KANUN-İ ESASİYE VE 16 NİSAN REFERANDUMU

 Yıl 1986.

            İlk Anayasa dediğimiz “Kanuni Esasi’nin” bazı maddeleri şöyle idi:

            1- Devlet-i Osmaniye ülkesiyle bölünmez bir bütündür.

            2- Başkent, hiçbir ayrıcalığı olmayan İstanbul’dur.

            3- Saltanat-ı hilafet hakkı ve makamı Osmanoğulları soyuna ve bunun en büyük evladına aittir.

            5- Padişah, tüm anayasal sistemin merkezi ve en üstün gücüdür. İcraatlarından sorumsuzdur.

            7-Padişah yürütme organının başı ve hatta kendisidir. Meclisin ne zaman toplanacağına, ne zaman tatil olacağına ve gerektiğinde feshine padişah karar verir.

            27- Bakanlar Kurulu üyelerini, sadrazamı, şeyhülislamı ve Heyet-i Ayan’ı padişah seçer, atar ve gerektiğinde azleder. Padişah silahlı kuvvetlerin de BAŞKOMUTANIDIR.

            28- Bakanlar Kurulu sadrazamın başkanlığında iç ve dış olayları görüşmek üzere toplanır. Ancak görülmesi Padişahın İZNİNİ gerektiren hususları öncelikle Padişaha bildirmek ve onayını almak zorundadır.

            53- Yeni yasa ve yasa değişikliği padişah onayı olmadan meclise getirilemez.

            106 –Sayıştay üyelerini padişah atar.

            116 – Anayasa her iki meclisin 2/3 çoğunluğuyla değiştirilebilir.

            Evet ilk “Kanuni Esasi” yani “İlk Anayasa’nın” bazı maddeleri böyledir.

            Mithat Paşa ve Namık Kemal gibi aydınların baskısıyla zoraki olarak kabul ettirilen ve adına “Meşrutiyet” denilen idare tarzı gelmiş, maalesef bu idare tarzının, daha doğrusu “Kanuni Esasi’nin” ömrü kısa sürmüştür. Zira II.Abdülhamit  “93 Harbi” dediğimiz savaşı bahane ederek 14 Şubat 1978’de meclisi feshetmiştir. Sonrası ise trajikomik ve dramatik olaylara neden olmuştur.

            Meşrutiyet dediğimiz bu idare şeklinin kabul edildiği tarihlerde ilk defa “CUMHURİYET” yönetim tarzı da dillendirilmeye başlanmıştı. Belki II. Abdülhamit’in “Kanuni Esasi’yi” kısa bir süre kaldırmasının, meclisi feshetmesinin altında bu yatmış olabilir.

            Neyse biz o devri kendi içerisinde tarihçi yoruculara bırakalım ve anlatmak istediğimiz asıl konuya dönelim.

            Günümüze dönecek olursak, 16 Nisan’da Yeni Anayasa veya Sivil Anayasa bir başka isimle Anayasa değişikliği gibi adlandırılan yasanın halk oylaması yapılacaktır.

            Burada bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. “Kanun-i Esasi’nin” bazı maddelerini sizlere Soner Yalçın’ın “SİZ KİMİ KANDIRIYORSUNUZ!” adlı kitabından aktardım.

            Şimdi elinizi kalbinizin üstüne koyun ve vicdanınızın sesine kulak verin.

            Halkoyuna sunulacak olan şimdiki Anayasa ile Kanuni Esasiye’nin bazı maddeleri arasında benzerlik var mıdır? Yok mudur?

            Sorumuz bu.

            Yorum sizlere kalmıştır.