Kimileri sistemin değişmesini, kimileri ise sistemin devamlılığını savunur. Onlar, süregelen sistemin içinde çıkarını düşünen kesimdir. Sistemin değişmesinden yana olanların içerisinde olanların bir bölümü de, “Böyle gelmiş, böyle gider… sistemi değiştirmek kolay değil ki?..” felsefesi içinde bocalamaktadırlar… Yaşam oyununda, “SİSTEM FİLMİ” çok uzundur. Zira filmin senaryosunu hep güçlü olanlar yazar. Bu kesim, nemalananlardır. Onlar azınlıkta olmalarına rağmen, senaryosunu yazdıkları “SİSTEM” filminde başrol devamlı onlarındır. Diğerleri çoğunluktadır ama, görevleri sadece figüranlıktır.
Sistemin filmleri bazen SİYASET, bazen SERMAYE, bazen de EMEK olarak karşımıza çıkar. Hepsinde kazanan ve kaybeden vardır. Tek değişmeyen kural, kaybedenler sürekli figüran kesimidir…
Düzenin değişmesini isteyenlerle, düzenden dert yanıp, hiçbir girişimde bulunmayanlar VİCDANİ, filmin yazanı ve başrol oyuncusu olarak ise EFRUZ’lardır.
Haldun Taner’in “Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım!” oyununda, EFRUZ ile VİCDANİ tiplerinin karakter yapıları, sanki bugünkü sistemdeki yaşam oyununu anımsatıyor insana.
Haldun Taner’in VİCDAN’İSİ dürüst, namuslu bir adamdır. EFRUZ ise sistem bazın biri….
Oyunda: EFRUZLA kazanır, VİCDANİ’ler kaybeder ama, arada sırada kazandıklarını sana VİCDANİLER de bulunmaktadır.
VİCDANİLE’RİN bazıları oyunda değişiklik yapmak isteseler de başarılı olamazlar. Birincisi oyunu EFRUZ’lar yazmıştır. İkincisi, VİCDANİLER bir türlü bir araya gelemezler, bazıları ise kaderci olmaya alışmışlardır…
Ne yazık ki, bizim VİCDANİ’LER yıllardır bir türlü uyanamamışlardır. Bu gidişle de uyanacaklarını sanmıyorum…
Çok söze ne hacet deyip, Neyzen TEYFİK’in bir dörtlüğü ile sözümüzü bitirelim diyorum ama, yine de “VİCDANİ”LERİN uyanması dileğiyle diyelim…