SON DAKİKA
Hava Durumu

PEYGAMBERLER TARİHİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48

Mesih hakkında yukarıda verdiğimiz bilgilere göre konuştuğumuzda Hz. İsa’nın yeryüzüne tekrar ineceğine yönelik bir düşünceye sahip olmamız kesin olmasa da Hz. İsa’nın Kur’an da her mesih geçen ayet veya surede kastedilen kişi olmadığına yönelik düşüncemiz olsa da gerek Hıristiyan teolojisine göre gerek İslam inançlarına göre Hz. İsa’nın kıyamet öncesinde yeryüzüne ineceği yolunda inanç İslam dininde de söz konusu edilebilmektedir. Bu konu hakkında bilgiler araştırdığımızda internet kaynaklarında şu bilginin verildiğini görebiliriz.

Hatta bu bilgilere göre Kur’an da da bu konunun yer aldığı dile getirilmektedir. Söz konusu kaynaklar bu konuyu şöyle dile getirmektedir:

“HZ. İSA'NIN YERYÜZÜNE DÖNÜŞÜ KURAN'DA HABER VERİLMİŞTİR

Allah, inkarcıların Hz. İsa'yı öldürmelerine izin vermemiş, onu Kendi katına yükseltmiştir. Ve tekrar kıyamet öncesinde yeryüzüne döneceğini insanlara müjdelemiştir. Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşü ile ilgili olarak Kuran'da verilen haberlerden bazıları şöyledir:

- Kuran'da Hz. İsa’nın yeryüzüne dönüşünün kıyamet için bir işaret olduğuna dair şöyle bir bilgi verilmektedir:

Şüphesiz o (Hz. İsa) kıyamet-saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)

Hz. İsa'nın Kuran'ın indirilişinden altı yüzyıl önce yaşadığını biliyoruz. O halde yukarıdaki ayette bildirilen, onun ilk hayatının değil ahir zamandaki dönüşünün kıyamet için bir bilgi kaynağı olacağıdır. Hz. İsa'nın ikinci gelişi hem Hıristiyan hem de İslam dünyasında sabırsızlıkla beklenmektedir. Bu kutlu misafirin yeryüzünü şereflendirmesiyle de çok önemli bir kıyamet alameti daha tecelli etmiş olacaktır.

- İsa Peygamberi öldürmek için tuzak kuran inkarcıların onu kesinlikle öldüremedikleri bir ayette şöyle vurgulanır:

Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa Suresi, 157)

- Hz. İsa'nın ölmediği insanların yaşadığı boyuttan alınarak, Allah katına yükseltildiği ayette şöyle bildirilir:

Hayır; Allah onu kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisa Suresi, 158)

- Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetinde, Hz. İsa'ya uyanların kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçirileceği haber verilmektedir.

Günümüzden 2000 yıl kadar önce Hz. İsa'ya tabi olan havarilerin hiçbir siyasi güce sahip olmadıkları tarihi bir gerçektir. Bu dönem ile günümüz arasında yaşayan ve kendilerini Hıristiyan olarak adlandıranların ise başta teslis (üçleme) olmak üzere pek çok sapkın inancı savundukları, dolayısıyla gerçek anlamda İsevi olarak tabir edilemeyecekleri de açıktır. Çünkü Kuran'ın birçok ayetinde teslise inananların inkara saptıkları ifade edilir. O halde kıyamet saati öncesindeki bir dönemde, inkarcılara üstün gelecek gerçek İseviler ortaya çıkacak Al-i İmran Suresi'ndeki İlahi vaat de böylece tecelli edecektir. Kuşkusuz müjdelenmiş bu topluluk, Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüyle kendini gösterecektir.

- Kuran'da verilen bir diğer bilgi de Hz. İsa'nın ölümünden önce tüm Ehli Kitap'ın kendisine iman edeceği şeklindedir:

Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona (Hz. İsa'ya) inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o (Hz. İsa) da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

Bu ayetten açıkça anlaşılmaktadır ki, Hz. İsa ile ilgili olarak henüz gerçekleşmemiş olan üç İlahi vaat vardır. İlk olarak, İsa Peygamberin her insan gibi yaşadıktan sonra öleceği bildirilmektedir. İkinci vaat, tüm Ehli Kitap'ın onu cismani olarak göreceği ve ona yaşarken itaat edeceğidir. Şüphesiz söz konusu bu iki haber de Hz. İsa'nın kıyamet öncesindeki gelişinde gerçekleşecek olaylardır. Ayetteki üçüncü haber olan Hz. İsa'nın Ehli Kitap hakkındaki şahitliği de kıyamet gününde gerçekleşecektir.

- Kuran'da Hz. İsa'nın ölümünü açıklayan bir diğer ayet ise Meryem Suresi'nde geçmektedir.

"Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." (Meryem Suresi, 33)

Bu ayet Al-i İmran Suresi'nin 55. ayetiyle birlikte incelendiğinde çok önemli bir gerçeğe işaret etmektedir. Al-i İmran Suresi'ndeki ayette Hz. İsa'nın Allah katına yükseltildiği ifade edilmektedir. Bu ayette ölme ya da öldürülme ile ilgili bir bilgi verilmemektedir. Ancak Meryem Suresi'nin 33. ayetinde Hz. İsa'nın öleceği günden bahsedilmektedir. Bu ikinci ölüm ise ancak Hz. İsa'nın ikinci kez dünyaya gelişi ve bir süre yaşadıktan sonra, vefat etmesiyle mümkün olabilir. (En doğrusunu Allah bilir)

- Hz. İsa'nın yeryüzüne dönüşüne işaret eden bir diğer ayet şöyledir:

Ona (Hz. İsa'ya) kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. (Al-i İmran Suresi, 48)

Bu ayette geçen "kitap" kelimesinin neyi ifade ettiğini anlamak için konuyla ilgili diğer Kuran ayetlerine baktığımızda şunu görürüz: Tevrat ve İncil ile birlikte aynı ayette kullanılması halinde kitap, Kuran anlamını ifade etmektedir; Al-i İmran Suresi'nin 3. ayeti buna bir örnek olarak verilebilir. Bu durumda, 48. ayetteki Hz. İsa'nın öğreneceği bildirilen kitap da ancak Kuran olabilir. İsa Peygamberin bundan yaklaşık 2000 sene önceki yaşamında, Tevrat ve İncil üzerine bilgi sahibi olduğu bilinmektedir. Kuran'ı öğrenmesinin ise yeryüzüne yeniden gelişinde gerçekleşeceği açıktır.

- Al-i İmran Suresi'nin 59. ayetindeki "şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir" ifadesi de oldukça dikkat çekicidir. Bu ayette iki peygamber arasındaki bazı benzerliklere dikkat çekilmiş olabilir. Bilindiği gibi, hem Hz. Adem hem de Hz. İsa babasızdır. Ayrıca yukarıdaki ayette, Hz. Adem'in cennetten yeryüzüne indirilmesi Hz. İsa'nın ahir zamanda Allah katından yeryüzüne indirilmesine de benzetilmiş olabilir.

- Hz. İsa'nın tekrar dünyaya geleceği ile ilgili bir başka delil ise Maide Suresi 110. ayette ve Al-i İmran Suresi 46. ayette geçen "kehlen" kelimesidir. Ayetlerde şu şekilde buyurulmaktadır:

Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin (kehlen) iken de insanlarla konuşuyordun…" (Maide Suresi, 110)

"Beşikte de, yetişkinliğinde (kehlen) de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." (Al-i İmran Suresi, 46)

Bu kelime Kuran'da sadece yukarıdaki iki ayette ve sadece Hz. İsa için kullanılmaktadır. Hz. İsa'nın yetişkin halini ifade etmek için kullanılan "kehlen" kelimesinin anlamı "otuz ile elli yaşları arasında, gençlik devresini bitirip ihtiyarlığa ayak basan, yaşı kemale ermiş kimse" şeklindedir. Bu kelime İslam alimleri arasında ittifakla "35 yaş sonrası döneme işaret ediyor" şeklinde çevrilmektedir.

Hz. İsa'nın genç bir yaş olan otuz yaşının başlarında göğe yükseldiğini, yeryüzüne indikten sonra kırk yıl kalacağını ifade eden ve İbn Abbas'tan rivayet edilen hadise dayanan İslam alimleri, Hz. İsa'nın yaşlılık döneminin, tekrar dünyaya gelişinden sonra olacağını, dolayısıyla bu ayetin, Hz. İsa'nın nüzulüne (yeniden yeryüzüne gelişine) dair bir delil olduğunu söylemktedirler. (Faslu'l-Makal fi Ref'I İsa Hayyen ve Nüzulihi ve Katlihi'd-Deccal, s. 20)

Burada önemli bir konuyu daha hatırlatmakta yarar vardır: Hz. Muhammed Allah'ın insanlara gönderdiği son peygamberdir. Allah Peygamberimiz (sav)'e Kuran'ı vahyetmiş ve kıyamete kadar tüm insanları Kuran'a uymaktan sorumlu tutmuştur. Hz. İsa da ahir zamanda bir mucize olarak dünyaya gelecek, ancak Peygamberimiz (sav)'in de bildirdiği gibi, yeni bir din getirmeyecektir. Peygamberimiz (sav) tarafından insanlığa öğretilen hak din Kuran'da bildirilen İslam dinidir ve Hz. İsa da yeryüzüne ikinci gelişinde Kuran'a tabi olacaktır.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.