SİZCE YAŞAM NEDİR?

Bu yaşıma geldim, hala yaşamın ne olduğunu doğru dürüst açıklayamıyorum. Belki konu hakkında gerekli eğitimi alamamışımdır. Belki yaşamın ne olduğunu iyi öğrenemediğim için, yaşamla uyum sağlayamamamdandır. Yahut belki de zekam, enerjim, kavrama hızım yeterli değildi. Olsun ben yine de yaşamın ne olduğunu anlatmaya devam edeceğim. Nasıl olsa karşımdakiler öğrencilerim. Beni çok dikkatli dinliyorlar. Bazen, nezaketten dinlediklerini anlasam da, vallahi hiç bozuntuya vermeden habire yaşamın ne olduğundan örnekler veriyorum:

Eski Milli Eğitim Bakanlarından biri:

-Yaşam bir katakulliden ibarettir, demiş.

Ben demiyorum, milli eğitim bakanlarından biri demiş…

Bir başkası:

-Yaşam bir kirpidir, elini eldivenli değilse okşayamazsın, demiş.

Meraklı gözler bakıyor yüzüme. Ben devam ediyorum duyduğum, okuduklarımdan yaşamı anlatmaya…

-Yaşam bir borudur diyorum. Ancak onu öttürmesini bilenler başarılı yaşam sürebilirler.

Gülüyorlar ‘’boru’’ sözlü benzetmeme. Fırsat bu fırsat diyorum ve sıralıyorum öğrendiklerimi:

-Yaşam bir ayakkabı gibidir. Ayağına uyduramazsan, ömrün ah of çekmekle geçer.

Galiba kendimden örnek veriyorum gibi geliyor bu tanımlama.

-Yaşam bir gübre tarlasıdır, dikecek fidanın yoksa, ortasında dolaşırken, bok içinde kalırsın.

Herhalde bu sözü, zamanımızın tarım işi ile uğraşan köylülerinden bir söylemiştir diye açıklama yapıyorum.

Böyle yakası açılmadık tanımlamalar yapıyor rahmetli Çetin Altan. Sonunda yaşamın ne olduğu konusunda, ben ve benim dinleyicilerim apışıp kalıyoruz! İş bununla kalsa, bir yazısında devam ediyor. Çetin Altan üstadımız;

-Yaşam bir davar ahırıdır. Sütünü sağmak için inek yerine öküzün yanına gidersen, hem yellentisini çekersin, hem de kovan boş kalır.

-Yaşam bir uçurtmadır. İstediğin kadar uç, sonunda toprağa inersin.

Bu kadar benzetişten sonra kafa karışıklığıma herhalde hak verirsiniz. Bildiğim bir şey varsa o da yaşam için özetle ancak şunu söyleyebilirim.

Yaşam kuşa benzer. Ne kadar yaşarsan yaşa, nasıl olsa bir zaman sonra uçup gideceksin…