Olduğunu sandığımız kişi olup olmadığımızı nasıl anlarız? Şimdi yazı serimizin 2.sorusundan devam ediyoruz. Eğer içinizde bir huzursuzluk, eğer içinizde dolmayan koca bir boşluk, eğer hep "bu hayata bunun için gelmiş olamam, benim başka bir yaşam amacım olmalı, ben potansiyelimi tam gerçekleştiremiyorum, ben kendimi bu hayatta gerek yaptığım işler gerek yaşam tarzım gerek hayatımdaki insanlara baktığımda tam olarak gerçekleştirmiyorum, bir eksik var, bir farklılık var" ya da "yerine oturmamış parçalar var” gibi hissediyorsanız eğer hayatınız genelde geçmişi düşünmek ya da gelecekle ilgili kaygılanmak üzerine kuruluysa çok muhtemel sandığınız kişi olmadığınızı fark etmeniz yakındır. Yani bunlar ardı ardına gelirse bu belirtileri fark eder ve yaşarsanız bilin ki sandığınız kişi değilseniz.
Çünkü anda yaşamı deneyimleyemiyor, kendinizi gerçekleştiremiyorsunuz. Zanlarınız ve yanlış, sağlıksız düşüncelerinizle bir duygu oluşturup o duygunun da getirdiği deneyimleri yaşadığınız için hayatınız da bir simülasyon, bir film demektir. O zaman kendiniz olmadığınız gibi kendinize ait olmayan da bir hayatı yaşıyorsunuz demektir. Bunu da buradan çok rahat anlarsınız. Geçen haftaki yazımızda konuşmuştuk, anda kalmak, anı deneyimlemek ve kararlarımızı anda vermek çok önemlidir. Çünkü andaki deneyimler bizi biz yapar, bizim yaşam amacımıza uygun deneyimleri hayatımıza çeker.
İşte o yüzden tanıdığınız kişi olmadığınızı, zihninizin daha çok geçmişte mi gelecekte mi yoksa anda mı olduğuna bakarak çok rahat bir şekilde anlarsınız. Eğer zihniniz genelde, yani sıklıkla andaysa, anda kalıyorsa çok muhtemelen siz kendinizi gerçekleştiriyor, hayatınıza da olduğunuz kişi -bakın olduğunuzu sandığınız demiyorum- olduğunuz kişi olarak devam ediyorsunuz demektir. O zaman evet, siz sandığınız kişisinizdir. Çünkü buna uygun deneyimler yaşıyorsunuzdur. İşte bu zihninizdeki düşünceleri birkaç gün takip ederek, birkaç gün düşüncelerinizi dışarıdan izleyerek, gözlemleyerek çok rahat bir şekilde sandığınız kişi olup olmadığınızı anlarsınız. Önümüzdeki hafta da sandığımız kişi değilsek ne yapmamız gerektiğini konuşacağız.
Şimdilik hoşça kalın, sevgilerimle...