güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

DİNLER TARİHİNDE ŞEYTAN KÜLTÜ VE ŞEYTANLAŞAN İNSANLAR

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:46
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:46

Tüm semavi dinler Şeytanın tanrıya Âdem nedeniyle isyan etmiş ve lanetlenmiş bir melek olduğunu söyler. Âdem topraktan yaratıldığından Tanrı tüm gök ehline ona secde etmesini buyurmuştur. Bunu reddeden Şeytan ben ateşten yaratıldım ona secde etmem der ve tanrı katından kovulur. Bu onu daha da kamçılar ve Âdeme daha düşman olur. Ne var ki Âdem cennetle Havva ile yaşamını sürdürmekte şeytan ona ulaşamamaktadır.

Hikâye aşağı yukarı Tevrat da İncil de ve Kuranda bazı isim farklılıkları ile aynı anlatılmaktadır. Farklılıkların İncil ve Tevrat’ta bozulmasından kaynaklandığı sanılmaktadır. Semavi dinlerin bu konuda kitapları vasıtasıyla belirttiklerine göre olay şöyle devam eder. Şeytan cennete ulaşmak için çareler ararken cennetin kapıcısı olan tavus kuşuna yaklaşıp çok güzelsin ama ne yazık ki öleceksin der. Ölümü tanımayan tavus kuşu şüphelenip şeytandan izah isteyince beklediği fırsatı yakaladığına inanan şeytan ağını örmeye, planını tezgâhlamaya başlamıştır.

Tavus kuşuna bana müsaade et cennete gireyim sana o zaman ölümsüzlüğün sırrını vereyim der. Tavus kuşu tereddütlüdür. Durumu yılana açar Şeytan aynı şüpheciliği yılana da bulaştırır. Tavus ve yılan Şeytan arasında kurulan plana göre şeytan yılanın içine girecek tavus kuşu yılanı kapıdan içeri geçirecek Şeytan cennete girip gezecek ve onlara ölümsüz olmanın sırlarını verecektir. Bugün dahi Tavus kuşu ve yılan Şeytanla ilgili görülmesi bu hayvanların Şeytanın sembolü sayılmaları hikâyeye dayanmaktadır.

Şeytan Âdem Peygamber topraktan şekillendirilmiş halde iken can (ruh) verilmeden önce onu kıskanmaya başlamıştır. Bu kıskançlık nedeniyle tüm melekler tanrı emriyle tanrının halifesi olarak secde ettiğinde Şeytan secde etmemiştir.

Dini rivayetler ve anlatımlar şeytanın daha Âdem çamurdan ruhsuz bir vücut olarak cennette yatarken onunla mücadeleye başladığını söylerler. Bu rivayetlere göre ileride kendinden üstün bir varlık olacağından şüphelendiği Âdemin vücuduyla eğlenmeye onu hırpalamaya, ona sorular sormaya başlamıştır. Bununla da yetinmeyen Şeytan cansız vücudun ağız yerinden girip defi hacet yerinden çıkmış ve tam göbeğe denk gelen yere tükürmüştür. Onun bu hareketi bir bakıma isyanını sabit kılan bir olay olmuştur. Bu dini hikâyelere göre iblisin tükürdüğü saha Tanrı emriyle bir miktar toprakla oyularak atılmıştır. Bu hareket insanların göbek çukurunun yaratılmasını doğurmuştur. Şeytanın Âdem üzerinde yaptığı bu icraat bir bakıma gelecek insanlığın kendi karşısında zaaf noktasını tespit etmiştir. Gelecekte insanları bu yolla el geçirecektir. Şeytan ve Şeytan taraftarları insanları bu yolla yani yeme-içme yoluyla kandıracak, kötülükleri, yanlışları hep yemeden- yedirmeden yararlanarak yaptıracaklardır bu arada aynı hikâyelere göre insanların yeme içme ve defi hacet ihtiyaçlarının doğmasının sebebi de Şeytanın bu hareketinden kaynaklanmıştır.

Bu hareketle kötülüklerin insanın içine girmesi, insanların iç kirliliğin başlaması ortaya çıkmıştır. Vücudun bunlara tepkisi ve insanların iç kötülülüklerle mücadeleleri de bu hareket sonucunda başlamıştır. Dini rivayetler ve hikâyeler Âdem’in yaradılışını ve Şeytanın ona davranışını anlatırlar. Bu anlatım her üç semavi dinde aşağı, yukarı aynı olup kutsal kitaplarında yer almaktadır.

Peygamberler Tarihi isimli eserde Âdem’in yaradılışı Şeytanın durum ve davranışları şöyle dile getirilmektedir. Arzdan alınan toprak yapışkan bir çamur haline gelinceye kadar ısıtıldı (1)*

Daha sonra kokuşmuş bir balçık haline gelinceye kadar kendi haline bırakıldı (2)*

Bu balçığa bir insan şekli verildi başı kılları ve bacakları ile dış görünüşü tam bir insanı andıran fakat her zerresiyle çamur olan bu şekil kendi kendine kuruyuncaya kadar olduğu yerde kaldı. Kurudu, dokununca testi gibi ses verecek derecede sert ve katı bir cisim halini aldı(3)*

Melekler daha önce Allah Teâlâ tarafından – ben topraktan bir insan yaratacağım(4)* diye buyrulan bu cesedi ziyaret ediyorlar. Sessiz, sedasız, hareketsiz yatan bu varlığın etrafında dönüp dolaşıyorlar. Hayran hayran seyrediyorlar. Özellikle iblis bu cansız varlığa vuruyor. Testi gibi çömlek gibi ses veren bu varlığın esrarını çözmeye çalışıyor. Bir cevap alabilirim ümidiyle  “sen ne için yaratıldın söyle !”  sualini sormaktan kendini alamıyor. Bu kupkuru çamurun alelade bir varlık olacağını bir türlü kabul edemiyor – Adam sende diyerek omuz silkip geçemiyor.

DİPNOT: (1)* Saffat Suresi 37/11

                (2)* Hicr Suresi 15/28

                (3)* Rahman suresi 55/14

                (4)* Sad suresi 38/71

“Ya benden daha ötede bir mevki sahibi olursa…” düşüncesini bir türlü içinden silip atamıyor. “ya ben de onun emri altına giriverirsem” korku ve endişesi içinde kıvranıyor. Devamı yarın…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.