güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

OSMAN GAZİ’DEN MEHMET VAHDETTİN’E KADAR GEÇEN DÖNEME AİT OSMANLI BAŞBAKANLARI, OSMANLI SADRAZAMLARI VE ÖZ GEÇMİŞLERİ -3

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Naili Abdullah Paşa

İstanbullu olup Davut Paşa semtinde Hacı Halil Ağa'nın oğludur. Tahsil gördükten sonra 1125 H. - 1713 M.'te mülâzım olarak divan-ı hümâyun kalemine devam etmiş ve bu senelerde Yenikapı mevlevihanesi şeyhi Peçevi Ahmed Dede Efendi'ye damad olmuştur.Naili Abdullah efendi, 1143 H. - 1730 M.'da Beylikçi kesedarı tâyin edildi; 1148 H. - 1736 M. seferinde ordu ile beraber Babadağı ordugâhında bulunduğu esnada beylikçi oldu (1149 Şaban -1736 Aralık). İran seferi esnasında beylikçilik başkasına verildiğinden Naili Efendi, rikâb beylikçisi olarak İstanbul'da kaldı ve sonra teşrifatçı oldu. Bunun teşrifatçılığı esnasında pek karışık bir hale gelmiş olan teşrifat defteri tertip ve tanzim edilerek, teşrifat merasimi kaleme alındı. 1158 H. -1745 M. tevcihatında teşrifatçılık üzerinde kalmak üzere ikinci defa beylikçi oldu. Beylikçilikte maiyyetinde bulunarak kendisini yetiştirmiş olan reisül küttab Kastamonulu Koca Mustafa efendi'nin 10 Zilkade 1160 -13 Kasım 1747'de azil ve sürgün edilmesi üzerine reisülküttab olup 1167 Muharrem -1754 Kasımda Laş defterdarlığa tayin olundu ve Hekimoğlu Ali Paşa'nın üçüncü defa sadaretten azledilmesi üzerine, yani 7 Şaban 1168 - 19 Mayıs 1755'te vezir-i âzamlığa getirildi.Sadareti doksan dokuz gün kadar olup 16 Zilkade 1168 -.24 Ağustos 1755'te azledilerek Sakızadası'na sürüldü ve yerine Bıyıklı Silâhdar Ali Paşa sadrâzam oldu.Naili Abdullah Paşa yine azli senesinde ve Zilhicce ortalarında (Eylül) Girit valiliği ile Kandiye'ye gönderildi. 1170 Şevval başlarında (1757 Haziran) arpalıkla Selanik ve Kavala sancakları verildi. Cemaziyelevvel 1171 ve 23 Ocak 1758 de Cidde valisi olan eski sadrâzam Silâhdar Mehmet Paşa'nın vefatı üzerine Cidde valiliğine tayinini rica ettiğinden oraya gönderildi ve Hac mevsiminde ziyareti Beytullah için Cidde'den Mekke'ye hareket ettiği esnada hastalanarak yolda vefat eyledi ve cenazesi Mekke'ye getirilip Hazret-i Hatice türbesi civarına defnolundu (1171 Zilhicce -1758 Ağustos). Naili Abdullah Paşa'nın ilm-i kıraatle ilgili bir eseri ile müretteb divanı vardır. Hadikatü'l-Vüzera zeyli'nde Maarifi cüziyeden haberdar, salih, mütedeyyin bir zat olduğu kaydediliyor; reisül küttab bulunurken pek muğlâk olan Vessaf Tarihi'ni kalem efendilerine ve o sırada beylikçi Avni Efendi'ye okuttuğu gözönüne alınacak olursa, fazl ve kemali meydana çıkar. Şamdanîzâde Süleyman Efendi, ilim ve faziletini beyan ettiği gibi, Vasıf da fazl ve kemal ve hüner ile mümtaz, sadakatli, boş zaman geçirmeyip tetebbuat ile iştigalini yazarak Naili mahlaslı şiirlerinin beğenildiğini söylüyor.Naili Abdullah Paşa'nın mahbublarla ülfeti ziyade imiş. Kendisi reisülküttab bulunduğu sırada maiyyetindeki adamları imamından şikâyet ederek:

"— Efendimizin kendi nefsine tahsis ettiği mahbusları imama emanet buyurmuşken hiyanet ediyor" demeleri üzerine Naili Abdullah Paşa:

"— İhtilâtı nesb vaki olmaz" diye mukabele etmiş. Bunun üzerine reis efendinin maiyyeti:

"— Biz deyyus olamayız ya imam durur ya biz" diye ayak diremişlerdir. Ertesi günü sabah olup dairesine gitmek üzere reis efendi ata binmek üzere binek taşına indiği sırada adamları:

"— imam def olmazsa birimiz gitmeyiz" demeleri üzerine Naili Abdullah Efendi, seyisinden iskemle isteyerek binek taşına oturup seyisi çavuşbaşıya yollamış ve yirmi kadar çuhadar getirtip Babı âliye gitmiş ve hemen o gün yeniden maiyyet tedarik etmiştir.Naili Abdullah Paşa'nın torunu ve Feyzullah Şakir Efendi'nin oğlu Nailizâde Halil Nureddin Efendi'nin (vefatı 1213 H. - 1798 M.) bir Osmanlı tarihi olduğunu Bağdatlı İsmail Paşa merhum Esma-ı Müellifin isimli eserinin birinci cildinde (s. 355) yazıyor.

 

Bıyıklı Ali Paşa

Nişancı Bıyıklı Ali Paşa III. Osman saltanatında 24 Ağustos 1755 - 25 Ekim 1755 tarihleri arasında iki ay iki gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. 

Yirmisekiz Çelebizâde Sait Mehmet Paşa

Damat İbrahim Paşa sadaretinde elçilikle Fransa'ya gönderilmiş olan Yirmisekiz Çelebizâde Mehmet Efendi'nin oğlu idi. Sadaret mektubî kalemi hulefasından iken babasına kethüda olarak birlikte Paris'e gitmiş ve dönüşte Damat İbrahim Paşa tarafından hâcegân sınıfına terfi ettirilerek sipah ve silâhdar kâtibi olmuştu.I. Mahmut'un cülusu üzerine saltanat değişimini Rus çariçesine bildirmek için Said Mehmet Efendi 1143 Rebiulevvel ortalarında (1730 Eylül sonu) Şıkk-ı sâlis defterdarı payesiyle Petersburg'a gönderildiği gibi, 1145 H. - 1732 M. Kasım'da da I. Mahmut'un cülusunu tebrik için gelen Şerbatof'a karşı fevkalâde elçi olarak evvelâ Rusya'ya ve oradan sefaretle isveç'e gitmiştir.Rusya'nın müttefiki olan Avusturya'nın iğfal edici aracılığıyla güya Osmanlı - Rusya harbini önlemek için Niyemirav müzakeresinde reisül-küttab Mustafa, Ruznamçe-i evvel Ümnî, sadaret mektupçusu Ragıp Efendi'lerle beraber silâhdar kâtibi Sait Mehmet Efendi de murahhas bulunmuştu.1739 Belgrat antlaşmasını müteakip Avusturya ile hudut işlerinin tahdidine memur edilen Sait Mehmet Efendi, iki sene kadar oralarda çalıştı. İstanbul'a, avdetini müteakip bir ay sonra 1154 Rebiulâhır ve 1741 Haziran'da nâme-i hümâyun ve Rumeli beylerbeyi pâyesiyle elçilikle Paris'e gönderildi. Rusların Belgrad muahedesine riayet etmemelerinden dolayı I. Mahmut, antlaşma hükümlerinin tatbikini üzerine almış olan XV. Lui'ye şifahen Ruslardan şikâyet etmekte idi.1155 Şaban başında (1742 Ekim) İstanbul'a dönen Sait Mehmet Efendi, o sene Şevval tevcihatında (Aralık) tevkii yani nişancı oldu. Memuriyeti üzerinde kalıp vekâletle idare edilmek üzere 1157 Muharrem -1744 Şubat'ta Mısır'da ümera arasındaki ihtilâfları tetkik ve tahkik etmek üzere o tarafa gönderildi ve 1158 Şevval - 1745 Kasımda defter emini oldu. Tiryaki Mehmet Paşa'nın sadrâzam tayini üzerine onun yerine kethüda tayin edildi (22 Receb 1159 - 10 Ağustos 1746).Sadrâzam Tiryaki Mehmet Paşa'nın haşin tabiatı ve aynı zamanda aralarındaki fikir ihtilâfları sebebiyle geçinemediklerinden dolayı 4 Rebiulevvel 1160 - 16 Mart 1747 de kendi isteğiyle tekrar defter eminliğine tenzili kabul etti ve 1161 Şevval-1748 Eylül'de ikinci defa nişancı oldu. 17 Muharrem 1163 - 26 Ağustos 1750 de Divittar Mehmet Paşa'nın sadrâzam olması üzerine aynı tarihte ikinci defa sadrâzam kethüdası oldu; fakat iki buçuk ay sonra azlolunarak evinde bile oturmasına müsaade edilmeyerek Hicaz'a gitmesi emrolunup Mısır'a gönderilmek istendi ve Gelibolu'ya kadar yollandı ise de sonra vazgeçildi ve bir müddet Gelibolu'da bırakılarak sonra 28 Cemaziyelâhır 1163 - 4 Haziran 1750 tarihli bir fermanla İstanbul'a davet olunarak üçüncü defa nişancı oldu.1165 tevcihatında (1752 Ağustos) nişancılıktan ayrılmış ise de bir sene sonraki aynı ay tevcihatında dördüncü defa nişancı olmuştur. 1165 H. -1752 M. senesi tevcihatında açıkta kalmış olan Sait Mehmet Efendi 1168 Şevval - 1755 Temmuzda muhasebei evvel olmuş ve 1168 Zilkadesinin yedisinde (15 Ağustos 1755) üçüncü defa sadrâzam kethüdalığına getirilmiştir.Sadrâzam Bıyıklı Ali Paşa'nın zamanında sadaret kethüdası bulunan Said Mehmet Efendi, Ali Paşa'nın katli üzerine sadrâzam tâyin edilmiştir (19 Muharrem 1169 - 25 Ekim 1755). Sait Mehmet Paşa'nın sadareti üç aydan uzun sürmedi; kararsız ve herkesten şüphe eden III. Osman tarafından azlolunarak öldürülmeyeceğine dair kendisine emniyet gelmek için oğlu Mesud Bey, mübaşir tayin olunarak İstanköy adasında ikamete memur edildi, malları da müsadere olunmadı; yerine ikinci defa Bahir Mustafa Paşa tayin olundu (1169 Receb -1756 Nisan başı).Sait Mehmet Paşa, daha sonra Hanya sancağına ve 1170 Şaban - 1757 Nisan'da Mısır valiliğine tayin olundu. 1171 Şevval-1758 Haziran'da buraya eski sadrâzam Bahir Mustafa Paşa'nın getirilmesi üzerine Anadolu'ya gelmesi emrolunan Sait Mehmet Paşa, 1172 Cemaziyelevvel sonunda (1759 Ocak) Adana valisi ve 1173 Zilkade sonu (1760 Temmuz) tarihli bir fermanla Beyşehri sancağının ilhakıyla Karaman (Konya) valisi olmuştur.Sait Mehmet Paşa, 1174 H. - 1761 M. de Maraş valisi olarak 1175 Rebiulevvel - 1761 Ekim'de orada vefat etmiştir.Yirmisekiz Çelebizâde Sait Mehmet Paşa, değerli, malûmatlı, müteşebbis, devlet işlerine ve siyasî vaziyete ve Avrupa ahvaline vakıf, tecrübeli, natuk ve ikna kudretine malik bir Osmanlı veziri idi. Babasıyla gittiği Fransa'dan döndükten sonra Müteferrika İbrahim Efendi ile birlikte bizde ilk matbaayı açmıştır. Rusya, isveç ve Fransa'ya muvakkat elçilikle gönderilerek vazifesini güzel yapmıştır.Sait Mehmet Paşa, muhtelif tıbbî eserlerden toplamak suretiyle alfabetik olarak müfredatı tıbba dair Feraidü'l-müfredat Fittıb ve Esmaü'n-nebat adında zamanı tabiblerinin takdir etmiş olduğu bir eser yazmıştır. Şamdanîzâde Süleyman Efendi, Lâtin lisanına vakıf olduğunu kaydediyor. Feraidü'l-Müfredafa dair bu cildin kültür kısmındaki tıbbî eserlere de bakınız.Sait Mehmet Paşa'nın İsveç sefaretnamesi, Tarihi Osmanî Encümeni mecmuasi'nda neşredilmiştir. XII. Şarl'ın borçlarının tesviyesine, İsveç'le dostluğa ve Lehistan vaziyetine dair iki takriri vardır. Eyüb nişancısı'nda Şeyh Murad tekkesi karşısında Kuşluk Hamamı denilen bir hamam ile Sarıyer'de bir tekke ve Beykoz'un üstünde Yuşâ tepesinde bir mescit yaptırmıştır. Kuşluk Hamamını sadaret kethüdası iken yaptırıp Şeyh Murad tekkesine vakfetmiştir. Puladşab adında bir oğlu ve Gevher isminde bir kızı vardı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.