Sizin Temsil Sisteminiz Hangisi 2. Bölüm

Kızım ilkokul yıllarındayken İngilizce öğretmeni ile veli toplantısında konuşurken, dedi ki bana: Kızınız derste resim yapıyor.

Dedim şikâyet geliyor, sanki başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Sonra devam etti Ebru Hoca: Merak etmeyin, bazı çocuklar böyle dinliyor/

öğreniyor. Soru sorduğumda, cevap veriyor. Ben de öyleydim.

Ancak başka öğretmenleri yanlış anlayabilir.

Aradan yıllar geçti, kızım artık lise sondaydı.

Bir gün matematik öğretmeni ile karşılaştık. Ayaküstü kızımı şikayet etti.

Dedi ki: Kızınız ben ders anlatırken, kalemiyle, silgisiyle

oynuyor, kalemini açıyor.

Ben de kendisine Ebru Hocanın tespitini anlattım.

"Demek ki; ben yanlış

anlayanlardanım." dedi.

Oysa aynı olayı kızım anlattığında durumun daha farklı olduğunu gördüm.

 Öğretmeni dersi anlatırken, o da bir yandan dersi dinliyor bir yandan da kalemini açıyormuş.

Hocası: Kızım sen kaleminle mi oynuyorsun? Demiş.

Kızım da "Evet, ama sizi de dinliyorum hocam.” Diye cevaplamış.

Öğretmeni "EVET!" duyduğu anda sınıfı terk etmiş.

Başka bir yazıda da "ama"yı yazmak farz oldu sanırım.

"Ama" öyle bir kelimedir ki, kendinden önce gelen her şeyi siler, götürür.

Yani aslında kızım öğretmenine onu dinlediğini söylemiş.

O da ukalalık olarak algılamış.

Görseller bir şey dinlerken ya da öğrenirken karalama, resim yapabilir veya başka bir şeyle ilgilenebilir.

Bu karşısındakini dinlemiyor anlamına gelmez.

Kısacası iletişimde olduğunuz kişilerin temsil sistemlerini bilmek, terapide, iletişimde, öğrenmede,

yaşantımızda kolaylıklar sağlar.

Platon der ki; "Bilgi hatırlanandır."

Sizin de burada öğrendiklerinizi hatırlayıp, hayatlarınıza almanız dileğiyle..

Sevgiyle kalın