Politika adına, politika namına, her türlü davranışı meşru gösterme anlayışı yanlıştır. Bir kere politika mutlaka ve mutlaka hukuka dayalı olmalıdır. Bir başka deyimle, politikanın sınırları hukuk devletinin çizdiği çizgilerin içinde kalmalıdır.
Bir memlekette “hukuk devleti”nin kurulması çok mu önemlidir? Hiç kuşkusuz çok önemlidir.
Adına “Türkiye, hukuk devleti” demişsin sonra “hukuku” “guga” çevirmişsin.
Sen; dini siyasete alet edersen, manevi değerleri sadece kendine ait zannedersen, kederde ve kıvançta beraber olmayı hazmedemezsen, senin hukuktan ve demokrasiden söz etmeye hakkın olamaz.
Sanki politika, hiçbir ahlak kavramı tanımama, istediğine istediğini söyleme, hakaret etme, aynı düşüncede olmayanları düşman gibi gösterme kapısıdır.
CHP Genel Başkanına yapılan saldırı; demokrasiyi içine sindiremeyen, biz-siz ayrımcılığı yapan iktidarın, çirkin dilli siyasetçilerin bugüne kadar yaptığı yanlış uygulama ve yanlış söylemlerin sonucudur.
Alt tarafı bir yerel seçim… Yerel seçimi bile beka meselesi yaptınız.
Türk halkının en kutsal bütünü olan “aile”yi bile çirkin söylemlerinizle parçaladınız. Babaları oğullarına, kızları analarına düşman ettiniz.
Üç beş oy fazla alabilmek için sizlere karşı ittifak kurmuş siyasi partileri PKK’lı diye adlandırdınız, utanmadan “zillet” ittifakı yakıştırması yaptınız.
Seçim bitti hala çirkin olduğu kadar bölücülükle eş değer olan nefret dilinden vazgeçmediniz. Bunun adı politika olmaz. Bu çeşit çirkin söylemler faşist söylemlerdir.
Yeter artık!
Tahrip ettikleriniz yeter artık…
Yapmayın beyler, etmeyin efendiler…
Sayın CHP Genel Başkanına yapılan linç girişiminde siz, siyasi erkin sahipleri suçlusunuz. Sizin borazanlığınızı yapan basınınız suçludur.
Yeter artık!
Artık huzur istiyoruz.
YETER ARTIK!