SEÇİM SONUÇLARI SONRASI…

Yönetim saltanatını ele geçirme savaşımı veren denenmiş ve denenmemiş politikacıların durumunu anlatmak için kenarından ucundan siyaset sahnesine kısa bir göz atmak yeter.

Değişik partilerin, ideoloji olarak demeyelim de, siyasi argümanları tamamen farklı olan partilerin liderlerinin birbirleriyle dayanışmaya karar vermeleri, halkın karşısına çıkıp, el ele tutuşarak kollarını havaya kaldırıp kardeşliklerini ilan etmelerinin ne anlama geldiğini açıklamama herhalde gerek yok. Çetin Altan’ın 5 Ağustos 2007 tarihinde yazdığı köşe yazısındaki fıkraların birinde şöyle bir anlatıma yer veriyor:

“Adamın biri gidip bir Amerikan bara oturmuş, barmene:

-Birazdan kavga çıkacak, demiş; kavgadan önce bir duble viski ver bana.

Önüne konan duble viskiyi bir yudumda içmiş adam. Sonra da:

-Bir duble daha demiş, kavgadan önce…

Ve böylece bir nefeste 4 duble daha içtikten sonra, yine barmene:

-En iyisi, demiş; sen şişeyi ver bana, kavga başlamadan önce.

Barmen merak etmiş:

Ne kavgası, kavga nerede olacak?

Adam:

-Kavga nerede mi olacak, demiş; bekle biraz, cebimde bir metelik bile olmadığını öğrendiğin zaman…

***

İttifak denilen kardeşlik gösterimlerinin, seçim sonuçlarına ve koltuk paylaşımlarına nasıl yaşayacağını görmek için, (şişedeki viskinin bitmesini) seçimlerin sonuçlarını görmemiz lazım. Kavganın hangi ittifak grubunda çıkacağı mı?

Seçimlerin sonuçlarını görmeden bir şey diyemem!

Neyse, Rıfat Ilgaz‘dan bir şiirle bitirelim yazımız:

İçimizden biri

Eli değnek tutar tutmaz

Çoban oldu;

Sardılar sırtına bazlamayı.

On altı yıl güne verdi karnını,

On altı yıl koyun güttü, kavalsız.

İnsanlar ağayı tanır,

Adını bilmez sorarsan;

Hayvanlardan karabaşı.

Günü yetti, bıyığı bitti,

Okundu künyesi,

Gitti, davulsuz zurnasınız.