güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

YAKIN TARİHİMİZDE ROL OYNAMIŞ İZLER BIRAKMIŞ ÜNLÜ ASKERİ VE SİVİL GEMİLERİMİZ

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

Bu geminin komutanlığına Binbaşılığa terfi etmiş olan Hamidiye kahramanı Rauf Orbay tayin edilmiştir. Rauf Orbay 1914 yılında gemiyi teslim almak için Reşadiye Vapuruyla yanındaki pek çok subayla birlikte İngiltere’ye hareket etmiştir. Aynı tezgâhlara Fatih adında bir zırhlı daha ısmarlanmış, onun da ilk taksidi ödenmiştir. Bu icraattan amaç Osmanlı donanmasının Averokun sahibi Yunanistan karşısında 3 büyük zırhlı sahibi olmasıdır.

7 Tarete bağlı 14 adet, 14 inçlik topla teçhiz edilecek olan Sultan Osman zırhlısı ve Reşadiye Fatih gemileri ısmarlanmıştır. Taksitleri ödenmesi gerçekleştirilmesine rağmen İngilizler gemilerin yapımını geciktirmeye başlamışlardı. Gerçi daha önceden denize indirilmiş olan Sultan Osman Zırhlısının donanımı sürmekteydi. İnşası devam eden Reşadiye Zırhlısı Londra Büyükelçimiz Tevfik Paşa’nın kızı Naile Hanım tarafından burnunda gülsuyu şişesi kırılarak 3 Eylül 1913 de törenle denize indirilmişti. Her iki zırhlıya da toplar monte edilmekte seyir denemeleri yapılmaktaydı. Bu çalışmalar sürerken yıl 1914 olmuş gemilerin teslim tarihi gelmişti.

Buna rağmen İngilizler teslimde gecikiyorlardı.  Buna rağmen Osmanlı Hükümeti taksitleri  ödemişti. Hükümetimiz 2 Ağustos 1914 tarihinde son taksidi ödedikten yarım saat sonra İngiltere Hükümeti gemilere el koyduğunu ilan etti. Bu gemilerin komutanları Vasıf ve Rauf Beyler ve İngiltere’ye onlarla bir gelmiş bu gemilere ait Osmanlı personeli Reşadiye Vapuruyla ülkeye dönmek zorunda kaldılar.

Birinci Dünya Savaşı başlarında bu iki modern zırhlıyı bize teslim etmeyi kendileri açısından tehlikeli gören kendileri karşısında yer alırsak kendileri açısından tehlikeli icraatlarda kullanılabileceğini düşündükleri bu gemileri kamulaştıran İngiliz hükümeti Reşadiye ye Eren, Sultan Osman’a da Agincourt adını verdiler.

 Bunlardan Agincout Norveç denizinde yapılan top atışlarında neredeyse kendisini batırma tehlikesiyle karşılaştı. Çünkü yapımında bir mühendislik hatası gerçekleşmişti. Eren adını alan Sultan Reşat da İngilizlere pek fayda sağlamadı. O da kullanım bulmadı.

Ama ne var ki biz Türklerde bu gemiler için ödediğimiz paraları geri alma imkânı hiçbir zaman bulamadık ve halk tabiriyle bu paraların üzerine soğuk su içmek durumunda kaldık. Ne var ki biz Türkler bu iki gemiyi hiçbir zaman hatıralarımızdan v e aklımızdan çıkaramadık. Tabi ki İngilizlerin bu gemiler dolayısıyla bize yapmış olduğu büyük haksızlığı halk tabiriyle attığı kazığı da unutamadık.

Nitekim bu iki geminin İngilizler tarafından Kasp edilmesi bizim Osmanlı Hükümeti olarak İngilizlerin karşısında Almanların safında savaşa girmemizde büyük etkisi olduğu şüphesizdir. Almanların bizi savaşa sokan Yavuz ve Midilli adlarını vereceğimiz Göben ve Bireslav gemilerini kullanarak bizi savaşa sokma oyunlarında Reşadiye ve Sultan Osman zırhlılarının İngiltere tarafından gasp edilmesinin getirdiği zafiyetinde payı muhakkaktır.

Zaten Türk milleti, Osmanlı kamuoyu bize sığınan Göben ve Birevtav da İngilizlerin gasp ettiği Sultan Osman ve Reşadiye zırhlılarının boşluğunu doldurma imkânı vermeleri nedeniyle kabul ve sahiplenme bulmuşlardır. Bu nedenle diyebiliriz ki Göben ve Bireslav gemilerinin Osmanlı kamuoyu ve hükümetince kabul görüp sahiplenilmesinde Sultan Osman ve Reşadiye zırhlılarının gasp edilmiş olması en büyük etkendir.

 Bu arada şunu da belirtmek isterim ki ne yazık ki millet olarak biz en zor anlarımızda vatandaşımızdan topladığımız 5 milyondan fazla Osmanlı Lirasını gasp eden İngilizlerin kalleşliğini ne Osmanlı döneminde ne de Cumhuriyet Döneminde tan anlamıyla idrak edebilmiş bir millet değilizdir.

Çünkü 1. Dünya Savaşı sonunda Mondros ve Sevr Anlaşmalarında bile bu kalleşliklerini göz ardı edip İngilizleri dost gören onlardan yardım uman yönetici ve vatandaşlarımız olmuştur. Ne acıdır ki Sultan Osman ve Reşadiye gemilerimize el koyan İngilizleri dost kabul edip onlardan yardım ve medet umup onlarla işbirliği düşünen bir İngiliz muhipler cemiyeti İstanbul’umuzda kurulacak yurdun çeşitli yerlerinde şubeler açabilecektir.

 Ve aynı cemiyete Osmanlı padişahı Mehmet Vahdettin devrin sadrazamı Ferit Paşa gibi kişilerde üye olup İngilizlerin Sultan Osman ve Reşadiye kalleşliklerini unutup onlardan kendileri ve milleti lehine fayda bekleyebileceklerdir.

Yine tuhaf bir nokta Lozan Hükümleri uyarınca Türkiye Cumhuriyeti olarak Avrupa Devletlerine Osmanlı borçlarını öderken İngiltere’ye olan ödemelerde bu Sultan Osman ve Reşadiye dolayısıyla İngilizlerin bizden aldığı paraların düşürmesini ne İngiltere ne de biz hesaba katmayacak, 5 milyon alacağımız olmasına karşılık üste İngilizlere borç ödemeyi gerçekleştirebileceğiz.

 Bütün bunlardan sonra şunu önemle vurgulamak isterim ki Sultan Osman ve Reşadiye zırhlıları Türk kamuoyunun aklında Türk Tarihinde İngiliz kalleşliğinin haksızlığının Gasp ediliciliğinin örneği olarak hatırlanacak birer hatıra olarak yaşamayı sürdürecek iki gemimizdir.

Ve yine önemle vurgulamak isterim ki paralarını ödeyip üzerlerine şanlı bayrağımızı çekmemize rağmen bu iki gemide bize teslim edilmemiş İngilizler tarafından bize karşı birinci dünya savaşı sırasında İngilizler tarafından kullanılarak parasını ödediğimiz bu iki gemiden fayda yerine zarar görmüşüzdür. Üstelik bu iki geminin bize verilmemesi Osmanlı devletinin Almanya ve müttefiklerinin yanında birinci dünya harbine katılmasının sebebi olmuştur. Çünkü Osmanlı Devleti İngiliz ve müttefiklerinden bu haksızlığa uğramasına karşılık bize bu iki geminin eksiğini kapatacak ve bizi kendilerine yaklaştıracak iki gemi vermişlerdir. Gerçi satın alınma yoluyla da olsa Almanların bize verdiği bu iki gemi Osmanlı Devletinin ittifak devletleri içerisinde yer alıp itilaf devletlerine karşı savaşa girmesini başlatan gemiler olmuştur. Sultan Osman ve Sultan Reşat yerine Almanlardan alacağımız bu iki gemi ise Goeben ve Breslau zırhlılarıdır. Bu iki geminin bizdeki ismi ise Yavuz ve Midilli olacaktır. Devamı yarın…

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.