güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Ermeni çetelerinin Müslümanlara yaptıkları mezalimi, yakılan yıkılan, harabeye çevrilen şehir, kasaba ve köyleri, bölge halkının çektiği acıları, yaşanan sefaleti yerinde görmeleri için Osmanlı Genel Karargâhı'nın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Alman savaş muhabiri Paul Weitz ile Avusturyalı gazeteci Dr. Stefan Steiner, Türk tarihçisi Prof. Ahmed Refik (Altınay) Bey, Yüzbaşı Fahri Bey ve Almanya'nın eski Erzurum Konsolosu Edgar Anders'le birlikte Nisan 1918'de Doğu Anadolu Vilayetlerini kapsayan bir araştırma ve inceleme gezisi yapmışlardı .

Yapılacak gezinin plan ve programlarını Osmanlı Genel Karargâhı İstihbarat Şefi Yarbay Seyfi Bey'in hazırladığına ve daha yolculuğun başında küçük bir program değişikliği olduğuna değinen Weitz, devamla şunları yazmaktaydı:

14 Nisan 1918-'Gül-Nihal' program gereği Trabzon’a doğru yol alacaktı. Ancak, Başkomutan Enver Paşa Genel Karargâhı ile birlikte vapurdaydı ve 15-16 Nisan gecesi Batum ’un Türklerin eline geçtiği haberini aldı. Bunun üzerine Enver Paşa, kısa bir süre için Trabzon’a uğrayarak, orada bulunan Kafkas Orduları Başkomutanı Vehip Paşa’yı yanına almaya ve derhal Batum’a doğru hareket etmeye karar verdi.

Nazik davetini kabul ederek, ona eşlik ettik. Bu güzel liman şehrinde üç gün kaldıktan sonra Trabzon’a geri döndük. Nisan 20’sinden 23'üne kadar Trabzon’da Vehip Paşa’nın misafiri olduk. Hareket serbestimiz kesinlikle kısıtlanmıştı. Şuradan buradan birtakım bilgiler edinebiliyorduk. Trabzon’da, Almanların varlığından söz etmek mümkün değildi. Buna rağmen Rusların çekilişinden sonra orada kalmış olan Baltık ahalisinden bazı kişiler bulunmaktaydı. Mesela, Hekim Albay Dr. Pieper, Eczacı Berting ve tarihçi Grosset gibi. Ayrıca Trabzon Rum metropoliti Hrisantos da Trabzon'da idi.

Savaşın başlangıcında vilayet merkezindeki Ermeni nüfusunun en çok 4 bin dolayında olduğu tahmin ediliyordu ve Ruslar tarafından defalarca bombalanmasına rağmen şehir çok az zarar görmüştü. Geniş alan üzerine dağınık ancak, oldukça sağlam şekilde inşa edilmiş olan pazar yerinde; şehrin yeniden Türklerin eline geçmesiyle birlikte büyük bir hareketlilik gözlenmekteydi. Osmanlı vatandaşı olan binlerce Rum geri dönmüştü. Sabun, çay, şeker ve gazyağı gibi genelde Ruslardan arta kalan birtakım malzemenin satıldığı dükkânlarda canlı bir alışveriş yapılmaktaydı. Ermenilerin varlığından pek söz edilemezdi. Küçük bir kısmı Osmanlı Devleti'nin dünya savaşına girmesinden kısa bir süre önce Batum ve çevresine göç eden Ermenilerin diğer büyük kısmı ise iç kesimlere sürgün edilmişti. İşgalden hemen sonra, Ruslar bir Ermeni'yi Prens Bebudoffu şehir komutanlığına atadılar. Bebudoff, Türklerden intikam almaya başladı. Sonuncusuna kadar birçok kişi sebepsiz yere idam edildiler.

Trabzon Rum metropoliti Hrisantos, Bebudoffun bu kızgın ve anlaşılmaz davranışları karşısında birçok defa Grandük Nikolay Nikolayeviç katında oldukça etkili ve şiddetli protestolarda bulundu. Bu çıkışlarında başarılı da oldu ve sonunda Bebudoff görevden alındı. General Schwartz şehir komutanlığına atandı. Trabzon'da süre gelen kovuşturma ve kovalamacalar bir anda sona erdi. Değişen yönetim Müslümanlar arasında büyük bir sevinç ve coşku yarattı. Bu generalin insancıl davranışlarıyla Müslümanlar yeniden can ve mal güvenliğine kavuştular. Ancak Rus ihtilalinden hemen sonra Müslümanlar için yeniden korku dolu endişeli günler başladı. Esasta çetelerden oluşturulan iki Ermeni yönetimi Trabzon'u üs edinmişti. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.