Hızır Peygamber:
Hızır Peygamberin Peygamber olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. Hatta Hızır Peygamberin gerçekten var olup olmadığı konusunda da tam bir fikir birliği yoktur. Kuran’da da ismi geçmediği belirtilen bu şahsiyet bazılarına görev nebi yani kendisine kitap indirilmeyen Peygamber olup kendinden önceki Peygamberin kitabına göre Peygamberlik yapan bir şahsiyettir. Bazıları ise Peygamber olmayıp evliya düzeyinde bir şahsiyet olduğunu belirtmektedirler. Hızır Peygamber hakkında Hıristiyan ve Musevi din kitaplarına dayandırılarak Avrupayi kaynakların verdiği bilgi şu düzeydedir. Bu Peygamberin hangi Peygamberden sonra tarihlenebileceği konusunda da fikir birliği yoktur. Çoğunlukla İbrahim Peygamberden sonra yaşadığı yolunda genel bir tarihleme yapılır.
İsminin, Belkâ bin Melkan, künyesinin Ebü'l-Abbâs olduğu ve soyunun Nûhaleyhisselâmın Sam isimli oğluna dayandığı bildirilmiştir. Bâzıları da Hızır aleyhisselâmınİsrâiloğullarından olduğunu söylemiştir. Hızır lakabıyla meşhur olmasının sebebi, kuru bir yere oturup kalktığı zaman, oranın yeşerip yemyeşil olmasından dolayıdır. Sahih-i Buhâri'de bildirilen bir hadis-i şerifte peygamber efendimiz; "Hızır (aleyhisselâm), otsuz kuru bir yerde oturduğunda, o yer birdenbire yemyeşil olur, peşi sıra dalgalanırdı. " buyurdu. Mûsâ aleyhisselâmla görüşüp yolculuk yaptı. Fakat vefâtından sonra rûhu insan şeklinde gözüküp, gariblere yardım etmektedir.
Hızır aleyhisselâm, Allahüteâlânın sevgili kullarındandı. Doğdu, büyüdü ve vefât etti. Ancak Allahüteâlâ onun rûhuna insan şeklinde görünmek ve kıyâmete kadar yardım isteyen Müslümanların imdâdına yetişmek, yardım etmek, konuşmak, ilim öğrenmek ve öğretmek özellikleri verdi. Bâzı âlimler "nebi" (peygamber), bâzı âlimler de"veli" dir dediler. Hızır aleyhisselâmda, yaşayan insanlarda görülen hâller bulunduğu için yaşıyor zannedilmektedir.
Hızır aleyhisselâm, güzel ahlâk sahibi, cömert ve insanlara karşı çok şefkatliydi. Allahüteâlânın izni ile kerâmet ehli olup, kimyâ ilmini bildirdi. Hak teâlânın bildirmesiyle ledünni ilme sâhipti. Hızır aleyhisselâm Mûsâ aleyhisselâm ile buluşması, görüşmesi ve yolculuk yapması Kur'ân-ı kerim'deKehfsûresi 60 ve 80. âyetlerinde ve hadis-i şeriflerde bildirilmiştir.
Peygamber efendimiz Eshâb-ı kirâm ile Tebük Harbindeyken ikindi namazını kıldıktan sonra iki beyit işittiler. Fakat şiiri söyleyeni göremediler. Resûlullah efendimiz; "Bu iki beytin söyleyicisi kardeşim Hızır'dır. Sizi övüyor. " buyurdu. Hızır aleyhisselâmbir çokzâtın tasavvufta yetişmesinde rehberlik etmiş, feyz vermiştir. Hızır aleyhisselâmın tasavvufta yetiştirdiği en meşhûr âlim ve velilerden biri AbdülhâlıkGoncdüvâni hazretleridir.
Hızır aleyhisselâm, İlyâsaleyhisselâmla birlikte peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) vefâtındahâne-i saâdetlerine gelip Ehl-i beyt için sabır ve tavsiyesinde bulundu. Onların geldiklerini ve sabır tavsiye ettiklerini hazret-i EbûBekr, Ehl-i beyte bildirdi.
Çoğunlukla Musevi ve Hıristiyan kaynaklarına dayanan bu bilgiler İncil ve Tevrat gibi kutsal kitapların bozulmuş olduğundan gerçek kaynak özelliğinden yararlanabilecek bilgilendirme değildir. Yine bu Peygamber hakkında Peygamber Hadislerinde Ebubekir başta olmak üzere sahabelere dayandırılan bilgilerde kesin doğru denip inandırıcı ifadeler değildir. Hadislerle verilen bilgiler kişilik belirtecek yaşam düzeyi belirtecek bilgiler olmayıp genel tanıtıcı bilgilerdir. Bazı anlatımlara bakılırsa Hızır Peygamber kültü orta Asya kültüründeki Türk dünyasının boz atlı yol tanrısının İslami sahada kişiselleştirilmiş halidir. Dolayısıyla farazi bir kişiliktir. Ne var ki İslam kültüründe kabul edilmiş bir ölümsüz yaşam sahibi özelliğinde bir Hızır kültü mevcuttur. İslami anlayışlara göre ölümsüz yaşam sahibi kılınmış İlyas, ilyase, İdris ve İsa Peygamberler gibi halen gökte yaşamakta yahut mekansız bir durumda yaşam sahibi olan bir Peygamberdir. Yukarda sözünü ettiğimiz ve içeriğini verdiğimiz bilgiler irdelendiğinde hala yaşamakta olan bir şahsiyettir. Ancak yine aynı bilgilere baktığımızda yaşamının ruhi açıdan olduğunun dillendirildiğini görürüz. Buna göre ölümsüz kılınan ruhuna insan görüntüsünün farklı kişilikleri şekilde dolaşıp yardıma muhtaçlarla ilgilenen onlara yardım eden bir özelliği mevcuttur. Hatta İslam toplumundaki anlayışa göre insanlara yardım konusunda İlyas Peygamberle görev taksimi yapmışlar. Sular üzerindeki insanlara yardımın İlyas Peygamber üstlenirken karada bulunanlara yardımı Hızır Peygamber üstlenmiştir. Biz İslam Toplumunda Hızır’la ilgili anlatılan olayların büyük çoğunluğu Musa Peygamber zamanında Onunla birlikteliğinde Cereyan etmiştir. Buda gösterir ki Hızır Peygamberin genel kaynaklarındaki anlatımların çoğu Tevrat gibi Musevi kaynaklarından beslenir. Ne var ki İlyas Peygamberle ilgilendirilen faaliyetleri de İslam toplumunda bayram düzeyinde kutlanan Hızır-İlyas günü veyahut Hıdırellez günü denilen günün kutlanmasını ortaya çıkarmış gözükmektedir. Çünkü İslami toplumlarda Hıdırellez denilen günde Hızır Peygamber ile İlyas Peygamber bir su kenarında veya bir gül ağacı dibinde buluşurlar. Görüşüp konuşur ve ayrılırlar. Bu nedenle İslam bireylerin bazıları Hıdırellez günüde sabah erken saatlerde su kenarlarına yahut gül diplerine gidip dua eder, dileklerde bulunurlar. Hatta İslam inancında olmamasına karşılık dileklerini kağıda çizip gül fidanlarına asarlar veyahut dileklerini toprak üzerine şekillendirip isteklerinin yerine geleceğine inanırlar. Yine biz Türklerde yılında Bahar ve Yaz aylarını oluşturan günlere Hızır günleri dendiğide bilinmektedir. Bugünlere bu adın verilmesi tabiatın yeşerdiği bugünlerin Hızır’ın yeşillendirme özelliğiyle bağdaştırılması sebeptir. Bazı kaynaklar Hızır’ın yeşil özelliği dolayısıyla Hızır’dan yeşil adam diye bahsederken bazılarının Hızır kelimesinin ateş adam karşılığı olduğu düşüncesi mevcuttur. Bütün bu gibi özellikler Hızır kültünün Türk dünyasındaki Türk mitolojisindeki boz adlı yol tanrısının İslami şahsiyet kazanması sonucu ortaya çıktığı fikrinin kuvvetlendireceği özellik arz eder. Ancak dinsel açıdan bozulmamış kutsal kitap olması nedeniyle en gerçek ve doğru bilgi olarak Kuran’da Hızır Peygamber hakkındaki bilgilere bakmak gerekir. Kuran’da Hızır’dan bahseden yahut ondan bahsettiği yorumlarına varılan Sure ve Ayetler şunlardır. Ve çoğunlukla Musa Peygamberin Hızır’la birliğindeki olayları naklederler.