SON DAKİKA

Bu Yılın Kurtuluş Bayramı Etkinlikleri ve İcraatları Hakkında Düşünceler

Yazının Giriş Tarihi: 08.09.2022 00:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.09.2022 23:34

Daha önceki yazımda belirttiğim gibi Eylül ayı hemen hemen sonuna kadar Güney Marmara Bölgesi ve bazı Ege Bölgesi yerleşim yerleri için Yunan işgalinden kurtarılışın, kurtuluşun gerçekleştiği günleri kapsamına alan bir aydı. Nitekim Bandırmamızda Bandırmamızın bir parçası olan Edincik ve komşu ilçemiz olan Erdek ilçesi de kurtuluşlarını Eylül ayında Eylül ayının 2. yarısının başında yaşamışlardır. Bu nedenle Bandırmamızın kurtuluş tarihi 17 Eylül tarihine tekabül etmektedir.

Bandırmamız 30 Ağustos Zaferinden 17 gün sonra işgalden kurtuluş mutluluğunu tatmış ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin yerleşim yerlerinden biri olma özelliğine kavuşmuştur. Bandırmamız bu kurtuluşunu Balıkesir üzerinden gelen ordu birlikleri tarafından ve kendi yetiştirdiği milis kuvvetlerinden değil 1. Ordu mensubu Bursa Mudanya üzerinden gelen askeri birliklerin çalışmalarından ve başarılarından elde edebilmiştir. Sözünü ettiğim bu birliklerin en bariz temsilcileri olan 61. alay ve Kocaeli Taburu Bandırma’yı boşaltıp bugün Ayyıldız Tepe denilen eski adıyla Delikli Bayır denilen sahaya çekilip mevzilenen Yunan kuvvetleriyle yaptığı çarpışmayı kazanıp bu kuvvetleri dağıtmayı başarınca Bandırma nihai olarak Yunan işgalinden kurtulmuştur.

Ancak bu kuvvetler bu Delikli Bayır Muharebesinde Subay ve Er olarak önemli miktarda şehit vermişlerdir. Başta Yarbay Vecihi Bey ve Yüzbaşı Süleyman Bey olmak üzere 10 civarında Subay ve Yedek Subay şehit olurken 80 civarında toplam şehit verilmiştir. Bu kadar şehit verilmesine rağmen bu şehitler ve kurtuluş şehitleri arasında Bandırma ve Bandırma Bölgesinden tek bir şehidin bulunmaması oldukça dikkat çekecek bir durumdur.

Bandırma’yı kurtaran çarpışmaların şehitleri bugün Bandırma’nın Kurtuluş Anıtı olarak dikilen Ayyıldız Tepe’deki anıtın çatılı tüfekler altındaki sahada yer alan dikili mermer blok kitabe üzerindeki listede yer almaktadır. Bu listeye bakıldığında şehitlerin çoğunun Kocaeli Bölgesinden Bursa Bölgesinden olmak üzere Türkiye’nin farklı yerlerinden kişiler olduğu ama bir tek Bandırmalı veya Balıkesirlinin bu liste de açıkça yer almadığı kesin ve net olarak görülebilecekti.

Zaten daha önceki yazılarımda da her zaman dile getirmişimdir Kurtuluş Savaşında Bandırma’nın ve Bandırmalının rolü oldukça azdır. Bugün bazı kişiler kurtuluş harbi döneminde Bandırma da kurulmuş bazı Kuvayi Milliye dernekleri olduğunu iddia etseler de bu sözü edilen dernekler ispatlanmaktan oldukça uzak durumdadır. Bu konuda tarihi kaynaklar, belgeler açık ve sarih bilgi vermemektedirler. Bu tür iddialar çoğunlukla birilerini yüceltmek isteyen kişilerin bazı şahısların hatıralarına dayandırdıkları iddia ettikleri sözlere binaendir.

Bunlar bir yana şurası açık ve net ortadadır ki Bandırmamız işgalden kurtuluşunu Kocaeli Taburuna ve 61. Alaya borçludur. Bu nedenle kurtuluşunu yaşarken kurtuluş gününü değerlendirirken bu askeri birliklerin hatıralarını şükran ve minnetle anmaya, yâd etmeye, bu birliklerin bu çaba uğruna vermiş olduğu şehitler önünde saygıyla eğilip onlara dualar etmeye mecburdur. Ancak ne tuhaftır ki Bandırmalı ve bandırmalı yöneticiler kurtuluş günlerinde bence tuhaf seremonilerle kurtuluş gününü değerlendirmektedirler.

Çünkü Bandırma’da Mutat Kutlama programları uyarınca günün anlamını belirten konuşmalar, şiir okumalar hatta folklor gösterileri, Cumhuriyet Meydanı’nda yapılırken çelenkler buradaki şehitler anıtına konulurken Kurtuluş Şehitleri adına okutulan mevlit veya Kuranlar onlar için yapılan dualar Ayyıldız Tepe de gerçekleştirilmektedir. İşte tuhaflık buradadır.

Çünkü 17 Eylül Bandırma Kurtuluşunun şehitleri ve bu şehirlerin kabirleri Ayyıldız Tepe de değildir. Yıllardır belirttiğim gibi tekrar önemle belirtmek isterim ki Bandırma’yı kurtaranların bu uğurda şehit olanların vücutlarının kalıntıları kemikleri bugün Cumhuriyet Meydanında bulunan şehitler anıtının altında gömülüdür. Delikli Bayır Muharebesi sonunda şehit oldukları mahalde Suat Çiftliği havalisinde gömülen bu şehitler daha sonraki dönemde şehitler anıtı yapıldığında ve bugünkü yere getirildiğinde bugünkü halini aldığında o bölgedeki kabirlerinden çıkarılıp bugün Cumhuriyet Meydanındaki anıtın altına topluca defin edilmişlerdir.

Bu icraat yapıldığı zamanda da, bugün de hakikaten tuhaf bir icraattır. Bandırmalı olarak bizler, daha doğrusu bizden önceki nesiller ne amaçla, ne düşünerek bandırmanın kurtuluş şehitlerini gömüldükleri yerden Suat Çiftliği bölgesindeki kabirlerinden çıkarıp bir kemikler yığını halinde Cumhuriyet Meydanı’na topluca defnetmeyi tercih etmişlerdir. Tarihi ortam içerisinde gömüldükleri yeri bir şehitlik haline getirmek yerine bu aziz şehitlerimizi gömüldükleri kabirlerinden çıkarıp sanki bir toplu katliam geçirmiş ve bu katliam sonunda katliamı yapanların katliam kurbanlarını oluşturdukları toplu mezara gömer gibi gömmelerinin anlam ve sebebini anlamak mümkün değildir.

Şunu da vurgulamak isterim ki Bandırmalı kurtuluş sonrasındaki dönemde uzun süre kurtuluş şehitlerini gömüldükleri kabirlerinde kendi haline bırakmış ancak daha sonraki dönemde Türk Ocağının Bandırma şubesinin onlar adına bir anıt yaptırmayı düşünüp gerçekleştirmesiyle hatırlayabilmiştir. Ne tuhaftır ki Bandırmalı ve Bandırma Türk Ocağı bu şehitler adına bir anıt yaparken daha önceden var olan Sultan 2. Abdülhamit devri yapımı bir anıtı yıkarak onun malzemesini tahrip edip kullanmasıyla gerçekleştirebilmiştir. Sanki Bandırmalının veya Türk Ocağı Bandırma Şubesinin yeni bir anıt yaptırmak için imkanı yokmuş yahut söz konusu şehitler için bir anıt yapmaya masraf etmeye gerek görmeme gibi bir izlenimin bu icraat nedeniyle düşünülmesi mümkün olabilir kanaatindeyim. Devam edecek…

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandırma Yaşam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.