“Önce
Ekmekler bozuldu
Sonra her şey
Yazarı, Oktay Akbal
Bence de her şey…
Kırk yıl geçti aradan
Sararmadan solmadan!
Ekmekler nasıl düzelir
Soralım İlhan Selçuk’tan.”
***
Orhan Murat Arıburnu böyle der bir söyleşisinde ve devam eder
UMUT
Dünya döndükçe
Umut fakirin ekmeği
Ye Mehmet ye
Ye Mehmet ye…
Bu dizeler 1940’da yazılıyor ve 1980’de Arıburnu Berlin’den soruyor, “Ekmekler nasıl düzelir?” diye.
İlhan Selçuk makalesinin bir bölümünde şöyle cevap veriyor:
“Fakir ekmeğini düzeltmenin ilk adımı gerçeğe ayaklarını basmayan umutlarını pompalamaktan vazgeçmek olmalıdır. Bozuk ekmeklerin düzelmesi için önce bozuk toplum düzeninin düzelmesi gereğini artık anlamış olmalıyız. Bu iş kolay değildir. Çok uzun süreli bir uğraşı ve çok çetin süreçli bir savaşımı daha baştan göze almak gerekir. Bir şair nasıl bütün yaşamını şiire adamaktan yoksunluk duymuyorsa, bozuk düzeni değiştirmek isteyen kişi de yapacağı işin bilincini özümsemeli.
Ne her gün umut gibi ekmek ne de her gün ekmek gibi umut yemeli… Toplumun kimi dönemlerde coşkunlaşıp umut dalgalarında kulaç atması kimi dönemlerde bunalıp umutsuzluk dalgalarında boğulur gibi olması bu işin gerçeğini özümseyen kişiyi ırgalamamalı…
Toprağı sürüp üretmek, buğdayı değirmende öğüterek bembeyaz un yapmak, hamuru iyice yoğurduktan sonra fırına sürmek…
Diyeceğimiz odur ki, yazar dostlar arada sırada birbirlerinden söz açarlar. Bu ya bir gönül almadır ya da bir yazarın ortaya attığı fikirlerden esinlenip yola çıkarak düşünceyi üretmenin bir yöntemidir.
Bugün sizlerle Orhan M. Arıburnu, Oktay Akbal ve İlhan Selçuk’un birbirlerine nasıl söz açtıklarından hareketle bu güzide insanların isimlerinden, sözlerinden bahsederek gönül kapımızdan onlara sevgimizi gönderdik.
Evet:
EKMEKLER NASIL DÜZELİR?