Preveze Deniz Zaferi, Turgut Reis ve Bandırma

Şunu da vurgulamak isterim ki Turgut reis heykelinin bandırmaya ilk dikilişi sırasındaki görünüşü daha anıtsal ve daha anlamlı iken bir zamanlar milletvekilliği yapmış, daha sonra belediye reisi olmuş bir belediye reisimizin gerçekleştirdiği şehir düzenlemesi sırasında bu anıtsal heykelin ortadan kaldırılıp heykelinin belediye deposunda saklanmasına karar verip bu yolda uygulamasını anlama oldukça zordur.

Bu uygulama sonucunda bir müddet belediye deposunda bekletilen Turgut Reis heykelinin onu kaldıran belediye reisinden sonraki belediye reisi tarafından tekrar ilk dikildiği meydanın farklı yerinde tekrar dikilmesine karar verirken heykelin bu kez anıtsal özelliği yerine bir havuz heykeli durumunda sergilenmesine yapılan bu uygulamaya da akıl sır erdirmek o kadar zor ve anlamsızdır. Birinci belediye reisi anıtsal özellikteki Turgut reis heykelini ortadan kaldırırken ne düşündüğünü bunu ne amaçla yaptığını anlamak nasıl zorsa heykeli tekrar ilk dikildiği sahanın farklı bölgesine diktiren ama anıtsal özelliğinden yoksun bir şekle sokarak heykeli bir havuz heykeli duruma düşüren ikinci belediye reisinin de Turgut Reis heykeline neden anıtsal bir özellik vermediğini en azından ilk şekline neden getirmediğini de anlamak bence hakikaten imkansızdır.

Yukarıda da belirttiğim gibi Turgut reis heykeline anıtsal özellik verilmeyecekse bu heykele Turgut reisin şanına uygun değer verilmeyecekse Turgut Reis heykelinin bugünkü haliyle söz konusu meydan da durmasının hiçbir anlamı yoktur düşüncesindeyim. Yukarıda belirttiğim gibi tekrar vurgulamak isterim ki bu heykel ya Erdek’teki Erdek Mayın Arama Filosu komutanlığının binası önüne dikilmesini sağlamalıyız, yahut ta Bandırmamızda açtığımız Denizcilik Fakültesi bahçesine bu anıtı taşıyıp oraya dikerek orada anıt haline getirmemiz daha yerinde olacak bir davranıştır. Bu yapıldığında Turgut reis heykeli daha anlamlı hale gelecek, bu şanlı Türk denizcisinin hatırasına yakışır bir görüntü sergilenecektir düşüncesindeyim.

Preveze zaferinin 486. yıl dönümünü yaşarken bize bu zaferi kazandıran Barbarosların, Turgut Reislerin ve onların emrinde savaşan Türk Leventlerinin, o zamanın şehitleri ve gazilerinin ruhları huzurunda saygıyla eğiliyorum. Ruhlarınız şad olsun diyorum. Onlara ve daha sonra millet uğruna millete hizmet uğruna denizlerimizde şehit düşen özellikle Bandırma körfezinde batan Trak’ta ve Bandırma Vapurunda şehit düşen bireylerimize de Tanrı'dan rahmet diliyorum. Preveze Zaferi Türk denizcilerine Türk Silahlı Kuvvetlerine ve onu yetiştiren Türk Milletine onun bir parçası olan tüm Bandırmalılara kutlu olsun.

Bütün bu bilgilendirmeden sonra son dönemde Akdeniz’in derinliklerinde yattığına inanılan enerji kaynakları açısından Akdeniz’in önem kazanması ve ülkemizin bu sahada Akdeniz’in derinliklerinde Barbaros, Fatih, Yavuz gibi tarihi şahsiyetlerin isimlerini taşıyan araştırma gemilerimizle deniz diplerinde yaptığı doğalgaz araştırmaları hakkını elde etme imkanı veren Preveze deniz zaferi gibi geçmişte kalmış önemli deniz zaferlerimize daha bir dikkatle eğilip daha iyi değerlendirmeler yapmamız gerektirdiğini önemle hatırlamamız gerekir. Tarihte Prevezeyle kazandığımız Akdeniz hakimiyetini bugün Akdeniz’deki varlığımızın bu zafer ve kazandığımız kurtuluş savaşının neticesinde rakiplerimizle imzaladığımız Lozan Antlaşmasının getirisi olduğunu unutmamalıyız.

Bugün Libya ulusal hükümetiyle yaptığımız deniz hakimiyeti konusundaki antlaşmanın temelinde bugün hala Libya toprağında yatan Turgut Reisin Trablusgarp savaşında Derne ve Tobruk bölgelerinde o zaman Osmanlı vatandaşı olan Libya halkıyla, Mehmetçiği birleştirip İtalyanlara karşı zafer kazanmış Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Libya halkıyla Anadolu Türklüğü arasında meydana getirdiği yakınlaşmanın oluşturduğu kardeşliğin payının olduğu da hatırlardan çıkarılmamalıdır. Bugün Akdeniz derinliklerinde ülke olarak yatan enerji kaynaklarında hak iddia ederken Preveze Deniz Zaferinin ve kurtuluş savaşı zaferlerinin payı mutlaka göz önünde tutulmalıdır aksi taktirde geçmişte yaşanmış İnebahtı yenilgisi gibi deniz hezimetleri yaşamanın da söz konusu olabileceği nasıl İnebahtı bize batı Akdeniz’i kaybettirdiyse olası yeni hezimetlerin sık sık dile getirdiğimiz gibi doğu Akdeniz sahasında da haklarımıza yeni zararlar gelmesi olasılığı göz ardı edilmemelidir.

Şunu da merak etmekteyim, Preveze Deniz Zaferini şanlı Amiral Barbaros hayrettin paşa nasıl önemli deniz olaylarının yıldönümlerinde Beşiktaş’taki mezarında ve aynı yerdeki heykeli önünde çelenk konularak saygı duruşu yapılarak hatırlanıyorsa en az onun kadar şanlı Turgut Reis Bandırmalı sivil ve askeri yöneticiler tarafından denizcilik açısından önemli tarihlerin yıldönümünde aynı muameleye tabii tutulmayıp heykeli önünde seremoniler yapılıp çelenk konulma yönüne gidilmez. Barbaros Hayrettin Paşanın Preveze zaferindeki önemi ne kadar varsa Turgut Reisin de aynı zaferde payı olduğu unutulmamalıdır. Bu şanlı deniz zaferinin yıldönümü başta denizcilerimiz olmak üzeri Türk Silahlı Kuvvetlerimiz eve tüm vatandaşlarımıza haliyle Bandırmalımıza da kutlu olsun. Bu vesileyle deniz savaşlarında ve sivil denizcilik icraatlarında hayatını kaybeden şehitlerimizin ruhları şad olsun diyorum.