Pargalı Damat İbrahim Paşa Neden Öldürüldü?

Yoksa neden tarihçiler yıllardır yaptıkları bilgileri vermekten vazgeçsinler. Kanuni Sultan Süleyman gerek oynayan dizide gerek gerçek hayatta damat İbrahim paşayı hakikaten acaba nede öldürmüştür? Bazılarının dediği gibi defterdar İskender Çelebiyi Haksız öldürmesi sebebiyle mi öldürmüştür? Yoksa İslam inancına aykırı bazı icraatlar yapması nedeniyle mi öldürmüştür? Ya da bunların hiçbiri değil de sadece eşi Hürrem Sultan istedi diye mi öldürmek yoluna gitmiştir. Bu konuda kara vermek Gerçekten zordur. Çünkü bu üç sebebin üçü geçerli olabileceği gibi biri veya sadece ikisi geçerli olabilmesi mümkündür.

Ya da bunlardan hiç birisi olmayıp hiç kimsenin aklına gelmeyen başka bir sebebin olabilmesi bile mümkündür.

Bütün bu sebepleri tek tek irdeleyip incelemeden önce Osmanlı döneminin o zaman ki üç önemli şahsiyetinin etnik görünümü üzerinde durmamızın yerinde olacağını düşünmekteyim. Muhteşem Yüzyıl dizisinde kamuoyunun dikkatini toplayan idam olayının kurbanı olan İbrahim Paşanın etnik yapısını incelediğimizde Osmanlı devletinin fiili olarak yürütme gücünü elinde bulunduran bu zatın Türk olmadığını görmekteyiz.

Özgeçmişini incelediğimizde görürüz ki bu şahıs köken itibari ile İtalyan asıllı bir başka tabirle Latin kökenlidir. Ve köle olarak Osmanlı topraklarına satılmış bu yolla Osmanlı sarayına ulaşarak gösterişi ve mahareti sayesinde yükselmeyi başarmış bir şahsiyettir. Üstelik genellikle Osmanlı devletinin yürütmesinde söz sahibi olan devlet adamlarının Kılıç Ehli Seyf ehli bir başka deyişle askeri sınıftan olmasına karşılık bu zat sanatkâr kesimden gelip yükselen bir şahsiyettir. Çünkü bu zat yükselmesini sağlayan kanuni sultan Süleyman’ın dikkatini keman çalmadaki beceri ve mahareti ile çekmiş müzikteki icra becerisi ile padişahın gözüne girerek onun yakın alakasını kazanmış bir şahsiyettir. Daha sonraki bütün yükselişlerinin ana temelinde bu ilk alaka çekiş kaynağı yatmaktadır.

Muhteşem yüzyıl denilen yüzyılın en ünlü Osmanlı hükümdarlarından olan Kanuni’nin alakasını sevgisini ve itimadını kazanarak yükselen onun kız kardeşi ile evlenip yürütmenin Padişahtan sonraki en önemli ayağı olan Sadrazamlık ayağına oturmayı başaran İbrahim Paşa Osmanlı yaşamının kendisine sağladığı İslami kültüre rağmen yine de üzerinde batı kültürü etkisini taşıyan bir şahsiyettir. Latin ırkının kendisine verdiği özellik nedeniyle İslam dininin bazı bağnaz uygulamalarından farklı bir yaşam stili yaşaması hırs ve yükselme duyguları ile dolu olması onun yükselmesini kolaylaştıran yönünü oluşturduğu gibi sonunu getiren yönü de olmuştur. Aynı olayın idam fermanını veren Osmanlı imparatorluğunun birinci derecede yürütme erkini elinde bulunduran Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’a baktığımızda onun da etnik açıdan biyolojik yönüyle tam manasıyla bir Türk olduğunu söylememiz mümkün değildir.

Çünkü Osmanoğlu soyu Osmanlı hanedanı Orhan Gaziden başlayarak yaptığı dış kökenli evliliklerle anne tarafı açısından aldığı irsi özellikleri ile Türklüğünü yitirme durumu ile karşı karşıya kalmıştır. Nitekim bazı kaynaklara göre Kanuni’nin annesi Ayşe Hafsa Sultan Yahudi kökenli bir hanımdır. Gerçi bazı kaynaklar onu Kırım Tatar kökenli hatta bazı kaynaklarda Anadolu kökenli göstermektedir. Ama genellikle onun Yahudi kökenli olması üzerinde fikir yoğunlaşması söz konusudur. Cariye olarak gelen Ayşe Hafsa Sultanın İslamiyet’i kabul edip yavuza eş olması ile Osmanlı sarayında ikbal ve saltanat sahibi olma imkanını kavuştuğu oğlu Kanuninin tahta oturmasıyla da ikbalinin en doruk noktasına ulaştığı bilinen bir gerçektir.

Kendinden önceki atası yavuzun ikinci Beyazıd’ın Fatih’in ve diğerlerinin Türklüğünün tartışıldığı öz ve öz Türk olmadıklarının her zaman için rahatlıkla söylenebileceği ortada olan Kanuninin de öz ve öz Türk olduğunu söylemek herhalde oldukça zor olacaktır. Bu yönüyle onu İbrahim Paşadan farklı kılan İbrahim Paşanın Türklüğünden pek de fazla Türk yapan bir özelliği olmadığı ortadadır. Yine bu idam olayıyla yakından ilgisi bulunan üçüncü bir şahıs olarak karşımıza çıkarılan Hürrem Sultanın etnik kökenine baktığımızda aşağı yukarı aynı şeyleri söylemek durumunda kalacağımızı görmekteyiz. Çünkü bazı kaynakların ve tarihçilerin bu olayda Kanuni’yi kışkırtan yönlendiren kişi olarak değerlendirilen Hürrem Sultanda etnik yönden Türk olan bir hanım değildir. Onunda etnik kökeni açısından pek çok rivayetlerle izah edilen kökende gösterildiğini görmekteyiz. Hürrem Sultan bazı kaynaklara göre Kafkasyalıdır. Bazı kaynaklara göre tatar kökenlidir. Bazı kaynaklara göre Rus kökenlidir. Hatta bazı kaynaklara göre İtalyan bazı kaynaklara göre Lehistanlıdır. Devam edecek…