güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR - 3

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

I.15.zilhiccel 1205 hic. ve 10 ağustos 1791 tarihinde Sohum ve havalisini muhafaza eylemek şartıyla vezir Abdullah paşanm yerine Trabzon eyaletine Mihmirandan Kuğuzade Süleyman paşaya Rumeli Beylerbeyliği payesiyle tevcih kılınmıştır. Cebehaneden ağa vekili tayin kılman Cebeci Başı ağaya verilen tayinat kafi gelmediğinden başkasına sirayet eylememek şartıyla yevmiye ikf kıye (eski okka) et ve 6 çift ekmek ve bir yem arpanın Trabzon gümrüğü emini tarafından verilmesine dair 3.Selimin tuğralı bir fermanından emredilmiştir.

(Ves.Baş.Arş.M.Ctas.Ask.Dos.23424 Sah.56) Sultan 3.Selim Hanın bu fermanı şöyle başlamaktadır. Emirülümeraülkiram (Kerim olan emirlerin emiri) kebirülküberaülhiham (büyüklerin büyüğü, ulusu) zülkadrü velihtiram(zazi kıymet ve ihtiram sahibi) sahibülizzü velihtişamürmümzî (şeref ihtişam ve imza sahibi) bemezidü inayetülmülkülala (ihsan edilecek pek yüksek mülklerin) çoğalması Süleyman paşa dameti rnualiye (şerefi daim olan) bunu fermanında zikretmek suretiyle, padişah 3.Sultan Selim iltifat ve dualarına mazhar kılınmış olarak Trabzon Valiliğine tayin kılındığı resmi vesikadan anlaşılmaktadır.

İltifatlarına mazhar olmuş, harp ve meydanlarımda gösterdiği yararlılıklar neticesi yani vatan hizmetindeki görevini tam olarak yerine getirmiş olarak alın teriyle ve fedakarlıklarla, Mirmiranlık (Beylerbeyliği) yani Paşalık rütbesini kazanmışsan Kuğuzade Süleyman paşanın bir idareci olarakta, Hic.1204 ve bilhassa 1205 yılında yukarıda (m,n,o,p) fıkralarında açıklandığı gibi bir yıl içinde, bir kale kumandanlığından diğerine koşturulmak ve bu sırada kendisinin ve kapısı halkının aç kalmak pahasına elinde kudret olduğu halde ancak mahalli kadılar vasıtasıyla ahaliden erzak mübayaa ettirmek suretiyle halk menfaatlarını koruyan ve son olarakta bir rütbe daha yükseltirilerek Rumeli Beylerbeyliği payesiyle Trabzon eyaleti valiliğine tayin kılınan ve kendisine vemahiyetine devlet donanmasından bir geminin emrine tahsis kılınan Kuğuzade Süleyman Paşa gibi bir zat ve devlet adamını kendi küçüklüğü ile kıyaslanacak şekilde hafife alma ve alnının teriyle harp meydanlarında devletin tevcih ettiği mirmiranlık yani padişahlık sıfatını kendisinden esirgemek küstahlığını ve nankörlüğünü Görelenin 1943 yılında açılmış Ortaokulu Müdürü Mehmet Dobada isimli kişi aşağıda açıklanacağı şekilde meydana koymuştur.

Bu adamın işgüzarlık göstermek ve bilhassa zamanın partizanlarım memnun etmek, dayandıkları" partiden kuvvet bulan bu adamlara yağcılık, dalkavukluk ve onlara şirin gözükmek ve bu partizanlarca kuğu oğullarından bir zata karşı yaratılmak istenen havayı körüklemek durumuna düşürülen bu zavallı Müdür efendi bir takım uydurma heriflerin telkinatına kapılarak ve yeni açılmış bir okulun yapılacak işlerini bir tarafa iterek tanımadığı bir muhitteki ve kendisi ve okulu ile memleket çocuklan olarak mektebinde okutacağı bir kısım Kuğu oğlu okul çocuklarından başka ilişkisi olmayan kuğu ve kuğu oğlu ailesi için Görele ortaokulu 1945-1946 isimli verakparesi hiçbir vesikaya dayattırmadığı gibi tamamen ağzından dolma istinatlarla güya Süleyman paşayı ve" Kuğu oğullarını kötü göstermek sevdasına düşürülmüştür. Kaldı ki, Lasie Mineure(Küçük asya) yazan Mr.Şarl Teccien’i Fransız olduğu halde"alman göstermesi ve Göreleli manifatura tacirlerinden ilk mektep mezunu Ali Bilgenin tarihine dayanması ve son harpte Rusları karşılamak ve işgal esnasında ilmi kisvesiyle telif edilemeyecek hareketlerde bulunan ve bütün istiklal muhaberesi esnasında rahmetli babam emekli Miralay Ali Rıza bey müdafa-i hukuk cemiyeti başkanlığı yaptığı esnada ve ölünceye kadar menfi tavır takınan ve halkça iyi bir nazarla bakılmayan İlmiyeden eski, Müftü Müştak efendinin şahsi notlarına istinat

eden ve İstanbul’daki Başvekalet Arşiv dairesi vesikalarından haberi dahi olmayan ve böyle ber teşekkülün mevcutiyetinden habersiz Mehmet Dobada'nın bu vadideki cîhaletini ortaya koymuş olan eserinin kıymetinin ne olabileceğinin okurlarının takdirine bırakıyorum. Ayrıca Çepki eşkiyasının baskınına uğramış ve baskı altında Çepnilerin adetleri olan alevilik sapkınlığından halkın kurtulması hususunda Görele’nin idari amiri ve Voyvadası olarak gerek Kuğu İbrahim ağanın gerekse oğlu Süleyman ağa aldıkları tedbirler arasında bir kısım halkın keşapta şahmelik ve Giresun’da Çıtlak kale ve havalisine hicret etmek mecburuyetinde kalmalarını zulüm olarak gösterilmesi halkın sapıklıktan kurtarılarak hidayet yoluna döndürülmesi hususundaki gayretlerin kötüye yorulması cihaletinden de kendini kurtaramamıştır. Görele’de kuğu oğullarının Voyvodalığı 1160 da Kuğu İbrahim ağa ile başlamış, büyük oğlu Süleyman ağa,  sonra paşa onu büyük oğlu Emin bey, onun büyük oğlu Afi Bey’e kadar devam etmiştir.

Sultan Mahmut (Adli) zamanında Umum derebeylik ve vovadalığın lağvıyla son Ali Bey 1260 tarihine kadar gördüğü voyvadalık hizmeti bu suretle sona ermiştir. Bu meyanda Süleyman Paşa bir müddette Karahisarı Şarkide de Voyvadalık vazifesini yapmış ve donanmanın ihtiyacı olan halatları gününde İstanbul’a yetiştirdiği için Kaptanı Deryalıkça yerinde bırakılması padişahtan niyaz edilmiş olduğu Başvekalet arşivindeki M,Cevdet tasnifi dahiliye dosyası No: 10188 vesikadan ve Trabzon tarihi eserlerden öğrenilmiştir ki, biçare müdürün Trabzon tarihlerinden haberi olmadığı anlaşılmaktadır. Müdür efendiyi daha gülünç vaziyete düşüren ve yazdığı eserin uydurmaca olduğuna dair bir delilde Kuğu oğlu mehmet beyi kitabında akrabası Üçüncüzade Ömer paşa ile Trabzon'da görüştürmektedir. Halbuki Trabzon Valisi üçüncüzade Ömer paşa bu vazifeyi" hicri 1150 tarihinde yapmıştır. Kuğu oğullarından gelen ilk Voyvada Kuğu İbrahim ağa bu vazife 1160 tarihinde "getirilmiştir. 15 yıl bu görevde hizmet etmiş ve umumun teveccühünü kazanmış olduğu da Şakir Şevketin ve Kemal Karadeniz’in TRABZON TARİHİ eserlerinde görülmektedir. Esasen yukarıda da yazıldığı gibi Voyvada Kuğu oğlu Mehmet bey yoktur. Biçare Müdür Dobada. Görele idadisi (ortaokulu) olarak açılan ve hemen hemen aynı sene içinde katılan ve müdürlüğünü Dilaver Ergun Fransızca ve beden Terbiyesi hemen aynı sene içinde katılan ve müdürlüğünü Dilaver Ergun Fransızca ve beden Terbiyesi Muallimliğini benim yaptığım ve eski mebus ve müftülerden Şevket Hocanın ulumu diye hocalığım ve merhum Salim Süha'nın Türkçe muallimliğini yaptığı bu okul 1923 yılında Müdüre telkinat yapmış olanlarla tevabii tarafından kapattın İmiş ve bu suretle kendi çocuklarını 21 yıl yani 7 devre tahsil nimetinden mahrum bırakanların ellerine geçirdikleri vazifelerde partiye dayanarak halka yaptıkları zulüm hatta rezaleti, eserin yazıldığı tarihe yakın zamanlarda Görele’de yani 7 devre tahsil nimetinden mahrum bırakanların ellerine geçirdikleri vazifelerde partiye dayanarak halka yaptı klan zulüm ve hatta rezaleti, eserin yazıldığı tarihe yakın zamanlarda Görele’de vazife gören bu müdürün aşağıda sıralayacağım olayları görmemesi ve işitmemesi imkansız iken bu tür adamların telkin ve uydurmalarına kulak vermesi, bir öğretmen olarak teessüfe şayan olduğunu belirtirim. Bundan başka ellerine geçirdikleri vazifelerden faydalanarak 2. dünya harbinde cephelerde vatan bekçiliği yapan Görele'li gençlerin geride bıraktı klan asker ailelerinin bilhassa yardım veriyoruz, erzak veriyoruz gibi bahanelerle hiçbir dinin, vicdan sahibinin ve insanlıkla biraz dahi olsa alakası olan hiçbir ferdin kabul etmeyeceği şekilde çalışmaktan nasırlaşmış ellerinden tutarak genç bilekler resmi mühürü vuruken, bu temastan hayvani ve şehevi zevk almışların iğfalatına kapılarak eser yazmaya kalkışan bu ne yaptığını bilmez Müdür efendi yukarıda açıklanan şekilde Rus cephelerinde at koşturan.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.