güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

PEYGAMBERLER TARİHİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Dinin temel kuralları şöyledir:

•      YARATILIŞA İNANILIR.

•      RUHUN VARLIĞINA VE ÖLÜMDEN SONRASINA İNANILIR.

•      ÖLEN KİŞİLER İÇİN CENAZE TÖRENİ YAPILIR.

•      ÖLEN KİŞİ DÜNYADA YAPTIKLARINA GÖRE YA ÖDÜLLENDİRİLİR YA DA CEZALANDIRILIR.

•      İBADETHANELERE GİRMEDEN ÖNCE RİTÜELİK BİR TEMİZLİK YAPILIR, TEMİZLİK ÇOK ÖNEMLİDİR.

•      CİNSEL İLİŞKİDEN SONRA BÜYÜK BİR TEMİZLİK YAPILIR.

•      İBADETHANEDE SECDE EDİLİR.

•      DİNİ BİR EYLEM OLARAK HAYVAN KURBAN EDİLİR.

•      ERKEKLER SÜNNET EDİLİR.

•      DOMUZ ETİ YENMEZ.

•      PUTLAR YASAKTIR, HİÇ BİR ŞEKİLDE PUTA TAPILAMAZ.

Burada durmak lazım. Abdest, sünnet, domuz eti, kurban, secde ve bildiğimiz kuralların çoğu zaten burada. Özellikle sünnet çok önemli. Hz. İbrahim’in Mısır’a gelirken neden sünnet olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz, çünkü Mısır’daki seçkinlerin arasına kabul edilebilmek için bu detay yaşamsal. Aslında sünnet bir işaret. Ölülerin canlanacağı gün, kimlerin seçkin olduğunu gösterecek bir gösterge. Ama Musevi inancının, ve İslam dininin bir kuralı olması, sadece Hz. İbrahim’in Mısır’da kabul edilebilmek için razı olduğu bir işlem olmasından kaynaklanıyor. Hristiyanlıkta olmasa da, bir Yahudi olan Hz. İsa da, Hz. Muhammed de sünnetli. Zaten sünneti izlediğimizde dinler tarihini çok daha iyi anlayabiliyoruz.

İbadet konusu da ilginç. Her sabah, her öğlen, ve her akşam tapınakta toplanan halk, hep bir ağızdan, baştaki örnekte olduğu ve adeta Kelime-i Şehadet getirir gibi, “Aton’dan başka Tanrı yoktur, Akhenaton onun elçisidir ve ışığını bize ulaştırır” demektedir. Ayinlerde Firavun Akhenaton ve Nefertiti de halkla birlikte yer alırlar. Hiçbir şekilde ruhban sınıfı yoktur. Evet, tek rahip Akhenaton’un kendisidir, ama başka bir aracı yoktur.

Başlangıçta Akhenaton hoşgörülüdür, Aton dinini halka hoşgörüyle aktarmaya çalışır. Bir sabah ayininde, güçlerini kaybettikleri için Amon rahiplerinin organize ettiği bir suikasttan kurtulunca, sertleşir. Bütün tapınaklarda diğer Tanrılara ait resimleri, heykelleri yok etmeye başlar. Tarihin ilk put kırıcısı haline gelir. Ve tek Tanrılı dinlerdeki puta tapmama geleneğini başlatır. Hz. Musa ve Hz. Muhammed’in put kırma hikayelerinin ilhamı da Akhenaton’dan gelir.

Hayatının geri kalanını Aton’a ibadetle ve onun için şiirler yazmakla geçirir. Ölümünden 3 yıl kadar önce, Nefertiti geldiği gibi esrarengiz bir şekilde kayıtlardan çıkar. Kızı Meritaton onu yerine geçer. Birçok kaynak, Nefertiti’nin Akhenaton’un beklenen ölümünden sonra idareye geçmek için saklandığını, ya da daha büyük olasılıkla kimlik değiştirdiğini savunurlar.

Ve bir gün Akhenaton ölür. Ölümü kesinlikle şüphelidir. Çok büyük olasılıkla zehirlenerek öldürülmüştür. Yerine Semenkare geçer. Semenkare ilginç bir kişiliktir. Akhenaton’un Kiya’dan olma üvey kardeşi, oğlu, üvey oğlu olması olasılıkları vardır. Ama çok daha büyük bir olasılık, onun kılık değiştirmiş bir kadın olduğudur.  Semenkare’nin iktidarı kısa sürer. İddiaya göre Amon rahiplerinin bir şifa çalışması sırasında öldürülür. Zaten Akhenaton’un ölümünden sonra dinin karizmatik lideri kaybolduğu için dinin takipçileri zaten huzursuzlaşan halk ve Amon rahipleri karşısında zayıflamışlardır.

Bir süre Meritaton ülkeyi yönetir. Fakat onun da gücü giderek artan muhalefeti bastırmaya yetmez ve bir süre sonra vezir Ay başa geçer. Ay görünürde Amon rahiplerini rahatlatacak tavizler verir, ama aslında mezarına Akhenaton’un Aton için yazdığı şiiri koyacak kadar Aton dininin içindedir.

EXODUS-GERÇEK HİKAYE

İşte tam bu dönemde, artık dinin ve takipçilerinin Mısır’da yaşamlarını sürdüremeyecekleri ortaya çıkar. Mısır soylularından, ve aslında Abraham ve Yuya’nın kanından gelen, adı o zamanki Mısır dilinde “oğul” anlamına gelen Moses(Hz. Musa) devreye girer. Gerçekte yaşayıp yaşamadığı tarihi kayıtlarda yoktur. Kimin oğlu olduğu konusunda farklı fikirler vardır. Sigmund Freud, ölmeden önce yazdığı son kitabında, onun Akhenaton’un kendisi olduğunu bile ileri sürer. Hz. Musa’nın liderliğinde Mısır’dan ayrılmanın yollarını ararlar. Ve Hz. Musa’nın ve Yuya ve Abraham’ın akrabaları olan çöl kavmi Habiru’lar (Hebrew)  Kenan yani Filistin bölgesinde yaşamaktadırlar.

Dinin takipçileriyle birlikte, ve Firavun’a rağmen değil, tam tersine, bu dinin ve bu kavmin Mısır’dan bir an önce uzaklaşmaları için Firavun’un kolaylaştırıcı desteğiyle Mısır’dan ayrılırlar. Zira o dönemde, büyük bir grubun yürüyerek yaptığı uzun bir yürüyüşü, bir atlar ve arabalarla dolu bir ordunun durduramaması imkânsızdır. Ayrıca, yine aynı dönemde, Akhenaton ve sonrası tarihten silinmeye çalışılsa da, Mısır’da olağanüstü bir devlet kayıt sistemi vardır, ve Kızıldeniz’in ikiye ayrılmasından ya da herhangi bir askeri kayıptan asla söz edilmemektedir.

 Hz. Musa’nın on emri, Şabat gününe saygı duyulması bölümü hariç, Akhenaton’un inşa ettiği başkentteki duvar yazılarında da yer alan, Ölüler Kitabı’ndan alınmadır. Yani elbette, Sina dağında taşların üzerine de yazılmış olabilir, ama daha önce bu kurallar Mısır dininde ve Akhenaton’un yeni dininde aynen mevcuttur. Tıpkı, sünnetin, domuz yememenin, putlara tapmamanın olduğu gibi…

Hz. Musa Aton-Adonai adlı Tanrısını, geldiği yerde bulduğu uzak akrabalarının ve yerel halkın şiddet dolu yanardağ Tanrısı olan Yehova’yla birleştirir. Burada ilginç bir not da Hz. Musa’nın konuşamaması meselesidir. Hz. Musa Mısır’da büyümüş bir Mısırlı olarak elbette yerel dilde konuşamaz, ve aslında Hz. Musa hariç bütün erkek çocukların öldürüldüğü iddiasına rağmen nasıl varolduğu belli olmayan kardeşi Hz. Harun onun tercümanıdır. Kurulan yeni dindeki rahipler, daha sonra çok tartışılan bir şekilde sadece Mısır’dan gelen ailelere bırakılmıştır. Yerel halk rahip olamamıştır, çünkü gerçek bilgi ve sır, aslında dinin kökeninin Mısır’da olduğunu ve Akhenaton’u saklamaktadır. Ve din ikiye ayrılmıştır. Dışarıdakiler için sert, Yehova ağırlıklı din, Mısır’dan gelen içerdekiler için yumuşak, Adonai ve Elohim ağırlıklı din, yani Kabala.

Freud’a göre puta tapmaya devam etmek isteyen Yahudiler Hz. Musa’yı öldürmüşlerdir. Öyle olmasa bile, en azından iki farklı Hz. Musa olduğu sık tartışılan bir tezdir. Birincisi yumuşak başlı dini lider, diğeri sert ve siyasi Hz. Musa. Bu iki farklı karakter ve iki farklı din anlayışı hep varlığını korumuş, krallıklar ve Babil sürgünü sırasında kurumsallaşmıştır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.