SON DAKİKA
Hava Durumu

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın Tarihçesi ve Önemi

Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2025 08:28
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2025 08:28

Ne Batı Trakya Cumhuriyeti ne Güney Batı Kafkasya Cumhuriyeti ne Kırım’da ne Azerbaycan’da kurulan geçici Cumhuriyetler uzun ömürlü olamamışlardır. Ne de Türk Milletine kendi kendini yönetme hakkını verebilmişlerdir. Tekrar vurgulamak isterim ki Türk milleti ilk ve son olarak Cumhuriyet rejimi denilen rejimle kurulan devleti kesintisiz yaşatabilecek bir teşekkül olamamışlardır. Bu yüzden TBMM Türklüğün ilk devamlı meclisi olmuştur. Gerçi bugün Atatürk’ü kötülemek maksatlı bazı çevreler gerek gazetelerden gerek televizyon erkanlarından yaptıkları yayınlarla güney batı Kafkasya yönetimi meclisini gerek batı Trakya cumhuriyeti meclisini Türklerin ilk meclisi bu meclislere dayalı hükümetleri Türklerin ilk Cumhuriyet hükümetleri kabul edip gösterseler de gösterme yarışına girişseler de bu çabaları boşunadır, yersizdir.

Çünkü gerek batı Trakya devleti gerekse güney batı Kafkasya geçici hükümeti hatta o bölgede kurulan Kars şura hükümeti Oltu hükümeti gibi hükümetler ve onların teşkilatla oluşumu meclisleri hiçbir zaman uzun süreli olamamışlar. Bu nedenle de gerek bugünkü devletimizin gerek daha sonra ortaya çıkabilecek hiçbiri Türk hükümetinin temeli olamamışlardır. Ankara’da 23 Nisan 1920’de Mustafa Kemal önderliğinde açılan ilk TBMM kendine has yönetim şekli olan meclis hükümeti diyebileceğimiz her yetkiye sahip her icraatı yapan bugünkü tabirle yasama yürütme ve yargı yetkilerini bağrında toplayan bir meclis olarak tarih sahnesinde görünmüş bir oluşumdur.

Şu noktayı da belirtmek isterim ki Mustafa Kemal yaptığı her icraatta kurduğu her teşkilatta tarih olarak başlangıç tarihini hep Türk tarihinden önemli icraat ve oluşum tarihlerinde almıştır. Nitekim TBMM’ni 23 Nisan gününde açtırmış olması da tesadüfi bir tarih değildir. Mustafa Kemal’in bu tarihi TBMM’nin açılış günü olarak belirlemesinde 31 Mart olayı sonrasında İstanbul’u, Sultan Hamid’i destekleyen onun şahsında hilafet sistemine dayalı eski rejimi yeniden kurmak isteyen ve bunda da bir an için muvaffak olan isyancı askerleri ortadan kaldırıp getirilmiş olan 2. Meşrutiyet rejimini ve onun oluşturduğu Osmanlı Meclisi Mebusanının tekrar devlete hakim kılmak için Selanik’ten yola çıkarılan harekat ordusunun İstanbul’daki Davut Paşa kışlasını Mustafa Kemal komutasında işgal ettiği günün tarihi olan 23 nisan tarihini TBMM’nin açılış günü olarak tespit etmiş olması bazı kimselerin belirttiği gibi tesadüfi bir tarih olmaktan çıkarıp düşünülerek tespit edilmiş bir tarih olarak görmemizi gerektiren bir durum ortaya koymaktadır.

Kısaca söylemek gerekirse Mustafa Kemal 31 Mart vakasından sonra 2. Meşrutiyet rejimini kuvvetlendirecek olan askeri harekat olarak harekât ordusuyla Davut Paşa kışlasını işgal altına alıp isyancı halifecileri ve Sultan Hamitçileri tesirsiz hale getirdiği 23 Nisan tarihini bilerek, düşünerek TBMM’nin açılış tarihi yapmıştır.

Yani 31 Mart Vakasını takip eden harekat ordusuyla İstanbul’a giriş gününü Türk milleti için saltanat rejimine darbe vurup cumhuriyet rejimine en yakın bir sistem olan meşrutiyet sistemine geçişi getiren olayların milat tarihi olarak kabul etmesi nedeniyle meşrutiyet rejimiyle yönetilirken yıkılan Osmanlı devletinin yerine kurulacak Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk milleti açısından milletin kendi hakimiyetini kendi oluşturması olaylarının başlangıç tarihi olarak kabul edilmesini istediğinden TBMM’ni bilerek isteyerek 23 Nisan tarihinde açtırmış ve açmıştır.

Üstelik bu tespit edilen tarihi kurtuluş harbi sonrasında Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ilan etmesi de rasgele olmamış, bilinçli olarak gerçekleştirilmiş, tespit edilmiş bir icraatıdır.

İşte bugün 105. Yıl dönümünü değerlendirdiğimiz bu oluşumu Mustafa Kemal Türk milletine özellikle Türk çocuklarına bayram olarak tahsis etmiş bu tahsisle milletin temelini oluşturan çocukları cumhuriyet rejimini ve Türkiye Cumhuriyeti içinde temel kabul ettiğini gözler önüne koyarken dünya üzerinde de sadece Türklere mahsus olan bir özellik olarak ilk çocuk bayramını milletimize kazandırmıştır. Meclisin açılışından bugüne farklı değerlendirme, kutlama safhaları ve şekilleri geçirse de hatta farklı dönemlerde kutlamaları haklı veya haksız belirli sebeplerle ertelense de ulusumuzun ilk bayramlarından biri olan çocuk bayramı ile ila nihayet kutlanacak kutlaması sürecek bir bayramdır düşüncesindeyim. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.