güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Buna göre Makulzâde’nin elindeki Kavala köyü Şatırzâde Abdülhalim Bey’in semti haline gelirken, Gümrükçüzâde’nin elindeki Zemliha ve Nısf-ı Virona köyleri de Şatırzâde Osman Paşa’nın idaresine geçmiştir. İdaresinde ihmal veya suistimal gösteren ağa görevinden alınıp yerine akrabasından veya başka hanedandan birisi atanabilmekteydi. Meselâ Vali Hasan Paşa tarafından Pulathâne naibine hitaben yazılan 27 Nisan 1825 tarihli bir buyrultudan öğrendiğimize göre; Serdar Mehmed Ağa bin Hasan Ağa, fukarayı korumaması, işlerin görülmesinde rehavet göstermesi sebebiyle azledilip “Pulathâne serdarlığına ve Akçaabâd âyanlığı”na müstakil olarak kardeşi Mustafa Ağa tayin olunmuştur.

 Mehmed Ağa’nın yönetiminde olan köyler de doğrudan Mustafa Ağa’ya bağlanmıştır81. Diğer taraftan ağaların bazı kanunsuz davranışlarından dolayı halkın şikâyetçi olduğu, mahkemeye intikal eden davaların bulunduğu görülmektedir. Meselâ Vakfırkebir’den Hacı Ömeroğlu Hasan b. Mehmed, Fol iskelesinde bulunan arazisini, nahiye ağalarından Hacı Fettahzâde Hasan b. Memiş Ağa’nın zapt ederek üzerine kahve, mağaza ve fırın yaptırdığı iddiası ile mahkemeye başvurmuştur.

 Meselenin mahkemeye intikali üzerine devreye giren aracılar sayesinde adı geçen ağa, davacıya mağazanın mülkiyetini vermek zorunda kalmış, bu bedel karşılığında arazinin kalan kısmına hâkim olmuştur resmî görevlerini ortadan kaldırma politikalarına rağmen uzun yıllar bu uygulama Trabzon’da devam ettirilmiş, ne âyanlar ile onları destekleyen gruplar, ne de böylelerinin kasaba ve kentlerdeki etkinlikleri tamamen yok edilebilmiştir. Öyle ki 1847 yılında eyaletteki ağaların mevcudu 500’e yakın olup birinin azledilmesi halinde onun yerine geçmeyi umanların sayısı ise bunun üç-dört katı kadardı.

Tanzimat’ın Trabzon’da uygulanması

Tanzimat’ın ilanından itibaren yönetim anlayışının yenilenmesine yönelik olarak Trabzon’da da ilk çalışmaların hemen başlatıldığı görülmektedir. Ancak hükümet bu konuda temkinli davranmayı tercih etmiştir. Zira uzun süredir valilik yapan meşhur Hazinedarzâdelerden Osman Paşa, halk, âyan ve eşrâf üzerinde derin nüfuzu olan, oldukça zengin ve kudretli bir şahsiyet idi. Osman Paşa, Tanzimat ile getirilmesi düşünülen yeni düzene taraftar değildi. Bu yüzden Tanzimat’ın ilkelerini yöneticilere ve halka anlatmak, uygulanmasını sağlamak için gönderilecek memur yetenekli, valinin otoritesi altında ezilmeyecek birisi olmalıydı.

 Bu düşüncelerle Meclis-i Umumi tarafından Karantina Nazırı Lebib Efendi’nin memuriyet-i mahsusa ile Trabzon’a gönderilmesi kararlaştırıldı. Valiliğe de kendisine gereken yardımın yapılması yolunda ferman gönderildi. Yanına da yeterli derecede kâtip ve memur verildi. Lebib Efendi’nin öncelikli görevi Tanzimat’ın iki temel ilkesi olan askerlik ve vergi konusuna çekidüzen vermek idi.

Lebib Efendi’nin bu teşebbüsünden yeterli sonuç elde edilememesinden dolayı 1841 yılında eski Galata Muhassılı Azmi Efendi, Tanzimat’ın uygulanması için görevlendirildi. Ancak Azmi Efendi henüz hareket etmemişken Trabzon’dan merkeze ulaşan bilgiler burada Tanzimat’ın uygulanmasının pek de kolay olmayacağını gösterdi ve hükümetin konuyu yeniden düşünmesine sebep oldu. Bununla ilgili olarak hazırlanan bir arz tezkeresinde; Trabzon’da vergi tarh ve tahsilinde sağlam bir usulün benimsenmesi ve ahalisi sert mizaçlı olduğundan bölgede yeniliklerin tedricen uygulanması gerektiği, halkın önemli bir kısmının elinde bulunan emlâk ve arazinin haksız olarak zapt edilmiş yerler olduğu ve buna dair ellerinde senet bulunmadığından eski sistemin feshedilmesine kuvvetli direnişin gösterileceği, güçlü bir şahsiyet olan Vali Osman Paşa’nın muhalefet etmesinden ötürü Tanzimat’ın uygulanması için yollanacak memurun bu protestoyu önleyemeyeceği endişesi dile getirildi.

 Yapılan görüşmeler neticesinde Trabzon’da uygulamanın ileriye ertelenmesi görüşü ağırlık kazandı. Fakat bu arada Azmi Efendi’nin tayin haberi hem Trabzon Valiliğine yazılmış  hem de Takvim-i Vekayi’de yayınlanmıştı. Dolayısıyla geri adım atıldığı izleniminin yaratılmaması için, Azmi Efendi’nin Trabzon’a gitmesi gerektiğine karar verildi. Yalnız onun görevinin Tanzimat’ı uygulamak değil de ileride uygulanabilmesi için halkın aydınlatılması, gerekli araştırmaların yapılıp bilgilerin toplanması olarak ilan edildi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.