Altın Tepside Gelen Fırsatı İtmeyin

Balıkesir, son yıllarda otoyol ve köprülerin getirdiği ulaşım imkanları, iki denizi, sanayi yatırımlarında bakir yapısı ile Marmara ve Ege’de yıldızı parlamaya başlayan il oldu.

Tüm bunlara ilave olarak Balıkesir’in Büyükşehir olmasıyla birlikte yerel yönetimlerdeki maddi gücün de artması, tüm ilin çıtayı yükseltmesi için de ayrı bir şans getirdi.

Vali Hasan Şıldak ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, bölgede ‘Altın Çember’ de kalan il olarak tanımlanan, 20 ilçeli Balıkesir’in, bu şansını iyi kullanması için ‘Marka Şehir Balıkesir’ projesini çok iyi niyetle uyguluyor.

Bu projede Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Sanayi Odası, Balıkesir Ticaret Borsası, Balıkesir ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversiteleri, Güney Marmara Kalkınma Ajansı başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar projeye dahil edilerek, ilin marka olabilmesi için bir çalışma yapılıyor.

Önceki yazımda da bahsetmiştim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın ‘Türk Mutfağı’nı dünyaya tanıttığı etkinliğin Balıkesir’e getirilmesi büyük bir iş.

Hem de gastronomide ün yapmış ve bu etkinliği almak için uğraş veren rakip illere karşı, organizasyonu Edremit Güre’ye taşımak ve uluslararası tanıtımda Balıkesir’in adını duyurmak güzeldi.

‘Türk Mutfağı’ tanıtımının hemen ardından yapılan ve 4 gün süren  ‘Uluslararası Balıkesir Kahvaltı Festivali’, eksikliklerine rağmen Balıkesir’in hem ülke hem de yabancı ülkelere tanıtımı açısından geç bile kalınmış bir tanıtımdı.

Zeytinyağı, peyniri, kuzu eti, zeytini, höşmerimi ile zaten coğrafi işaret almış ürünlerini, ünlü şefler, yemek şovlar, yarışmalar ile tanıtan Balıkesir, uzun soluklu bir çabayı başlattı.

Bu çalışmalar da çok geç kalınmış mı?

Hem de fazlasıyla.

Zaman ağlama zamanı değil.

Zaman iş yapma zamanı.

Dedik ya; Balıkesir’in adı Marmara ve Ege Bölgesi’nde ‘Altın Çember’de  kalan il olarak lanse ediliyor.

Yani, İzmir-İstanbul Otobanı’nın Balıkesir’den geçmesi, Çanakkale Köprüsü’nün Balıkesir’e bağlanması, Organize Sanayi Bölgesi’nin 3 etap olarak genişleme çalışmalarını başlatması ve en önemlisi de çevre iller Bursa, Manisa, İzmir ve İstanbul’un sanayi yatırımlarına doymuş olması, Balıkesir’in yıldızını öne çıkarıyor.

İşte tam burada, iş sanayici ve yatırımcıya düşüyor.

Balıkesir’in hem sanayide hem de turizmde ‘Marka Şehir’ olabilmesi için ürettiği ürünleri, markalaştırıp iç ve dış piyasaya satması gerekiyor.

Bunu başarabilir miyiz derseniz? Zor, ama imkansız değil.

Yüce Allah, insanlara beyni iki parça olarak vermiş, tıpta adına galiba lop diyorlar.

Sağ lop, sol lop.

Çalıştırması da beyinleri taşıyan, sahiplerine kalıyor.

Vesselam…