SON DAKİKA
Hava Durumu

Dövizle Kimler, Nasıl, Neden Oynar?

Yazının Giriş Tarihi: 02.11.2021 00:03

Baştan söyleyeyim ekonomist değilim. Para politikalarını pek bilmem. Finans sektörünün sırlarına vakıf değilim. İMF nasıl çalışır? Anlamam. Dünya bankası ne yapar? Bilgilerim duyumdan öteye gitmez. Dünyada düz hesap 200 ülke bulunur. Bu ülkelerin nasıl kurulduğunu, nasıl ayakta kaldığını, ekonomilerinin temel dayanakları nelerdir? Herkes kadar bilirim. Fakat öğrendikçe, inceledikçe ufkum açılır, genel çerçeveye vakıf olurum. Geçtiğimiz haftaki yazımızı okuyanlar hatırlayacaklardır. “Ekonomi, algı yönetimi ve seçimler”  başlığını taşıyordu. Orada iktidarların ekonomiye yön verme yetenekleri üzerinde bazı gerçeklere değinmeye çalışmıştık.

Şunu baştan ifade edeyim bir ülkede ekonomik çarkın işleyişini devlet sağlar. En büyük alıcı, en büyük tüketici devlettir. Devlet istemedikçe bir ülkenin üretim yeteneğinin kabiliyetini geliştirme imkânı yoktur. Fakat devletlerin bu konulardaki iradeleri kuruluş kodları ile sınırlıdır.

Devletlerin kuruluş hikâyeleri her ne kadar kahramanlık efsanelerine dayansa da bu efsaneler çok özel PR çalışmaları ile anlatılır. Bu konu sadece Türkiye’ye özgü değil. Bütün devletlerin kuruluş sermayeleri vardır. Aslında o sermayeye sahip olanların güdümünde olur devletler. 

Geçtiğimiz haftaki yazımızda döviz ve ekonomideki çalkantılar ile tüketim mallarına gelen zamlardan da bahsetmiştik. Bir ülkenin sanayi ve üretimin ham maddesinin %80’ini ithalatla karşılanıyorsa o ülkedeki tüketim maddelerinin fiyatları dövizin düşüş ve yükselişinden hızlı bir şekilde etkilenecektir. Çok aşırı döviz hareketlerinin mal ve hizmet fiyatlarını sürekli tetikte tutacağı unutulmamalıdır. 

Burada bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Ülkelerin ekonomilerinin sorumlusu siyasal iktidarlar olarak bilinse de, gerçekte durum farklıdır. Hele küresel ekonominin hüküm sürdüğü günümüzde… Fakat her zaman fatura iktidarlara çıkar. Aslında ülkelerin ekonomik iradeleri bir nevi uluslar arası konsorsiyum dediğimiz sistemlere bağlıdır. 

Bugün devletleri birer işletme gibi gördüğümüzde bir taraftan kuruluş sermayesi, bir taraftan işletme sermayesi gerektiği unutulmamalıdır. Sadece bu açıdan baktığınızda bile kuruluş sermayesi ve işletme sermayesi için gerekli finansmanı sağlamak için bile mecburen uluslararası yapılara mahkûmiyetiniz söz konusudur. Tamamen dijitalleşen günümüzde bir devletin ekonomik, finans ve üretim ağları yolu ile her açıdan gözlem altında olduğu unutulmamalıdır. Hele birde seçim atmosferine girilmiş ise..

Bugün ülkelerin merkez bankaları bir birine bağlıdır. Bankalar uluslararası kurallara bağlıdır. Bu konularda bağımsızlıktan bahsedilemez. Dünya ticaretinde para trafiği kontrol altındadır. Ülkelerin üretim alanları ihtisasına göre bir birinden ayrılmıştır. Ülkelerin dünya pastasından alacakları payların miktarı bellidir. Hiçbir ülke kendisine bırakılan payın fazlasını alamaz. Almaya kalktığında kavga çıkar. Bugün olduğu gibi..

Tüm bunları izleyen uluslararası yapılar vardır. Bugün büyük çoğunluğunun merkezi ABD’dir. Nereden yaparsanız yapın bankasal işlemleriniz mutlaka ABD üzerinden geçer. Hangi döviz işlemini gerçekleştirirseniz gerçekleştiriniz ABD’deki merkezden onaylanır. Paranıza değeri siz veremezsiniz. ABD’de ki merkezde iki tuşla paranızın değeri ile sizin kontrolünüz olmadan nasıl oynandığını anlayamazsınız bile. 

Türkiye’de yaşadığımız döviz kuru hareketliliğinin gerekçeleri ne olarak sıralanırsa sıralansın tek gerçekliği vardır o da FED kontrollü ABD’de deki merkezlerin tek tuşla sisteme verdiği komuttur. Herkesin ekran hareketleri üzerinden dikkat kesilirken aslında faili meçhul elin uygun gördüğü rakamlara hipnoz olur gereği göremezsiniz. Artık Türkiye’den ne istendi ve Türkiye buna karşı çıktıysa! Kedi fare oyununun bile kuralı vardır. Ama bu işin kuralı yoktur.

Bizde yüzüne bakılmayan matematikçiler neden ABD’de el üstünde tutulur? Bir merkezde 40 bin matematikçi ne işe yarar?

Anlatabildim mi bilmiyorum. 

Aklıma geldi. ABD’de Başkan Biden Pentagon’a kaç kez gitti? Gitti de ben mi kaçırdım. Gittiğini daha duymadım da..

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.