DÜŞÜNCENİN GÜCÜ

Yaratılışın gereği bütün canlılarda beyin organı vardır. Ancak, diğer canlılardan farklı olarak biz insanlara yaratıcı tarafından akıl verilmiştir. Akıl belki de insana verilmiş olan ayrıcalıklı nimetlerdendir. Bu anlamda beynimizin yapabildiği en güzel eylemlerden biriside düşünebilmektir. Büyük düşünür olan Descartes’in dediği gibi “düşünüyorum öyleyse varım”. Bu sözüyle Descartes varoluş bağlamında en çok akla önem verir. Aklın dışındaki her şeyden dış dünyanın varlığından şüphe duyar. Şüphe duyarak daha çok sorgularız ve daha doğru sonuçlara ulaşırız. Bence, insan davranışlarını belirlerken sadece aklın üstünlüğüyle hareket etmemelidir. İnsan yerine göre aklını kullanırken duygu ve düşüncelerini de işin içine katarak sunulan hayat sahnesinde kendisini sergilemelidir.

Konuyu biraz açacak olursak; her insanda akıl ve düşünme yeteneği vardır. Ama burada önemli olan kendi gözlerimizle dünyaya nasıl baktığımız, neyi ne kadar algıladığımız, ne kadar gördüğümüzdür. Bazen her şeye çok dar açıdan bakıyoruz, ne kadarını görmek istiyorsak, ne kadarını düşünüyorsak o kadarını alıyoruz ve hayatımıza uyguluyoruz. Hayata olumsuz bakan insanların da böyle dar açıdan baktıklarını düşünenlerdenim. Halbuki hayatımızda gelişen olaylara ne kadar olumlu bakarsak ve düşüncelerimizi bu yönde kodlarsak ardından güzel sonuçların bizi bulacağını kendi adıma birçok kez tecrübe edenlerdenim. Düşüncemizin gücü çok büyük ve biz gücü gelin hep birlikte iyiliği, güzelliği çağırmak için kullanalım. Düşünmek ne kadar hassas ve güzel bir eylem ki insanların farkındalığını ortaya koyuyor. Aslında düşünerek var olduğumuzu da ispatlamış oluyoruz. Varoluş bitimsiz ve sürekli yenilenen bir süreç gibi algılanmalıdır. İnsanın hırsları, hedefleri, umutları, hayalleri olmalı ki varoluşumuz beslensin ve bir amaç kazansın.

Beynimize yeni şeyler yüklerken aklımızın ve düşüncemizin gücüyle iyiyi kötüden, yanlışı doğrudan ayırarak ana temamızı da sevgi olarak belirleyerek hayat bağlarımızı kuvvetli kılalım. Unutmayalım! Neyi düşünüyorsak neyi kaleme alıyorsak biz zamanla o oluruz. Düşünceler konuşmaya başladığında insan susarmış. Neden biliyor musunuz? Belki de insan iç muhasebesini düşünerek yaptığı içindir. Hele pozitif düşünen insanlar yaptıkları bütün olumsuz hareket ve işlerden bu iç muhasebe nedeniyle kendini yargılar, yargılama sonucunda kendisini cezalandıracaksa kendi cezasını kendi verir de ondan. Hayattaki olayları insan eksenli düşünen bir birey, sosyal yaşamda her zaman örnek davranışlar sergileyecek ve kalıcı eserler bırakacaktır. 

Beynimize yüklediğimiz güzel düşüncelerin gerçekleşmesi dileğiyle.

Sevgiyle Kalın…