Mutlaka kazanacağız.
Çünkü bizim kalbimizde insan sevgisi, şarkılarımızda sevda var.
Çünkü bizim şarkılarımız var; şarkılarımız çaldığında kadınımız, erkeğimiz el ele tutuşur horon çekeriz.
Bizde kadın-erkek ayrımı yok. Bizim kadınlarımız arkamızda değil, yanımızda yürüyor…
Kazanacağız.
Er-geç kazanacağız. Çünkü bizim dans eden gençlerimiz var. Biz onlara, okul bahçelerinde erkek-kız el ele aydınlık yarınlara koşmayı öğrettik. Biz onlara Atatürk sevdasını, çağdaşlığa ulaşmanın yolunu öğrettik.
Kazanacağız.
Teslimiyet, biat, kadercilik bize göre değil… İlim, bilim, mantık ve fikirdir bizim yolumuz. Bizim içimizde taassupluk yok, bizde mezhep ayrımcılığı yok, inanç özgürlüğü var. Bizdeki din ve Allah sevgisi hurafelerden uzaktır…
Kazanacağız.
Bizde hakaret dili yok. Hele hele “Adiler, Cibilliyetsiz, Çamur, Çukur, Alçak, Geri zekalı, Dönek, Virüs, Rezil gibi, Terörist gibi küfür dili hiç yok…Bizde saygı var, sevgi dili var…
Kazanacağız.
Biz, Bayrağımıza ve İstiklal Marşı’mıza dil uzatanlarla birlikte değiliz. Kadınımızı hor gören, kadın cinayetlerini önleyecek yasaları hiçe sayanlarla, tarikatlarla, Atatürk düşmanları ile birlikte değiliz. Biz insan sevgisi ile karanlığı değil, aydınlığı seven ve Atamıza ve ilkelerine bağlıyız.
Karanlığı sevmeyiz biz…
Eğer, hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse… Saray yönetimi değil, halkın yönetimi gelecektir…
Çaresi yok, BİZ KAZANACAĞIZ…
Not:(Yazı, Bekir Coşkun’un bir yazısından uyarlanarak yazılmıştır.)