Bizde adettendir, her makam sahibi, işlerinin ne kadar başından aşkın olduğunu göstermek için çok kere iki kulağında iki telefon görürsünüz.
Ne hikmetse, sizler böyle adamlara bir isteğinizi anlatmaya kalkıyorsunuz, hemen telefonları devreye girer. Tabii sizin konuşmanız da güme gider.
Milletvekilleriniz böyle olunca, belediye başkanlarınız onlardan geri kalır mı? Onlar da kimi çift telefon kullanır, kimi korumasına telefonunu verir kimi geldiği gibi belediye makam odasının kapısını söktürür…
Bizim böyle garip huylarımız vardır. Mesela bir zamanlar “Halka dönük” günler vardı. Şimdi bunun yerini “Beyaz masa” “Halk masası” aldı. İşleri bu masalar mı yapar yoksa bu masalar siyasi bir görüşü mü temsil eder bu da ayrı bir gülünç hikayedir vesselam!
İşte bu “Halka dönük” çalışmalarının bir türlüsü bir zamanlar tiyatro konusu olmuş.
Efendim yönetmen saçını sahnede ağartan kadın oyuncuyu almış karşısına:
-Sayın bayan bu oyunda size de rol veriyoruz!
-Teşekkür ederim evladım.
-Fakat bu oyun halka dönük bir oyundur acaba anlayacak mısınız?
-Anlamaya çalışırım evladım.
Provalar başlamış her provada aynı terane:
-Bu oyun halka dönük bir oyundur böyle yorumlayıp oynayacaksınız!
Bir, üç, beş, sahnenin emektar oyuncusu dayanamamış ve patlamış:
-Yani ne demek evladım, halka arkamı dönüp öyle mi oynayacağım?
Şimdi devran değişti. “Halka dönük” çalışma sistemi her yerde başladı. Bunun en güzel örnekleri de belediyelerdir.
Yalnııııız, siyasi erklerin “halka dönük” çalışmaları bir çeşit çağın iletişim teknolojisine takılıverdi. Bu takılma öyle bir hale geldi ki baştakiler ile konulma neredeyse imkansız hale geldi.
Ne diyelim?
Bizde böyle olur, siyasilerin “Halka dönüklük” çalışması.