SON DAKİKA

AK PARTİ BALIKESİR TEŞKİLATINDA NELER OLUYOR?

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:49

            Balıkesir benim şehrim. Bu şehirde 1975 yılından beri yaşarım. Her ne kadar, zaman zaman Balıkesir den ayrılmış isem de, genelde bu ilimi izlerim. Siyasetini, ticaretini, bürokrasisini, sosyal hayatını hep izlemişimdir.

            Bu ilime çok şey borçlu olduğumu bilirim. Hele gönül verdiğim parti ve sivil toplum örgütlerini ise özellikle izlerim.

            Size bu hafta gönül verdiğim  iki  konudan bahsedeceğim.

            Birincisi AK PARTİ İL TEŞKİLATINDAN.

            Hepimizin bildiği gibi Balıkesir Ak Parti il teşkilatı genelde sık değişir, il başkanları ve yönetimleri ya seçim öncesi, yada seçim sonrası, kimi kongre ile kimi ise il başkanlarının ve yönetimlerinin istifası ile atama yapılır sonra ise seçim, tek liste ile seçime gidilir ve yeni başkan tam siyaseti öğrenecek iken ya seçimlerde aday olur, yada değişik bir sebepten ayrılır. Ama genelde  kaderi budur.

            Genelde de söz dinleyecek genç başkanlar il başkanı yapılır. Eski tecrübesi olan, Balıkesir e uzun yıllar hizmet etmiş olan siyasilerden uzak durulur. Bunun sebebi bellidir. Çünkü BALIKESİR siyaseti Ankara üzerine kurulmuştur. Yeni gelen başkan veya yönetim Ankara ya aday olmasın, bizi rahatsız etmesin.  Bunun bazen istisnaları vardır. Ama istisnalar hepimizin bildiği gibi kaideyi bozmaz.

            Hâlbuki benim teşkilatçılık anlayışımda İl Başkanlığı Millet Vekilliğinden daha önemli bir makamdır. İl vekilleri genelde teşkilatların emrinde çalışır ve teşkilatların beklentilerine cevap vererek daha başarılı olurlar.

            Bu anlayış Son on beş yıldır BALIKESİR siyasetinde yok. Hepimizin bildiği gibi Referandum öncesi Ak Parti Balıkesir il başkanı Hasan DEMİRASLAN getirildi. Daha önce iki defa milletvekilliği aday adaylığı olan, gençlik teşkilatı başkanlığı yapmış Hasan DEMİRASLAN ın il başkanlığı genelde Ak Parti camiasında sevinçle karşılandı. Tecrübeli başkan ise hemen işe koyuldu.

            Lakin bu ara kadın kolları başkanlığının atanmasında umulmadık bir sıkıntı oluştur. Referansı belli olmayan bir Bayan BALIKESİR il kadın kolları başkanı olarak atandı. Balıkesir in siyaset sahnesinde fazla tanımadığı bu isim aynı akşam istifa etti. Sebebi malum. Oğlunun attığı tivitler ve eşinin daha önce belediyede yaşadığı sıkıntılar.

            Bu bayan ın ANKARA dan o kadar hızlı atanmasını kimse anlayamadı. Ama görevden aynı gün alınmasını, herkes anlatı ve bu alınma hareketi herkesi rahatlattı. Sevindirdi.

            Ama asıl sıkıntı bundan sonra başladı. Ak Parti ye yakın olarak bildiğimiz bazı basın ve yayın organları tam sayfa yeni yönetimi karalayıcı, bu olayı bahane ederek genel merkezi karalayıcı haber, başlık, yorumlara başladılar.

            Aslında bu atamadan dolayı,biraz haklıda olabilirler. Ama önemli bir referandum öncesi bunu eskilerin deyimi ile mal bulmuş magrubiler gibi saldırmalarının arkasındaki gerçek ne acaba?

            Bu günden birkaç gün önce ise yeni yönetim ve ekibini istemiyoruz diye Ak Partili bazı  belediye başkanlarının imzasının, yerel bazı etkili ve yetkili olduğuna  inanan kişi tarafından istendiği haberi ise kamuoyuna ulaştı. Daha sonra bu belediye başkanları imzalarını geri aldıklarını yine kamuoyu ile paylaştılar.

            Hele büyükşehir deki iki belediye arasında gözle görülen rekabet, hizmette rekabette elbette fayda vardır.

            Ama Balıkesir merkezin bir kısmının Zekai KAFAOĞLU cu, bir kısmını ise Yücel YILMAZ cı olması, bunu da kamuoyu önünde yapmaları, büyükşehir in ise ağabeylik yapacağı yerde bu iki başkandan birinden yana tavır alması Balıkesir AK PARTİ teşkilatında neler oluyor? Sorusunu sormayı bizlere mecbur kıldı.

            Ben bildim bileli BALIKESİR de siyaset bu. Taa eskilere gitmek gerekirse, Doğru yol döneminde Baki ATAÇ, Sami SÖZAT kavgası, MHP döneminde Hüseyin KALKAN, Aydın  GÖKMEN, Ak Parti döneminde İsmail ÖZGÜN, Edip UĞUR, bu dönemdeki manzara ise malum.

            Yani aynı ilin vekilleri, aynı partinin vekilleri, aynı teşkilatın mensupları birbirlerini yemekten BALIKESİR e hizmet vermeye vakit bulamıyor.

            Bu bana göre kasaba siyasetidir. Bu kasaba siyaseti ile o ile ANKARA nın kaynakları fazla akmaz, o ilde siyaset zorlaşır, hele siyasete ilgi duyanlar, siyasete küser, çünkü konuşacakları siyasetçi bulamazlar. Biri ile görüşseler, başka birileri hemen kulp takar, bu onun adamı, bu bunun adamı diye.

            Bu durum da o partideki ahengi orta yerden kaldırır. Başarı azalır. Seçim kaybedilir. Zaten BALIKESİR deki birçok belediyenin kaybedilişindeki sebeplerden biri budur. Yoksa deniz kenarı olması değildir. İstanbul da  deniz kenarı. Ankara  memur kenti. Bakın bu illerdeki kazanılan seçimlere. Başarısızlık için yüzlerce sebep bulunur. Ama başarı için bir çalışma, iki azim üç samimiyet gerekir.

            Hele REİS gibi bir liderin kurduğu parti de ufak hesaplar yapılmaz. Büyük düşünülür, çünkü yeniden büyük Türkiye nin temelinin atıldığı bu günlerde bu tür kısır kavgalar yapılmaz.

            Zaten REİS olmasa bu türlü kavgaları yapanları ne BALIKESİR tanır, nede Türkiye tanır. O halde REİS in enerjisine yazık etmeyelim. Büyük projelerine engel olmayalım.

            Destek olmayı bırak, gölge etmeyelim o REİS e yeter.

            Bu BALIKESİR hepimizin, bu ülke hepimizin, başkalarının yapamayacakları zararları kendi kendimize vererek, kendi inandığımız emellere zarar vermeyelim.

            Samimi olalım o yeter.

            İKİNCİ İKONU YA GELİNCE

            Memur Sen İl Başkanı beni mahkemeye vermiş.

            Sevineyim mi üzüleyim mi anlayamadım. Herkesin yorgan altına saklandığı en sıkıntılı dönemlerde Memure Sen e bağlı Diyanet Sen i  bir ekiple kuran ve yetki alması için 81 il, 850 ilçeyi defalarca  gidip teşkilatını kuran, kuruluşunun ikinci yılında DİYANET SEN i ve MEMUR SEN KONFEDARASYONUNU  yetki masasına taşımakta büyük gayretleri olan,  daha sonra  hem Diyanet Sen, hem de MEMUR SEN KONFEDARASYONUN da Genel Eğitim Sekreterliği yapan,  sonrada emekli oluncaya kadar MEMUR SEN konfederasyonu na bağlı Sağlık Sen de sade bir üye olarak kalan  bendenizi MEMUR SEN il başkanı Ahmet GÜR bir face yorumumdan dolayı mahkemeye vermiş.

            İyi etmiş, herkes haddini bilsin demiş, ben layüselim, kimse beni tenkit edemez demiş.

            Vallah Memur SEN kurucusu, şahsını taa 1978-1979 yıllarında Mescid-i AKSA şiiri ile tanıdığım, daha sonra bizzat tanıştığım, TÜRKİYE de en çok değer verdiğim sanatçı, fikir ve eylem adamı olan AKİF İNAN abimizin dediği gibi.

            HER EYLEM YENİDEN DİRİLTİR BENİ.

            NEHİRLER DÜŞLERİM GÖL KENARLARINDA…

            Memur Sen İl başkanının beni mahkemeye vermesi bir eylem dir.

            Valla ne diyeyim onur duydum…

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandırma Yaşam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.