SORULAR VE CEVAPLAR!

    Kaç gündür eş, dost soruyor, “Bu milletvekili aday sıralamasına göre kaç milletvekili çıkarırız?” diye. “Hele bir diğer partilerin adayları belli olsun…” diye geçiştirmeye çalışsak ta soruları soranlar da bir inat. İlle de bendenizden hoşlarına gidecek bir yanıt bekliyorlar. Sağ olsunlar, eksik olmasınlar böyle soru soran dostlarım.
    Bazılarına bir fıkra anlattım. Bu fıkrayı birbirlerine aktarmışlar ki dostlarımdan biri, “Bu fıkra hoşuma gitti rica etsem bir kez daha anlatır mısın?” deyince ne yapalım okuyucu velinimetimiz deyip kaleme sarıldık. Hele serde dostluk ta olunca isteklere “amenna” dememek ayıp olur.
    Adam idam mahkûmu, asılacak, son arzusunu sormuşlar. Adam, “Padişahın atına Arapça öğreteceğim, bana bir yıl süre tanıyın eğer at Arapça konuşmazsa o zaman asın!” demiş.  Padişah ta izin vermiş. Adam almış atı dolaştırıyor, dolaşırken de habire kendi kendine bir şeyler mırıldanıyormuş.
    Biri yanına yaklaşmış:
    -Ulan sende bir numara var, hiç at Arapça öğrenir mi?
    İdam mahkûmu, adamın kulağına eğilmiş:
    -Bak arkadaş, dört ihtimal var! Ya padişah ölür, ya at ölür, ya ben ecelimle ölürüm, ya da at Arapça öğrenir! Daha bir yıl var, kim öle kim kala!
*    *    *    *    *    *    *    *    
    Kıssadan hisse…
    7 Haziran’a iki ay var. Hele bir adaylar ortaya çıksın, seçim heyecanı bir başlasın, etrafı şöyle bir kollayalım da o zaman atın Arapça öğrenip öğrenemeyeceğine, idam mahkûmu gibi, yorum yaparız.
    Şunun şurasında seçime ne kaldı. CHP’de güzel bir demokrasi örneği yaşandı. Bırakın biraz nefes alalım, bırakın biraz bu demokrasi şöleninin tadını çıkaralım…
    Esen kalın.