Tarih Akışı İçerisinde Türk- Alman İlişkileri ve Kamen-Bandırma Dostluğu

Avrupa’da tarih öncesi dönemde ve ilk çağda yaşayan başta Almanlar olmak üzere pek çok Kuzey Avrupa Orta Avrupa milletlerinin atası olarak kabul edilen Kelplerin Asyalı göçmenler olduğunu söylemekte pek ala mümkündür. Hatta bence kesindir. Avrupa’nın kuzeyinde yaşayan Kelplerin varisi olarak belirtilen yine Almanlar başta olmak üzere pek çok Avrupa milletinin kökenini dayandırdığı Germenlerde de Turanîlikle ilgili kan ve özelliklerin olduğunu söylemek bence pek ala mümkündür. Bu iki grubun Türklük ve Turanîlikle ilgili olduklarına delil olarak en önemli delili İskitlerle benzerleri oluşturmaktadır. Üstelik germenler Hunların egemenliğinde onlarla iç içe olarak en az 1,5 asır yaşamış bir kitledir.

Bu nedenle en kötü ihtimalle Germenler Türklerin öğrencisidir de. Kelpler konusunda söyleyebileceğim sosyal ve kültürel sahada aynı yapı ve benzerlikleri göstermeleri Kelplerin İskitlerle ayniliğini bariz delili olabilir. M.S 5. y.y’ da Avrupa Hunlarının Avrupa’ya gelişleriyle Avrupa milletlerinin oluştuğunu bildiğimize göre Avrupalıların kanında Türk Hun kanı oldukça etkili bir öğe bir eleman olmalıdır.

Hunlarla başlayan M.S ‘sındaki dönemlere ait Türk göçlerinde sırasıyla Avarlar, Bulgarlar, Macarlar, Peçenekler, Kumanlar, Kıpçaklar, Uzlar (Oğorlar) görülmüştür. Hepsi Avrupa’da ya devlet kurmuş ya da bir sahaya yerleşip uzun müddet etraflarına etkili olmuşlardır. Avrupa’da devlet kurmuş, uzun müddet yaşamış olan en büyük kuvvet ve ilk büyük kuvvet Hunlardır. Hunlar Avrupa’da etken olup tüm Avrupa’ya hakim olurlarken Avrupa’ya daha fazla iz bırakmışlardır. Buna mukabil Bulgarlar, Avarlar, Macarlar, Peçenekler, Kumanlar, Kıpçaklar, Uzlar daha ziyade Macaristan, Romanya, Doğu Avrupa ve Balkanlarda etken ve etkili olabilmişlerdir.

Bu nedenlerle Hunlar tüm Avrupa milletlerine Türk kanı verebilirken 2. gruptakiler daha ziyade Doğu Avrupa ve Balkan milletlerine kan katkısında bulunabilmişlerdir. Tabi her ikisi açısından kültür ve medeniyet katkısı da aynıdır.

Bu nedenle Hunlar ve Hunlar öncesi göçmenleri olan Turanîler, Germen ve Latin ırklarına etnik ve medeniyet katkısı yaparken 2. grup Slav ırkına aynı katkıları yapmışlardır.

Avrupa’ya sadece 1. Kavimler Kapısı üzerinden yapılan Turanî ve Türk göçleri etkili olmamıştır, 2. Kavimler Kapısı üzerinden yapılan göçler de etkili olmuştur. Nitekim Anadolu üzerinden boğazlar balkanlar yoluyla veya Anadolu üzerinden Ege Akdeniz yoluyla Avrupa’ya ulaşan göçlerinde etnik ve kültürel katkıları görülmüştür. Mesela Etiler (Hititler) Akalar, Medler ve Medlerin kan kattığı Persler gerçekleştirdikleri göç ve akınlarla Anadolu’ya gelmiş oradan Avrupa’ya ulaşmışlardır. Tabi ki Etrüskler Tirhenlerde Aynı yolu izlemiş ve etkiyi göstermiş kavimlerdir. Her ne kadar Hititlerin, Akaların, Sarmadların, Hunların hatta efsanevi Amazonların Kafkasya üzerinden Anadolu’ya girdiği görüşler varsa da zaten Anadolu üzerinden Avrupa’ya göç yapan Turanîler Türklüğü Avrupa’ya taşımış kitlelerdir dediğimizde netice aynı olacaktır. Bütün bunlardan daha önemlisi Avrupa’da ilk görülen, tarihi bilinen Türk kitlesi denilen İskitler Avrupalıların Avrupa milletlerinin çoğunun kanında iz bırakan ilk Türk kitlesidir. Avrupa sahasında İskit olarak Sokolet olarak Masajet olarak Asya sahasında Saka olarak bilinen kavim hep bu ilk Türk kitlesidir. Bu kitle iyi at binici, iyi savaşçı, kan dökücü çoğunlukla göçer şekilde yaşayan hatta insan kurban eden bir kitledir. İskitlerin en önemli özelliklerinden biri boylar halinde yaşaması devamlılık gösteren devlet kuramamaları düzenli bir devlet sistemi oluşturamamalarıdır. Yine bu grup insanları hasımlarının kafalarını kafa derilerini alıp süs olarak kullanan bir kitledir. Hasımlarının kafataslarından kadeh yapan, kafa derilerini küçültme dedikleri bir sistemle kurutup kemerlerine veya bindikleri atlarının eğer takımlarına süs olarak takan insanlar grubudur. İskitlerin bu özellikleri Kuzey Avrupa ve Orta Avrupa’da yaşayan kentlerde de vardır ve aynıdır. Üstelik bu Kerplerin ilk çıkış sahası da Urallar’ın doğusunda kalan Kelta- Minör Uygarlığı denilen sahadır. Bu nedenle İskitlerle aynı görülen Sokoletler denilen kavim belki de Saka- Kelpler adıyla anılmaya başlayıp sonra Sokoletler diyebilinecek grup Kelplerin ta kendisiydi. İskiplerin benzeri olduğunu söylediğimiz Kelplerin, Germenlerin yaşam sahasının ilk sahipleri olması yani İskitlerinde, Keltlerinde, Germenlerinde aynı sahalarda yaşamaları bu üç grubun birbirinin devamı yahut birbirini etkileyen olmasını kaçınılmaz kılar. Bu üçününse aynı yerde yaşadığı düşünülürse haliyle Almanların ana grubu olan Germenlerin de Kelplerin yani büyük oranda İskitlerin kanından ve medeniyetinden pay almaları kaçınılmaz olmaları kesindir. Devam edecek…