24 Haziran seçimleri oldu. Başkan Erdoğan seçildi ama seçimlerin sonuçları hiçbir partiyi memnun etmedi.
Seçimler sonrası başta CHP, İP,Ak Parti olmak üzere, kendilerini hemen check up etmeye başladılar. CHP bu seçimde sanki sponsor parti gibi idi, önce İP vekil transferi, sonra Doğu Perinçek’e imza kampanyasında yardı, seçim sürecinde ise İP ve HDP ye seçmen kayışı, buna rağmen Muharrem İnce nin yüzde otuzlarda oy alması ile en çok tartışılan parti oldu.
Partinin organları tartışmaya devam ediyor, kurultay tartışması ise bu gün netleşecek. Yani CHP ya kurultaya gidecek, yada yerel seçimlere bu kadro ile gidecek. Ama her halükarda kavga devam edecek. Meşhur hikayedir. Erdal İnönü Ankara da bir restauranta oturur, yanında bir dostu da vardır, garson gelir, ne yersiniz efendim? Diye soru sorar. Erdal bey, yavrum sen biraz bekle biraz sonra bir CHP li daha gelecek, biz zaten birbirimizi yeriz der.
CHP de yıllardır bu tartışmalar devam eder. Yine yıllarca da devam edeceğe benziyor. Çıkış yolu yok mu? Elbette vardır. Onu da CHP nin anlı şanlı danışmanları ve partinin organları var, bir zahmet çıkış yolunu da onlar buluversin.
Gelelim İP ye, parti müthiş bir reklam ve kampanya ile meydana çıktı, ama toplama bir parti idi, başta milliyetçiyim diyenler başta olmak üzere, dargınlar, kırgınlar, beklenti içinde olanlar vesaire bir çok unsur ile, seçimlere girdi, kendilerinde ise beklenti büyük idi. Ama sonuç tam bir fiyasko ve seçim sonrası tartışmalar ve genel başkan AKŞENER in tekrar aday olmayacağım açıklaması, sonra partililerin YÜZÜNÜ BİZE ÇEVİR adı altında bir sürü girişimi, sonuç o konuda bu gün netleşecek…
Ama parti tam parti olamadığı için Koray AYDIN bile basın açıklamasında sürci lisan edip Liderimiz Devlet BAHÇELİ…deyip, daha sonra genel başkanımız AKŞENER diyebiliyor…
Yani yeni süreç te İP nin de işi zor, 12 Ağustos da genel kongreleri var. Bunun sonucunu o süreç de göreceğiz.
AK PARTİ birinci parti çıktı. Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 alarak başkan oldu. Ama partinin kendisi ise yüzde kırk iki aldı. Yani liderinden on puan az. Bu on puanın ise MHP den geldiği bir gerçek.
Yani AK PARTİ birinci parti olmasına rağmen, bu sonuç başta CUMHURBAŞKANIN olmak üzere siyaset yapan her kesin dikkatini çekti.
Kamuoyu önünde ciddi tartışmalar yapılmasa bile, kapalı kapı arkasında bu tartışmalar devam ediyor. Neden yüzde kırk iki diye?
Ama yeni hükümet kurulması, yeni kabine atanması, yeni sistem değişmesi der iken, işin gerçek boyutu, 18 ağustos da yapılacak olan genel kongre ve sonrasında olacağa benziyor.
Yani deyim yerinde ise 18 Ağustos sonrasında yapılacak olan genel kuruldan sonra dananın kuyruğu kopacak.
Yerel seçimler öncesi, başarı lı olan teşkilatlar ile, başarısız olan teşkilatlar tespit edilip gereken müdahalelerin olacağı kanaati içindeyim.
Birde yerel seçimler de, CUMHURBAŞKANIN deyimi, ile HASBİ olanlar ile HESABI olanlar arasındaki fark belli olacak.
Yıllar dır siyaseti izlemeye çalışırım, bazen içinde, bazen dışında, ama gördüğüm ve bildiğim bir gerçek var. Hesabi olanlar çoğu zaman başta kazanır gibi olur ama daha sonra hep kaybederler, sebebi ise hesapları millet adına değildir, kendi ve yandaşları adına dır. Dava adına değildir ne adına olduğunu bu toplum bilir.
Kısaca durum şimdilik bu gibi…