güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Türk Kadının Hukuki Durumu Hakkında Eser Taramaları

Yazının Giriş Tarihi: 19.06.2021 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.06.2021 00:05

Türk kadınının toplumdaki yeri erkekler karşısındaki hukuki durumunu tartışmalı duruma sokan devletimizin özellikle İstanbul’da toplanan uluslararası bir toplantıda imza altına aldığı ve ilk imzalayan devlet olduğu uluslararası sahada geçerli kadın hakları sözleşmesini ortadan kaldırıp bu konuda verdiği ve imzaladığı karardan dönüp bu sözleşmedeki taraflılığına son vermesi olayından sonra kadın hakları konusunda ülkemizde toplumumuz ikiye ayrılmış duruma gelmiştir. Ülkemizin önemli bir toplum kesimi kadın haklarının dayanağı haline gelmiş bu sözleşmenin ortadan kaldırılması ve devletimizin bu sözleşmeden çekilmesi olayını benimsememiş ve çeşitli şekilde bu durumu tanımadığını dile getirmiştir. Diğer bir kesim ise bu durumu yerinde bir karar ve yerinde bir çekilme kabul edip desteklediklerini ortaya koymaya başlamışlardır. Bu sebeple kanaatimce toplumumuz ikiye ayrılmış birlik ve beraberliğini kaybetmiş gözükmektedir. Toplumun ikiye bölünmüşlüğünün bence sebebinin Türk toplumunda kadının yerinin öneminin haklarının ve toplum yaşantısında toplum değerlerinin yükselmesinde kadının katkılarının tanınmaması bilinmemesi yatmaktadır. Bu nedenledir ki Türk toplumunun tarih içerisinde yaşadığı dönem ve evrelerin içerisinde kadının değer ve haklarının neler olduğunun öğren ilmesi ve öğretilmesi ihtiyacı mevcuttur düşüncesindeyim. Toplumumuza kadın ve erkeğimize toplum içerisinde kadının yerinin ve katkılarının öğretilmesi için en iyi en geçerli yolun toplumumuzda kadın hakları ve kadının topluma katkıları konusunda yazılmış eserlere bakmak yoluyla olacağı düşüncesindeyim. Bu amaçla kadını ve kadın haklarını tanımak ve tanıtmak için genel kaynaklara baktığımızda şu tür beyanların yer aldığını görürüz:

Asıl konuya girmeden önce, eski Türklerde ve İslamlıkta kadının durumunu çok kısa olarak gözden geçirelim.

“Eski Türkler’de Kadın Hukuku”

Bu konuya ait bilgilerimiz tam olmamakla beraber, bugüne kadar elde edilmiş olanlara göre, kadının durumu iyi idi.

“Amme velayeti Hakan ile Hatun her ikisinde ortak olarak tecelli ettiği için, bir emirname yazıldığı zaman (Hakan emrediyor ki) ibaresi ile başlarsa, ona boyun eğilmezdi. Bir emrin kabul edilmesi için, mutlaka (Hakan ve Hatun emrediyor ki) sözüyle başlaması gerekiyordu. Hakan tek başına bir elçiyi huzuruna kabul edemezdi. Elçiler, ancak sağda hakan ve solda hatun oturdukları bir zamanda, ikisinin birden huzuruna çıkardı. Şölenlerde, kurultaylarda, ibadetlerde, ayinlerde, harp ve sulh meclislerinde hatunda mutlaka Hakanla beraber bulunurdu. kadınlar örtünmeye ait hiçbir kayıtla bağlı değildi.

“Eski Türklerde zevce yalnız bir tane alabilirdi. Emperyalizm devirlerinde Hakanların ve beylerin bu hakiki zevceden başka (kuma)adıyla başka illere mensup odalıkları da alabilirdi. Fakat bu kumalar hakiki zevce mahiyetinde dağıldılar.

“Alelade evlerde, ev ortak olarak, karı ile kocanın ikisine aitti. Çocuklar üzerindeki velilik hassası, baba kadar anaya da aitti.”

Türklerin İslam’ı kabulünden sonra da, bazı yerlerde eski adetlerin bir süre devam ettiği yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır. On dördüncü yüzyılda Türk alemini dolaşmış olan İbn-i Batuta’nın eserinde bu husus açıkça görüldüğü gibi, başka seyyarların yazılarında da, yer almakta ve kadınla erkek arasındaki bu eşitlik seyyahların yazılarında da, yer almakta ve kadınla erkek arasındaki bu eşitlik seyyahları şaşırtmaktadır.

“Her milletin olduğu gibi, Türklerinde bir yazısız hukuk devri vardır. Kanun koyan hukuk adamının çıkışına kadar hukuki işler, bir takım adalet ve anneannelerle çevrilir. Yakutlarda, Kırgızlarda, Orta Asya ve Anadolu Aşiretlerinde bugün İslam’ın ve Çinciliğin mahkum ettiği Batı ve Doğu Türkistanlıların sömürgeleştirdiği zamanımızdaki bu durum bir tarafta aynı hal görülmektedir. Hepsine birden bakıldığı takdirde, bu adetler kadına oldukça iyi bir mevki verir. Nişanlılık, erkeğin kadına verdiği, evlenme ve boşanma meselelerinde demokratik esaslar görülür.

“Eski Türklerde çok eşlilik bulunduğunu hiçbir etnografik araştırma göstermiyor.”

“Boşanmaya gelince, bu örf ve adaletlerce son derece fana karşılanmaktadır. Cengiz yasasına göre boşanmanın erkek aleyhine ölüm cezasıyla karşılandığı göz önüne alınacak ve yasanın Türk adetlerini konu haline soktuğu düşünülecek olursa, erkeğin kadın karşısında ne kadar saygılı bir vaziyette olduğu anlaşılır.” Devam edecek…

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.