Ülkemizin her köşesinde pek çok şehit mezarı bulunduğu hepimizin bildiği bir gerçektir. Zaten buna dayanarak ülkemizin toprağı baştan sona bir şehitliktir, dediğimizde hiçte yanlış bir ifade kullanmış olmayacağımızı düşünmekteyim.
Bence belki de “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” mısrasının sahibi şairimiz bu gerçeği dile getirmek amacıyla bu mısrayı oluşturmuştur. Buna rağmen ülkemiz sathının her yerinde yaşadığımız çevrede bulunan pek çok şehitliğin veya şehitler anıtının kime ve kimlere aitliği konusunda bilinmezlikler anlatımsızlıklar yaşamamız bence tuhaftır.
Bu durum bence şehitlerin nesillerinin babalarının, dedelerinin, atalarının nasıl şehit olduğunu bilmemesi nerelerde yattığını bilmemesi sebebiyle olsa gerektir. Nitekim bizler yakın çevremizde de aynı durumla karşı karşıya kalır, çevremizdeki şehitler anıtlarının kimlere ait olduğunu anıt diyebildiğimiz yerlerin aslında bir şehitlik olduğunu bilmeden yaşarız. Bunun en güzel örneğini Bandırma’mızın Cumhuriyet Meydanı’ndaki şehitler anıtı oluşturur.
Çünkü biz bu anıtı anıt olarak bilir, bu anıtın aynı zamanda toplu bir şehitler mezarı daha doğrusu şehitlik olduğunu bilmeyiz. Aslında bu anıt altında Bandırma’nın kurtuluşunda şehit düşen subay, er ve milislerimizin naaşlarının gömülü olduğunun farkına bile varmayız.
Oysa burası daha önce yazılarımla da defalarca belirttiğim gibi Bandırma’nın kurtuluşunu getiren Ayyıldız tepe çarpışmalarında (Delikli Bayır Çarpışmalarında) şehit düşen kurtuluş şehitlerimizin naaşlarının gömülü bulunduğu bir şehitliktir.
Aynı durum bir zamanlar Bandırma’nın nahiyesi olan şimdiki komşu ve kardeş ilçemiz Manyas’taki Maltepe’de bulunan anıtta yatan şehitler içinde söz konusudur. Burada da bir anıt söz konusu gibi görünse de aslında Maltepe’deki bu anıtta bir toplu şehit mezarı tabiri caizse bir şehitliktir. Ne yazık ki Manyas ve Manyaslı da bu şehitlerin kimliğinden ve bu anıtın aynı zamanda bir şehitlik olduğundan habersizdir.
Zaten Manyas ve Manyaslı bu anıtı buradaki şehitleri düşünerek şehitlere bir vefa borcu duyarak halk olarak kendisi yapmamıştır. Çünkü bu anıtın yaptırıcısı 1960 Askeri Darbesi ile o zamanın askeri yönetiminin Manyas’a atadığı Kaymakam ve Belediye Reisi görevini yürüten Albay Şemsettin İlter’dir. Kendisine havale edilen görev ve yetkilere dayanarak Manyas havalisinden topladığı yerli ustalarla gerçekleştirdiği çalışmalarla Maltepe’yi düzenleyip bu anıtı yaptırıp yanılmıyorsam 30 Ağustos 1961 tarihinde açılışını gerçekleştiren şahıs bu kişidir.
Maltepe’ye yaptırdığı bu anıta Maltepe’de gömülü bulunan veya onlarla aynı sebeplerle şehit düştüğüne inandığı başka yerlerdeki şehitlerin naaşını getirtip elleriyle bu anıtın altına yerleştiren Şemsettin Bey bu icraatıyla buraya gömdüğü şehit askerlerin hatırasını yaşatmayı layıkıyla yerine getirmiş övülmeye değer bir hizmet gerçekleştirmiş değerli bir komutanımızdır. Peki, Albay Şemsettin İlter’in bu anıtta ebedileştirdiği ve altına gömdüğü şehitler kimlerdir?
İşte bu konu hakikaten layıkıyla cevaplandırılabilecek kesenkes, isim isim şehitlerin adı verilebilecek bilgilerden yoksundur. Ancak çevre köylerden bu anıtın yapımında çalışmış kişilerden ve o dönemi yaşamış hemen hemen hepsi toprak olmuş şahısların ifadelerinden derlenen bilgilere dayanarak ve Kemal Özer’in “Kurtuluş Savaşında Gönen” isimli eserindeki bilgilerden, Zeynel Kozanoğlu’nun “Hamdi Bey ve Akbaş Baskını” isimli eserindeki bilgilerden, Şaban Yalazı’nın “Karacabey” isimli eserindeki bilgilerden, Gönen Belediyesi’nin “Kurtuluş Savaşında Gönen ve Çevresi” isimli eserinden, Muhittin Ünal’ın “Miralay Bekir Sami Günsav’ın Kurtuluş Savaşı Anıları” isimli eserinden, Naci Asutay’ın “Türk İstiklal Harbi Ayaklanmalar” isimli eserinden edinilen bilgilerden çıkarılan neticelere dayanarak burada yatan yani Albay Şemsettin İlter tarafından buraya gömülen şehitler Kurtuluş Harbi’nin hazırlık devresi diyebileceğimiz devrede Karacabey, Kemalpaşa, Bandırma, Manyas havalisinde gerçekleşen 1919 Eylül, Ekim ve Kasım aylarına tekabül eden dönemdeki Çerkez-Arnavut Çarpışmaları sırasında Anzavur ve Manyas’taki Şah İsmail isyanı sırasında gerçekleşen çarpışmalarda şehit edilen askerlerin olduğu muhakkaktır. Devam edecek…