Koronavirüsün üç çeşidi olduğu medyaya yansıyınca, kardeşlerin en büyüğü taktik değiştirme ve insanoğlundan korunmak için maskeli beşler gibi sarılıp sarmalandıktan sonra kardeşlerine bir takım tavsiyelerde bulunur:
“Kardeşlerim bildiğiniz gibi Çin’deki başarımız ile medyatik olduk. Bizim savaşımız küresel olduğu için, savaşımız devam edecektir. ABD ve AB ülkeleri, küçük ve gelişmekte olan ülkeleri yıllardan beri sömürdükleri için, onları daha şiddetli cezalandırmalıyız. Ben korona (A) olarak AB ülkelerinde savaşacağım. Sen (B) korona kardeşim Amerika kıtasında savaşa devam edeceksin…”
Korona (B) ağabeyine itiraz etti. “Ama ben, Türkiye ve komşularına gitmek için program yaptım. Hatta yapacağımız grup gezisi için paramı verip, biletimi bile aldım…”
“İtiraz etmiyorum. Ben, tecrübe kazansın diye korona (C)’yi Türkiye ve komşularına göndereceğim.”
Korona (A), korona (C)’ye dönerek:
“Senin Türkiye’de işin kolay. Adamların saçma sapan ekonomileri, PKK, PYD, İŞİD gibi başlarında belaları var. Bu belalar yetmezmiş gibi komşuları ile de kavgalılar. Nüfusun yarısı çalışır, çalışan nüfusun yarısı ise ikinci bir iş için koşturur. Ekonomileri şuan Arap destekli, yeşil köstekli finans kurumlarının elindedir..”
Bir müddet üç kardeş arasında kısa bir sessizlik oldu. Önce korona (A) silahlarını kuşandı ve:
“Gittiğiniz ülkelerde hijyenik koşullara dikkat edin. Hele Türkiye’ye giden küçük kardeşim çok dikkatli olmalısın. Zira Türkler, cesur oldukları kadar hijyen kurallarına da uymazlar. Bu nedenle hastalık kapmamak ve yeni bir mutasyona uğramamak için, ölümcül saldırılarını yavaş yavaş yapacaksın. ÜÇ ay sonra buluşmak üzere…” deyip harekete geçmek üzere, önceden belirlediği taşıyıcının çantasına girdi.
Diğer iki kardeş de insanoğlu ile yapacakları savaş için Ademoğullarından olan taşıyıcılarının refakatinde gittikleri ülkelerde savaşa başladılar…”
Hayal ürünü yazımıza son noktayı koyarken, insanoğlunun bu savaştan galip geleceğini biliyorum. Yalnız bu savaşın ölümlerini, acılarını ve savaş sonrası yaşanacak sıkıntılarını bilerek, Allah yardımcımız olsun diyebilirim ancak…