güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Tarihi Diziler Amaçlı Hazırlandığından Tarihi Bilgilere Temel Alınmamalıdır

Yazının Giriş Tarihi: 05.08.2024 08:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.08.2024 08:06

Son dönemlerde farklı televizyon kanallarında yayınlanan tarihi konular, bilhassa Türk Tarihi ile ilgili konular, amaçlı olarak gerçek olmayan anlatımlar ifade ediyor düşüncesindeyim. Nitekim TRT1’de sunulan Büyük Selçuklu: Alparslan ve yine yakın konuları işleyen Büyük Selçuklu Sultanı, Melikşah’ın hayatını dile getirdiğini düşündüğüm dizi, filmlerde anlatılan olaylar, sözüm ona detaylı olarak dizide yayınlanırken bu Türk Sultanlarının çevresinde gelişen olaylar bence Selçuklu Hanedanı’nı küçümsemeyi getirebilecek sunumlar ortaya koymaktadır.

Her iki dizi filmde de gerek Sultan Alparslan, gerekse Sultan Melikşah, hanedanın kadın temsilcileri durumunda bulunan eşlerinin veya annelerinin entrikaları bu sultanların icraatları üzerindeki yönlendirmeleri ve onları yönlendirmek amaçlı gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatırken, bu Türk Sultanları daha doğrusu bu Türk Selçuklu Hanedanı, hanedan içine giren farklı hanedanlardan gelme sultan eşleri, sultan gelinleri kendi çıkarlarıyla ilgili yahut geldikleri hanedan lehine bazı faaliyetler yapar durumda gösterilmekte.

Bir oranda Selçuklu Hanedanı’nın erkek bireyleri bu sultan eşlerinin veya Selçuklu Prenslerinin eşlerinin çevirdikleri entrikalarla birbirine düşman hale getirilip, birbiriyle çatışır duruma sokuldukları dizi filmde dile getirilmekte. Bu sunum da bence Selçuklu Sultanlarını veya Prenslerini aciz durumda olup etrafında dönen entrikaları fark etmeyen hanedan kadınlarının veya onların aleti durumuna gelmiş Selçuklu yöneticilerinin yahut tersi olarak kendi çıkarları için entrikalar çeviren devlet adamlarının oyuncağı haline gelmiş hanedan kadınlarının oyunlarını, ihanetlerini fark edemez kişiler olarak tanıtmaktadır.

Yine bu Selçuklu ile ilgili dizilerde senaryoyu çeşitlendirmek amacıyla kullanıldığını düşündüğüm Hasan Sabbah idaresindeki Haşhaşiler’in de abartılı anlatımlarla dile getirildiğini, bu şekilde sunulduğunu düşünmekteyim. Öyle ki Selçuklu Sultanları ile ilgili dizilerde Hasan Sabbah ve Haşhaşiler hatta Bizanslı yöneticiler adeta Selçuklu Devleti’nin içinde örgütlenmiş, Selçuklu Sultanları’nın yapacağı bütün icraatlardan haberdar hatta onların yapacakları icraatları önleyebilme, tesirsiz hale getirme gücüne sahip gösterilmektedirler.

Filmlerdeki bu anlatımlar bizim tarih anlayışımıza, klasik tarih anlatımlarımıza bence ters düşmekte, Selçuklu Hanedanı özellikle Tuğrul Bey, Çağrı Bey, Sultan Alparslan hatta onların büyük veziri Nizamülmülk, bütün hayatlarını Haşhaşiler’in, Hasan Sabbah’ın, Bizans’ın ve onların etkilediği Hristiyan olan Ermenilerin, Anadolu’daki Rum halkının hatta Kafkasya kesimindeki Hristiyan Gürcülerin ihanetleriyle uğraşmak, onlarla mücadele etmek durumunda gösterilmekte ve diyebilirim ki bir yandan Selçuklu Hanedanı içindeki Selçuklu Prensleri’nin ihanetleri ve sürgün ettiği Hristiyan unsurların özellikle sözüm ona İslam gözüken Haşhaşiler’in suikastları sonunda bu Türk büyüklerinin hayatını kaybetmeleri dile getirilmektedir.

Büyük Selçuklular’ın hakkında sunumlar ortaya koyan bu dizi filmlerde olduğu kadar Anadolu Selçukluları’nı konu alan dizi film senaryoları da aynı tarzda sunulmakta Anadolu Selçuklu Hanedanı’nın içinde de yine hanım sultanlar, onlara sırtını dayamış Saadettin Köpek gibi bazı Selçuklu devlet adamları sultanlarına ihanet etmekte, onları yanılgılara düşürüp hatalı icraatlar yaptırmakta hatta Alaaddin Keykubat gibi değerli ve başarılı bir Anadolu Selçuklu Sultanı’nı da başarısız, korkak, hanedan kadınlarının yahut entrikacı devlet adamlarının oyuncağı bir kişilikte gösteren anlatımlar söz konusu olmaktadır. Bence bu tür anlatımlar Ortadoğu’nun nerdeyse tamamına hakim olmuş, Selçuklu Hanedanı’nı, hanedanın erkek bireylerini aciz gösterirken, hanedanın kadın üyelerini entrikacı gösterirken, Türk dünyasının şanlı bir sayfasını oluşturan Selçuklu İmparatorluğu’nu kötülemekte, bir oranda Türklüğü küçümseyici anlatımlar ortaya koyarak seyircileri Türk tarihinden nefret ettirmeye çalışılmaktadır düşüncesindeyim.

Aynı benzer anlatımlar yine Ortadoğu’ya hakim olmuş, Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Arap Yarımadası hatta Anadolu’nun güneyindeki toprakların tamamına hakim olmuş, Eyyubi Devleti’ni ve Hanedanı’nı anlattığı dile getirdiği söylenen Kudüs Fatihi: Selahaddin Eyyubi dizisinde de aynı tarz sunumlar, aynı tarz senaryolar sunulurken Mısır’daki Şii Fatihi’nin Irak havzasında geçici bir süre hakimiyet sağlamış, Büveyhoğulları Devleti’ni Haçlı Seferleri sırasında Urfa, Antakya ve Kudüs şehirlerinde oluşturulan haçlı devletçiklerini hatta daha önce sözünü ettiğim Haşhaşi gruplarını bölgedeki Müslüman Türk devletlerine karşı çok atak ve çok başarılı göstermekte, bunlarla mücadele etmekte olan Zengiler, Börüler ve Anadolu Selçuklu Sultanlığı gibi devletleri aciz gösteren, bu devletlerin içinin ihanetlerle çalkalandığını, Haçlı grubunun Fatımiler’in ve Büveyhler’in ve Haşhaşiler’in bu devletlerin teşkilatı üzerinde hakimiyet kurup bu devletlerin istediği gibi yönlendirdiği dile getirilmektedir. Öyle ki Zengiler ve Börüler, Zengiler ile Anadolu Selçukluları başta Haçlılar olmak üzere saydığım diğer devletlerle çarpışmak yerine birbiriyle mücadeleye yöneldikleri dile getirilmektedir. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.