güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Musa Peygamber

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:50

Kuran dışı kaynaklardan edinilen bilgilere dayanarak Musa Peygamber hakkında söylene bilecek başka konularda mevcuttur. Mesela Musa Peygamberin tanrıyla konuşmakta kullandığı bir ahit sandığı ve kefaret örtüsü denilen onun bir örtüsü mevcuttur. Göçer halde olan İsrail oğullarının ve onların başı durumunda ki Musa Peygamberin gittiği her yere götürülen böyle bir sandıktan böyle eşyalardan Hz. Musa dışında hiçbir peygamberde görmek mümkün değildir.  Hatta bazı anlatımlarda Hz. Musanın Allah’la bu ahit sandığı vasıtasıyla bu ahit sandığı üzerindeki iki melek ağızından koştuğu söylenir.  Hakikaten Musa peygamber açısından önemli bir yeri özelliği olan bu ahit sandığı ve kefaret örtüsü gibi unsurların kutsal bir mahiyet kazandığını Yahudilerine Babil sürgününe kadar bu materyallerin Musevilik açısından önemli ritüeller oluşturduğunu görmekteyiz. Nitekim bu özellikleri nedeniyle günümüz yazarlarından bazıları verdikleri eserlerinde bu materyallerden bahsetmiştir. Bu tür yazarlardan Erik von daniken tanrıların arabaları isimli eserinde Tanrıların Arabaları eserinde ahit sandığına ve kefaret örtüsüne değinmiş Tevrat’ta verilen malzeme ve ölçülerle ahit sandığını bugün yapmak mümkün olsa karşımıza elektrik üreten bir sistemin çıkacağını ve üzerinde ki melek figürlerinin uzaylılar tarafından Musa’ya verilen bir haberleşme aracı olabileceği hesabı ile kefaret sandığının ürettiği elektriği kullanan Musa Peygamberin haberleşme aygıtını bırakan uzaylılarla görüştüğünü ileri sürmüş bu fikri ile Musa Peygamberi ahit sandığı vasıtasıyla uzaylılarla temasa geçmiş onlardan aldığı fikir ve buyrukları uygulayan bir aracı durumuna getirmiş olduğunu görmekteyiz bu fikir ne derece kabul görmüştür veya görür bilemeyiz ama Tevrat’ta Musa Peygamberi ahit sandığı vasıtasıyla Tanrı ile konuştuğunun söylenmesi yine Tevrat’ta  üzerinde kefaret örtüsü olmadığı halde izinsiz çıplak elle ahit sandığına değen bir israiloğulunun ölmesinden bahsedilmesi oldukça dikkat çekicidir. Gerçi Kuranı Kerime göre Musa Peygamber tanrıyla irtibatını diğer Peygamberler gibi Cebrail vasıtasıyla gerçekleştirmektedir. Ama Kefaret örtüsü ve ahit sandığı hakkında ki Kuran dışı bilgiler kafa karıştıracak Mahiyette gözükmektedir.  Yine Yahudi dininde ibadet için önemli malzeme görümündeki yedi kollu şamdan da bu şamdanın şeklide insanın bazı çağrışımlar uyandırmaktadır. Çünkü bu şamdan yedi kollu olup görünümüyle Selvi ağacını andırmakta piramider bir yapı göstermektedir. Bu şamdanın yedi kolu Yahudilerin kökeninin orta Asya ve Turani kökenliliğine işaret edebileceği gibi görüşte piramidal şekil ihtivaetmesinde onları mısır kültürüne bağlayıp mısır kültüründen etkilendiklerini ortaya koyacak bir nitelik taşımaktadır.

Ne tuhaftır ki bu piramit görünümü üçgen görünümü her zamana için Yahudilik için önemli bir sembol oluşturduğu gibi bugün Yahudi toplumunun önemli teşkilatlarından olan masonluk ve özellikle varlığından söz edilen illimunati için simgesel özellik taşımaktadır. Sunuda vurgulamak isterim ki bugün Yahudilik için önemli sembol olan beş köşeli yıldız da üst üstte çakıştırılmış birinin tabanı diğerinin tepesi tarafından delinen iki üçgenin oluşturduğu bir yıldızdır. Ne tuhaftır ki yıldız sembolü orta Asya kökenli topluluk ve uygarlıklarda sembol olarak görülen bir simgedir.

Musa Peygamberin getirdiği on ana emirden kaynaklanan Museviliğin kutsal kitabı Tevrat olup semavi dinlerin ilk büyük kitabıdır. Musa Peygamber Allah’la topluluğu arasında söz konusu olan belirli on ahit karşılığında dinini yayıp kabul ettirmiş bir Peygamber görünümündedir. Buda oldukça tuhaf bir görüntü ortaya çıkarmaktadır. Ancak bu görüntüyü destekleyen kudret helvası indirilen ve kişmiş kuşlarla kudret helvasıyla hazırlanan belirli öğünlerde halkına indirilen sofraların olduğu halkın çölde bunlarla karın doyurduğunu belirten anlatımların olması da bu ahitleşmeyi destekleyen bir ikinci görüntü oluşturmaktadır. Ne tuhaf ki bu iddianın olgularından Kuranı Kerim ve ayetlerinden bahsetmektedir. Hz. Musa’nın getirdiği dini tehdit eden en önemli tehlike inanış öyle anlaşılıyor ki mısır uygarlığından Yahudilerin mısırda kalmaları sırasında aldıkları etki sebebi ile kazandıkları sığıra tapma inanışıdır. Çünkü mısırda abis öküzüdenilen bir tür sığıra tanrı gözüyle bakılmakta ve ona tapılmaktadır. İşte bu nedenle olsa gerektir ki Yahudilerde Musa’dan önce öküze tapmakta ve öküzü tanrı görmekteydiler Kuran dışı kaynakların anlatımına bakılırsa Tanrı ile tur dağında görüşmeye giden Musa uzunca bir süre kalınca başsız kalan halkı tekrar eski sinlerine dönmüş hatta içlerinden birisi altından bir sığır heykeli bazı tabirlerde belirtildiği gibi bir buza heykeli yapmıştır. Halk ona tapmaya başlamıştır. Turdan dönen Musa bu hali görünce heykeli yapanı toplumdan sürmüş heykeli imha edip halkını tenkit ederek kendi dinini tekrar kabul ettirmiştir. Bu arada sığırın tapılacak bir varlık olmayıp Tanrı olmayıp tanrının ondan daha üstün varlığa sahip olduğunu belirmek için Allah’ın Musa aracılıyla sarı bir düveyi Allah için kurban etmelerini istediğini görmekteyiz bence düvenin sarı renkte olmasının vurgulanması altın buzanın imhası ritüelinin kurban ritüeliyle tekrar gerçekleştirilip bu inancın Yahudi toplumundan kesin olarak kaldırılmak istenmesi önemli yer tutmaktadır. şunuda vurgulamadan geçmek istememekteyim Musa Peygamberin sığıra tapma inancıyla bu mücadelesine rağmen Avrupalı sanatçıların özellikle heykel tıraşların Musa’yı konu alan eserlerinde Musa figürünü niye başında boynuzla göstermekte olduklarını anlamak mümkün değildir.

Nitekim Rönesans’ın önemli ressam ve heykel tıraşlarından olan michalango’nun da Musa’yı konu alan eserinde Musanın başında çift boynuz yer almaktadır. Musa peygamberin İslami anlatımlarda da İslami öğütler veren vaizde bulunan din adamları ve hatipler tarafından da kendisine maal edilen hikâyelerlenasihat vermekte örneksemede çok kullanılan bir Peygamber olduğunu görmekteyiz. Bugün toplum karşısına çıkan din adamları mutlaka topluma ders veren örnekseme hikâyelerinde Musa Peygamberin başından geçtiği söylenen olayları kullanmaktadırlar. Oysa bu olayların pek çoğu Kuranı Kerimde yer almamaktadırlar. Kuran dışı kaynaklarda yer alan bu tür rivayet ve hikâyeleri nedense bizim din adamlarımız çok sık kullanmaktadır. Bence bunun sebebi Yahudi din adamlarının sistemli bir şekilde dinimizi bozmak için bu tür olayları hadisleştirip bizim dini anlatımlarımız arasına sokma çalışmalarına kaynaklanmaktadır. Musa Peygamber kendi başına belagartla konuşma toplumu kendine inandırma gücünden yoksun bir oranda konuşma özürlü olduğundan kardeşi Harun Peygamber vasıtasıyla dinini tebliğ eden bir Peygamber olduğu gerek Kuran dışından gerek Kuranı bilgilerden görülen anlatımlarda görülmektedir. Bu yüzden onun Peygamberliği yanında Harun peygamberden de söz etmek söz konusudur. Ne var ki Harun Peygamber kaidesel açıdan hümsel açıdan Musanın getirdiği dine tabirdir onun adına onun dinini yaymakla mükelleftir.

Devam edecektir…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.