SON DAKİKA
Hava Durumu

OSMAN GAZİDEN MEHMET VAHDETTİN’E KADAR GEÇEN DÖNEME AİT OSMANLI BAŞBAKANLARI VE OSMANLI BAŞBAKANLARI VE ÖZ GEÇMİŞLERİ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:49

 

Süleyman Paşa’nın sadâreti zamanında âcil yardım için Girit’e gitmekle görevlendirildi (Şubat-Mart 1656). Fakat Silistre’den Girit’e geçemeden arka arkaya sadâret değişiklikleri meydana gelince (Gülsoy, s. 69-70, 76) onun durumu değişti. Bu arada merkezde her sadrazam değişikliği sırasında ismi adaylar arasında zikrediliyordu. Derviş Paşa’nın yerine geçecek sadrazamın belirlenmesiyle ilgili müşaverede yine adı geçti, ancak Turhan Sultan ve saraydaki ağalar geçmiş dönemdeki vukuatı hatırlatarak bunun büyük bir çekişmeye yol açacağı endişesini dile getirdi. Bir süre sonra Vak‘a-i Vakvâkıyye diye bilinen büyük karışıklıklarda sadâret kaymakamı Zurnazen Mustafa Paşa sadrazam olduysa da olaylarda dahli bulunduğunun anlaşılması ve askerin onu istememesi üzerine tayininin dördüncü saatinde mühür kendisinden alındı ve aynı gün Siyavuş Paşa ikinci defa sadrazam oldu (9 Cemâziyelevvel 1066 / 5 Mart 1656). Haberi Silistre’de iken alan Siyavuş Paşa hemen gemiyle İstanbul’a geldi ve huzura çıkıp hil‘at giydi (15 Mart). Ancak gelirken humma hastalığına yakalandı. Bir ay yirmi iki gün süren bu ikinci sadâretinde hastalığı sebebiyle divan toplantılarına bir defa katılabildi. IV. Mehmed’in hastalığı giderek artan sadrazama özel bir ihtimam gösterdiği, hatta kendisini hasta yatağında ziyaret ettiği belirtilmektedir (Abdurrahman Abdi Paşa, s. 75). Siyavuş Paşa hasta olmasına rağmen kendisi için yakın bir tehlike olarak gördüğü ve gerçekten de liyakati sebebiyle sadrazam olacağı düşünülen Defterdarzâde Mehmed Paşa’nın öldürülmesini sağladı, fakat aynı gece kendisi de vefat etti ve ertesi gün (2 Receb 1066 / 26 Nisan 1656) ikisinin cenaze namazı aynı vakitte kılındı. Siyavuş Paşa’nın mezarı Çemberlitaş’ta Atik Ali Paşa hazîresindedir. İki defada toplam üç ay sadrazamlık yapan Siyavuş Paşa devrin kaynaklarında cesur ve heybetli olması yanında kibirli, zalim, garazkâr bir devlet adamı olarak anılır.

Özdemiroğlu Osman Paşa (1526 – 29 Ekim 1585), III. Muratsaltanatı döneminde, 1584-1585 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı. Kızıl Deniz çevresinde beylerbeyi olmuştur. Kafkasya‘da elde ettiği başarılar ile Kafkas Fatihiunvanını almıştır.

Yaşamı:

1526’da Mısır’ın Kahire‘de şehrinde doğmuştur. Babası “Özdemir Paşa”, Memlüklüler döneminde Mısır’a yerleşen bir Çerkez ailesine mensup olup, Osmanlı İmparatorluğu hizmetinde yetişerek, Kızıl Deniz‘de Portekizlilere karşı Hadim Süleyman Paşa seferlerine iştirak ettikten sonra, Habeş Eyaleti‘nde beylerbeyliği görevini ifa etti. Annesi ise Mısır’da bulunan Abbasi halifeleri soyundandır.

Özdemiroğlu Osman Paşa 20 yaşına girmeden Osmanlı Devleti idari görevlerine tayin edilmiştir. Önce Mısır Beylerbeyliğine bağlı bazı sancaklarda sancak beyliği yaptı. 1561’de Mısır “emirhaçlığına ” tayin edildi, ve sonra babası ölünce, onun yerine yedi yıl Habeşistan Beylerbeyi görevi yaptı.14 Ocak 1569’da Yemen eyaleti Yemen Beylerbeyliği ve Sana Beylerbeyliği olarak ikiye bölündü. Sana Beylerbeyliği’ne Özdemiroğlu Osman Paşa atandı. Bu sırada Yemen’de Zeydi “İmam Topal Mütahhar” isyanı çıktı, ve bu isyanı bastırmak isteyen Yemen Beylerbeyi Murat Paşa, isyancılar tarafından öldürüldü. Bu isyanı bastırmak için Sana ve Yemen beylerbeylikleri tekrar birleştirilerek kurulan Yemen Eyaleti, Özdemiroğlu Osman Paşa’ya verildi.İsyanı bastırmak için serdarlık ise önce Lala Mustafa Paşa‘ya verildi ve Özdemiroğlu Osman Paşa ona yakınlığı ile bilinmeye başladı. Fakat sonra Lala Mustafa Paşa ile arası iyi olmayan Koca Sinan Paşa Yemen’e serdar olarak gönderildi. Bu iki rakip paşa arasında mücadele içinde Lala Mustafa Paşa taraftarı olarak bilinen Özdemiroğlu Osman Paşa Yemen’den öldürüleceğinden korkarak İstanbul’a kaçtı. Fakat Koca Sinan Paşa tarafından aleyhinde Yemen’den yazılar gönderildiği için zamanın sadrazamı Sokollu Mehmet Paşa İstanbul’da ona soğuk davrandı.

Lala Mustafa Paşa’nın ricaları ile bir müddet sonra bazı Anadolu sancak beyliği ve sonra valiliklerde bulundu. 1573’de iseDiyarbakır Beylerbeyliği’ne getirildi. Bu beylerbeyliği yapmakta iken, İran’la savaş için serdar seçilen Lala Mustafa Paşa maiyetine verildi. Burada gösterdiği beceriden ve komuta ettiği alayının mükemmelliğinden dolayı isim yaptı.Çıldır Muharebesi‘nde büyük kahramanlık gösterip Şirvan‘ın ele geçmesinde büyük katkı yaptı. Bu başarılardan dolayı 1578’de yeni ele geçirilip kurulan Şirvan Beylerbeyliği görevi verildi.

Bundan sonra beş yıl bu idari görevle Kafkasya’da İran Şahları orduları ile mücadelelerde uğraştı. Şirvan, Azerbaycan, Dağıstanve Gürcistan‘da Osmanlı egemenliğini kurup güçlendirdi. Şirvan beylerbeyi iken cesareti ve yüksek ve komuta ve kontrol becerisi ile İran Şahlığının kendine karşı gönderdiği büyük orduları yendi. 9 Eylül 1578’de İran birliklerini Koyun Geçidi Muharebesi‘nde büyük bozguna uğrattı.

Özdemiroğlu’nun bundan sonra Kafkasya’da geçen beş yıllık idârî görevi sürekli İranlılarla mücadele içerisinde geçti. Şirvan, Azerbaycan, Dağıstan ve Gürcistan’da Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi.

Kırım Hanı Mehmed Giray’ın yardımı ile Karabağ, Mugan ve Kızılağaç’a kadar bütün kuzey Azerbaycan’ı yağma ve tahrip etti. Kırım Hanı Mehmed Giray’a daha ileri gitmeyi teklif ettiyse de Mehmed Giray, bunu kabul etmeyerek Kırım’a döndü. Şirvan, İranlıların eline geçti. Kefe Beylerbeyi Cafer Paşa kumandasında yardımcı kuvvetler gelince İmam Kuli Han’ı Meşale Savaşı’nda yendi. Bu savaştan sonra Şirvan kesin olarak Osmanlı egemenliği altına geçti.8 Mayıs 1583’te yetmiş bin kişilik İran ordusunu Meşaleler Muharebesi‘nde büyük bir bozguna uğrattı.

27 Ekim 1585’de hastalığı nedeni ile Tebriz’den ayrıldı. Şenb-i Gazan’a kadar ağır hastalığı dolayısıyla tahtırevanla taşındı. Bu mevkide üzerine bir Safevi ordusu geldi. Burada yapılan Şenb-i Gazan Muharebesi‘ni de Osmanlı ordusu kazanıp İran ordusu püskürtüldü. Aralık 1585’de Şenb-i Gazan’da kaldığı bir gece durumu daha da ağırlaştı. Daha sonra aynı kentte, 65 yaşında iken hayata gözlerini yumdu. Vasiyetine uyularak cesedi Diyarbakır’a getirildi ve burada beylerbeyi iken yaptırdığı türbeye gömüldü.

Eserleri:

Özdemiroğlu Osman Paşa İstanbul’da Sultan Selim civarında bir medrese yaptırmıştır. Ama sonradan Kösem Sultan buna bir minare de ekleyip bu medreseyi camiiye dönüştürmüştür.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.