedeniyle kafamda Antalya’da toplanacak g-20 zirvesini bir nevi Suriye konulu zirve saymak mümkün mü? Sorusu çınlamakta kafam bu soruya cevap aramaktadır. Bu sorunun cevabını bize bu toplantıda ortaya konulan ortak metin veya bu toplantı sırasında yapılan farklı devletlerin birbirleriye yaptığı ikili üçlü toplantıların yazılı metinleri verecektir. Bize düşen bekleyip görmektir.