Bugün Egemenlik Ve Çocuk Bayramı. Çocuk Bayramı, sadece ülkemiz çocuklarına özgü bir bayramdır.
Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının yıldönümü. 1924 yılı 23 Nisan’ında çıkarılan 112 sayılı yasa ile 23 Nisan günü “Ulusal Egemenlik Bayramı” olarak ilan edildi. 1929 yılından itibaren ise yine Atatürk’ün isteğiyle bugün çocuk bayramı ve çocuk haftası olarak kutlanmaya başladı.
Evet, “Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan” sözlerinin kulağımdaki yankılarının günahsızlığı yanında, doğrusunu söylemek gerekiyorsa, bugün içinde yaşadığımız ve yaşayacaklarımızın düşüncesi, sanal bir görüntü görünümündedir. Cumhuriyet’ in kuruluş ilkesi Büyük Millet Meclisi’nin duvarında kocaman harflerle yazılıdır: EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.” “Bugün 23 Nisan neşe doluyor insan” sözleri kulağımda, “Milletvekillerini halkımız mı seçiyor yoksa parti liderleri mi? Egemenliğimiz, milletin midir yoksa başka güçlerin mi? Millet meclisinden geçen çoğu yasalar halkımızın istedikleri mi?” soruları şeklinde yankılanıyor!
Atamız, bir konuşmasında şöyle diyor; “Temel ilkemiz, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ülke ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilir. Ne denli zengin olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus uygar insanlık karşısında uşak olmaktan daha yüksek bir işlem görmeye layık olamaz…”
“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan” sözleri Atamız’ ın bu sözlerini de beraberinde yankılatıyor kulaklarımda. Arkasından da büyük şehirlerimizdeki ekmek parası için, canı pahasına kendini cadde ortasına atarak araba camı silmeye çalışan çocuklarımız aklıma geliyor, Sıska vücudu, kirli elleriyle iskele önünde “boyayalım mı abi?” diye seslenen, boya sandığını zor zahmet taşıyan çocuklarımız… Sabahın ayazında, bazılarının kuş tüylü yastıklarında rüya görmeye çalıştıkları sırada, şehrin caddelerini elleri ve ayakları buz kesmiş bir vaziyette “Simiiiiit, simitçiğiiiii” diye sokak sokak koşuşturan çocuklarımızın sesi yankılanıyor kulaklarımda…
“İsviçre’ de çocuklar ilköğretimi bitirinceye kadar üç dil öğreniyorlarmış. Ayrıca ilgi ve yetenekleri doğrultusunda spordan sanata, akademik eğitimden mesleki eğitime kadar çok geniş bir yelpazede bireye özgü bir eğitim alabiliyorlarmış.”
Nereden de okudum bu satırları? Şimdi, kulağımda yankılarla, bu ülkenin çocuklarıyla bizim çocuklarımızı, hani yalandan “Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan” demeye zorladığımız çocuklarımızı nasıl mukayese edeceğim?
Yok yok…
Ben de bugünlerde çok garip oldum. En iyisi birkaç dakikalığına da olsa, yalancılıktan “Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan” deyip, Bayramımız, Bayramınız kutlu olsun diyerek, tüm çocuklarımıza Nazım’ın dizeleriyle seslenelim:
DÜNYAYI VERELİM ÇOCUKLARA
Dünyayı verelim çocuklara Hiç değilse bir günlüğüne Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar Oynasınlar türküler söyleyerek Yıldızların arasında Dünyayı çocuklara verelim Kocaman bir elma gibi verelim