güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Tanzimat’ın tatbik edilmesiyle ilgili ilk çalışmalar yapılırken hükümet,Trabzon’daki ağalık usulünün lağvedilmesi halinde onların kırgınlığının sözkonusu olabileceğini hatırlatarak; herhangi bir problem yaşanmaması için,aşamalı bir tatbikatın tercih edilmesini ve şimdilik kendilerine dokunulmamasınımünasip görmüştü96. Bununla birlikte ağalar aleyhinde yapılan şikâyetler üzerineduruma el konularak bunların görevden alınması ve şikâyetçilerin haklarınınkorunmaya çalışılması önemli bir keyfiyet idi. Nitekim İsmail Rahmi Paşa’nınvaliliği zamanında Akçaabâd’da toplanan vergi ile ilgili olarak yapılan bir itirazdolayısıyla yazılan buyrultu sayesinde böyle bir misalden haberdar olmaktayız.

Vali tarafından 24 Haziran 1847’de Akçaabâd Kaimmakamı Hacı Mehmed Ağaile naibe yazılan yazıda özetle şöyle denilmektedir: Ahali tarafından verilen dilekçeler üzerine Sakazâde Mehmed Ağa’nınidaresindeki köylere tarh edilen mirî malının muhasebesi marifet-i şer’ vetayin edilen mübaşir marifetiyle kaza mahkemesinde görüldü. Her nekadar fahiş ve fazla olarak zimmetinde bir şey çıkmamış ise de, eskidenher tevzide adı geçen ağanın, ağalık hakkı adıyla altışar bin kuruştansenede 12.000 kuruşu tevzie dâhil ettiği, ayrıca kuruşta ikişer para hizmetakçesi aldığı ortaya çıkmıştır. Bu keyfiyet “fukara hakkında gadrimüstelzim göründüğünden yardım olmak üzere” senede tevzi olunan12.000 kuruşun 4.000 kuruşu fakirler için af ve tenzil edilerek, her tevzidedörder bin kuruş alınması ve hizmet akçesi namıyla kuruşta yalnız bir paraalınması uygun görülmüştü.

Vali İsmail Rahmi Paşa ile Defterdar Raşid Efendi tarafından müşterekenhazırlanan 16 Ocak 1848 tarihli raporda Tanzimat’ın uygulanması ile ilgili olarakbir yıllık faaliyet sonucunda varılan nokta anlatılırken, ağalarla ilgili şudeğerlendirmeler yapılmaktaydı: Tanzimat’a dâhil edilen eyaletteki kazaların müdürleri yerli kimselerdentayin edilmektedir. Bunlar kuruşta iki para rüsumat ile görevlerinisürdürmektedirler. Ancak Trabzon başka yerlerle karıştırılmamalıdır. Ziraburada kazaların başında bulunan ağalar mülkî işler ile diğer devlet işleriniyürütmeye muktedir değiller. Ayrıca eyalet halkı arasında istenilenniteliklere sahip elemanları temin etmek güçtür. Yetersiz kişiler az gelir ilebu görevleri yapmaya hevesli iken, daha kabiliyetli ve dirayetli olan başkayerlerden kimselerin görevlendirilmeleri halinde bunlar da mülkî işlerimaaşsız idare etmeye yanaşmayacaklarından rağbet göstermeyeceklerdir.

Ayrıca köy ağalığının lağvı bu kişilerin küskünlüğüne yol açacaktır. Öte yandan kaza müdürlüklerine tayin edilen ağalara özel bir maaş bağlanması onları gevşekliğe sürükleyeceğinden istenildiği gibi iş görülemeyecektir.

Bu sebeplerden dolayı 1847 yılında hak edenlerin kaimmakam ve yamüdür tayini ile gönüllerini hoş tutup kendilerine maaş tahsis edilerek Tanzimat’ın eyalette bir tepkiye yol açmadan uygulanması münasip görülmüştür.

Vali, görevde olan ağalar ile görev alma potansiyeli olan kişizâdelerin mevcudunun 2000 kadar olduğunu, bunların halk arasında hatırı sayılan kişiler olmaları ve ağalığın hemen lağvedilmesi halinde dedikodular çıkabileceğini belirterek, bu konunun da tedricen yapılacak uygulamalar içerisine alınmasını teklif etmişti. Gerçekten de sonraki dönemde ağalığın hemen lağvedilmediğini görmekteyiz.

Yeni anlayış gereğince kaza yöneticilikleri ağalık veya âyanlık yerine müdürlük haline dönüştürüldü. Buralara yine eski hanedan mensupları tayin edildi. İsmail Rahmi Paşa, Tanzimat’ı uygulayabileceğine inandığı kaimmakam ve müdürler ile ilgili atama teklifini 16 Ocak 1848 tarihli bir yazı ile merkeze takdim etti. Hükümet tarafından bu görevlendirmeler uygun bulunarak onaylandı.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.