güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

Trabzon Havalisinde Yaşayanlar Öz ve Öz Türktür – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:47
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:47

7 Ocak 1917'de Sıhhiye Müdüriyet-i Umumiyesi tarafından Ankara, Sivas, Erzurum, Trabzon Vilayetleri ile Niğde, Kayseri, Canik Sancaklarında salgın hastalıklarla mücadele görevi 3. Ordu Sıhhiye Başkanlığına verilmiştir. 3. Ordu'nun salgın hastalıklarla mücadele mıntıkasında, Trabzon ve Erzurum vilayetlerinin Rus işgali altında bulunmayan kısımlarıyla Ankara ve Sivas vilayetleri ve Niğde, Kayseri ve Canik müstakil sancakları vardır. Bu bölgelerde çeşitli salgın hastalıklar yaygın olarak bulunmaktadır. I. Dünya Savaşı'nda bütün gayretlere rağmen, savaş koşullarının zorluğu ve pek çok olumsuzluktan dolayı cephelerdeki sağlık hizmetleri yeterli olmamıştır. Bu savaşta Osmanlı Orduları'nda, Alman askeri hekimleri ve sağlık uzmanları da görev almışlardır. 1915 yılı Ocak ayında zor koşullar altında Trabzon'a gönderilen Alman sağlık ekibi 5 doktor ve 6 hastabakıcıdan oluşmaktaydı. Bu ekip 5 ay Trabzon'da bir hastanede çalışmış ve daha sonra Mütareke'ye kadar İstanbul'da görev yapmıştır.

4.5. 1. Mütareke Yılları ve Sonrasında Bölgenin Durumu

I. Dünya Savaşı sırasında Trabzon'da sivil bürokrasi anlaşmazlığı, piyasadan zahire temini ve taşımacılığını olumsuz etkilemiştir. 18 Nisan 1916'da Rusların Trabzon'un önemli bir kısmını işgali 80.000 civarında nüfusun batıya göç etmesine sebep olarak birçok yeni güçlükler ortaya çıkardı. Göçmenlerin beslenme, barınma ve sağlığının korunması, idarecilerin ana uğraş konuları haline geldi. Şehrin ticari hayatı büyük bir sekteye uğradı. Askerlik çağı dışında kalan Müslüman halk Rum ve Ermeni çetelerine karşı kendini savunmak zorunda kaldı. Trabzon'un bütün kaza ve köylerinde savaş boyunca öğretim yapılamadı. Savaşta birçok fedakârlıklar gösteren Trabzonlular, mütareke döneminde devletten bir şey beklemeden yaralarını kendileri sardılar. Trabzonlular yaşadıkları zor yıllara rağmen moralsizlik, yılgınlık ve bıkkınlığa kapılmadan bütün varlıklarıyla Milli Mücadele'nin içinde yer aldılar.

Trabzon vilayeti 18 Nisan 1916'da işgal edildikten sonra iki yıl boyunca Rusların ve azınlıkların yıkımına ve mezalimine maruz kaldı. Ruslar sistemli bir şekilde uyguladıkları imha siyasetiyle Trabzon'un nüfus, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını değiştirmeye çalıştılar. İşgal öncesinde yüz binlerce Türk olası Rus, Rum ve Ermeni kıyımından kurtulabilmek için iç bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Şehirde kalanlar Rus yönetiminin baskısına hedef olurken, göç eden Türk kafileleri ise bir yandan Rus kuvvetlerinin, diğer yandan da Rum ve Ermeni çetelerinin saldırılarına maruz kaldı.

Güvenliğin sağlanmasından sonra vilayetin mülki yapısı yeniden düzenlendi. Buna göre Trabzon Vilayeti; Trabzon, Rize ve Gümüşhane olmak üzere üç sancaktan meydana getirildi. Trabzon Sancağı'na Ordu, Giresun, Tirebolu, Görele, Vakf-ı Kebir, Sürmene, Akçaabad, Of ve Cevizlik kazaları, Rize Sancağı'na Pazar ve Hopar kazaları, Gümüşhane Sancağı'na ise, Ardasa, Kelkit ve Karaca kazaları bağlandı.

30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi sonrasında Osmanlı Devleti'nin topraklarının paylaşılması konusunda Ermeni-Rum-Yunan işbirliği ortaya çıkmıştır. Rum-Ermeni işbirliğinin ilk belirtisi 1918'de Cenevre'de "Türklerin Zulmüne Uğramış Milletler Birliği'nin kurulması olmuştur. Mütareke döneminde Rum ve Ermeni Patrikhaneleri de Türkiye toprakları üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için ortak hareket etmişlerdir. Patrikhaneler arasındaki bu işbirliği 6 Aralık 1918 tarihinde resmiyet kazanarak bir antlaşma yapılmış ve "Rum-Ermeni Birliği Komitesi" kurulmuştur.

 

Rumlar ile Ermenilerin çıkarları, biri Türkiye'nin batısında, diğeri de doğusunda toprak kazanmak olduğu için başlangıçta çatışmamıştır .

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.