güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk Kadının Hukuki Durumu Hakkında Eser Taramaları

Yazının Giriş Tarihi: 25.06.2021 00:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.06.2021 00:35

Cumhuriyet Devri Kadın Hakları İnkılabı

Cumhuriyet Devrinin en önemli eserlerinden birisinin Kadın Hakları İnkılabı olduğu şüphesizdir. Yüzyıllar boyunca beklenen, özlenen, hayal edilen haklar büyük bir dahinin ve onunla işbirliği eden arkadaşlarının hizmeti ile kanunlaşmış ve Türk Kadınının erkeğe eşit bir vatandaş olma prensibi gerçekleşmiştir.

Kadın Hakları yolundaki ilk çabalar, Mustafa Kemal’in yurdun çeşitli köşelerinde halkla yaptığı konuşmalarda yer almış, daha sonra çok dikkatli bir sıralama ile evvela ailede, ikinci olarak yakın çevrede ve nihayet bütün yurt işlerinde kadına, erkeğe eşit haklar sağlanmıştır.

Atatürk’ün bir milli sır gibi vicdanında taşıdığını söylediği Milletin Büyük Tekamül İstidadı, Türk Kadınında bütün hayatiyetiyle serpilmiş ve kadın her işte, her alanda başarılı çalışmalara koyulmuştur.

Türk Kadını Neden Haklarının Kısıtlanmasına Taraftar Olur

Bunun içindir ki, İstiklal Savaşını temsil eden heykellerde köylü kadını yer almıştır. Ankara’daki zafer heykelinin ön tarafından Türk Askeri, arka tarafında sırtında mermi taşıyan köylü kadını vardır. Adana’daki heykelde, yaralanan kocasının elinden silahı alarak, savaşa devam eden bir kadın tasvir edilmektedir. 1877-1878 Türk-Rus savasında Azaziye zaferinde büyük kahramanlıklar göstererek tarihe geçmiş Nine Hatun’un heykeli de Cumhuriyet Devrinde Erzurum’a dikilmiştir.

Atatürk, düşman vatan topraklarından kovulur kovulmaz kadın hakları lehinde büyük bir harekete geçti. Yeni Türkiye, erkek-kadın bütün vatandaşların eşit haklara sahip olduğu bir memleket olacaktır.

Türk Kadınına Sağlanan Haklar

Şimdi, Medeni Kanun’un kabulü ile Türk kadınına ve dolayısıyla Türk ailesine sağlanan haklar üzerinde duralım;

a) Eki hukuka göre çok eşlilik vardı. Bir Müslüman, aynı zamanda dört kadınla evlenebilirdi. Medeni Kanun, tek kadınla evlenme prensibini koyarak, kadının aile içindeki kişiliğine saygı ve emniyeti sağlamıştır. Sadece bu karakteri, ana inkılaplarımızın öncüsü sıfatını vermeye yeterlidir.

b) Eski hukuka göre yalnız erkek boşama hakkına sahipti. Birçok kere bu fark yersiz, manasız, lüzumsuz bir şekilde kullanılıyordu. Eş kocasının ağzından çıkan bir iki kelime ile “Seni Boşadım” demesiyle, terk olunabiliyordu. Kadın, ancak bazı hallerde yargıca başvurarak, boşanma dileğinde bulunabilirdi. Medeni Kanun boşanmada serbesti usulünü kaldırmıştır. Boşanma ancak belli ve sınırlı sebeplerin varlığı halinde ve mutlaka dava açmak yolu ve mahkeme kararı ile, eşit olarak karı ve kocaya tanınmıştır.

c) Eski Hukukta velilik sıfatı yalnız babaya aitti. Anne, ancak yargıcın kendisini vasi tayin ettiği hallerde velayet hakkını kullanırdı. Medeni Kanunun 262. Maddesinde “ çocuk küçük iken anne ve babasının velayeti altındadır. “ 264. Maddesinde “karı-kocadan birinin ölümü halinde velayet sağ kalan ve boşanma halinde çocuğun mahkeme tevdi olunduğu tarafa ait olur. Çocuk anne ve babasına riayete mecburdur.” Denmektedir.

ç) Eski Hukuka göre, mirasta kadın erkeğe oranla yarı, dörtte bir, yedide veya sekizde bir miras parayı alırdır. Bu suretle kız evladın miras payı, erkek kardeşinin yarısı olurdu. Medeni Kanun’un 439. ve onu izleyen maddelerinde, bu eşitlik açıklanmıştır. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.