Hırs ve ihtiras akıllı dengelenirse işe yarar. Hırs tek başına, insanı gözü kara yapar. Hangi alanda olursa olsun, fazla hırs, çoğu kez insanın başını belaya bile sokabilir. Her ne kadar bazıları hırslı olanlara “cesur” yakıştırması yapsa da, bu benzetmenin her zaman doğru olmadığı da bir gerçektir.
Kişi, kendi ihtirasları için her şeyi göze alır, yani kendi menfaati doğrultusunda hırsını kullanırsa, bu kişinin memlekete faydası olmadığı gibi, zaman içerisinde kendine de zararı olabilir. Zira anlatmak istediğim bu tiplemelerde ahlak kuralları arka planda kalır. Bunun en tehlikelisi de siyaset alanındadır. Siyasi alanda kişiler, böyle tiplere cesur deyip, alkış tuttukları için hırslı olan kişi iyice gözü kara insan olup çıkar.
Bunun adı Makyavelizm’dir. Eğer Makyavelizm’in tanımına gelirsek, “Her türlü ahlak kurallarını hiçe sayan siyasi sistem!” diyebiliriz. Devam edecek olursak, “... Devletin ya da devlet adamının, özellikle dış ilişkiler söz konusu olduğunda, ülkenin yararına olabilecek her eylem ve hareket tarzının meşru olduğunu, amacın, aracı meşrulaştırdığını dile getiren politika ilkesi, ya da her türlü AHLAK İLKESİNİ HİÇE SAYAN SİYASİ GÖRÜŞÜ KABULLENME BİÇİMİ…”
Her şey açık değil mi?
Politikanın hamurunda Makyavelizm var dense de, bunun bir ölçüsü olmalıdır. Bugün içerisinde yaşadığımız siyasi süreçteki iddia edilen her türlü olumsuz hareketler, koltuk kaybetmeme hırsı ile ülkenin yönetimindeki hatalı tüm girişimlerin altında Makyavelizm ruhu yatmaktadır.
Kısacası, Makyavelizm anlayışı, yıllardan beri, seyrettiğimiz siyasi tablonun değişmemesi nedeniyle ülkemizin ne hale geldiğini herhalde anlatmaya gerek yok. Çünkü bu çirkin tablonun içinde hepimiz birer figüranız.
Tablonun değişmesi dileğiyle, şimdilik esen kalın.