Bir binbaşımız anlatıyor, Bir şehidimizin evine taziye ye gitmiş idik, Şehidimizin 5-6 yaşlarında bir kızı vardı, Elinde ise mavi bir balonu vardı. Elinden o balonu hiç bırakmıyor idi. Kızım o balonu bana ver dedim. Yok vermem, patlar sonra dedi. Yavrum ben sana binlerce balon alırım dedim. Hayır olmaz, onu bana babam şişirmiş idi, onun içinde babamın nefesi var, eğer o balan patlarsa ben ölürüm yok olurum mahvolurum dedi. (Sosyal medya alıntısı)
ŞEHİTLERİMİZİ UNUTANLARIN, ÇOCUKLARINI UNUTANLARIN KANI KURUSUN.
ÇEVREME DUYARLIYIM, DEĞERLERİME SAHİP ÇIKIYORUM.
Efendim, Diyanet işleri başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor bakanlığı protokol yapmış.
Diyanet okullarda geleceğimizin teminatı olan gençlerimize danışmanlık yapacakmış, seminer yapacaklarmış. Gençlere dinini, diyanetini hatırlatacaklar, değerler eğitiminde değerlerimizi hatırlatacaklar. Yüzyıllardır gelen, gelenek ve göreneklerini hatırlatacaklar. Kötülüklerden uzak, iyiliklere yakın olun diyecekler, çalışın, çalışmak ibadettir diyecekler, çevreye duyarlı olun, çevreyi korumak gericilik değil ilericiktir diyecekler.
Giyiminize dikkat edin, uyuşturucudan uzak durun diyecekler, içkiden, kumardan, sizi her gün ölüme götüren uyuşturucudan uzak durun diyecekler, içki kötülüklerin anasıdır, bazı öğretmenlerinizin her akşam kafayı çektiği gibi siz kafayı çekmeyin. Paranızla aklınızı satmayın diyecekler. İçki içmek ilericilik değil gericiliğin en önemli simgesidir diyecekler…. Diyeceklerde diyecekler.
Bunu anlatacak olan din görevlileri ise üniversite mezunu ve devlet memuru. Yani 657 ye tabi.
Vay anam vay. Bize kendisini ilerici diye takdim eden, ilim diyen, çağdaşlık diyen, çevreciyiz diyen, malum kesimin öncüleri meydanlara çıkmış ağızlarının çıktığı kadar buna karşıyız diyorlar. Bizim din kültürü hocamız var diyorlar. Olabilir, biz yok demiyoruz ki, size bu seminerlere gelecek geçici din görevlisi hocalar uzaydan gelmiyor ki, onlar da ilahiyat mezunu, onlar da bu ülkenin evladı, onlarda devlet memuru, onlar da sizin dincilerin mezun oldukları okullar dan mezun. O halde niye karşısınız.
Mesele hocalar değil, meseleleri din eğitimi değil, mesele bulanık suda balık olur. Çağ dışı zihniyetlerini orta yere koymak, din düşmanıyız, diyanet düşmanıyız diyemiyorlar, okullardaki ilahiyatçıları da milli eğitim bakanlığından alın diyemiyorlar.
Sonra da Mustafa Kemal’in askerleriyiz diye sloganlar atıyorlar. Ula gençler M. Kemal Anıtkabir’den kalksa önce sizi o okulla dan kovar. Ben size önce Diyaneti, sonra genel kurmak başkanlığını aynı kanunla emanet bıraktım. Hatta Rıfat Börekçi hocanın maaşını o günün şartlarında genelkurmay başkanın maaşından beş TL yüksek yaptım der.
Yapmayın beyler, yapmayın. Sen istemiyorsan ben istiyorum, başka veliler istiyor. İlerici iseniz, ilme bilme karşı gelerek, çevreye karşı gelerek, bu milletin değerlerine sahip çıkmaya karşı çıkarak gerici, çağ dışı olmayın.
Gericilik yapmayın, bu aziz milletin değerlerine düşmanlık yapmayın. Yaparsanız bu millet her zaman yaptığı gibi size haddini bildirir vesselam. 28 Mayıs’ı ne çabuk unuttunuz.