güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA
Hava Durumu

TRABZON HAVALİSİNDE YAŞAYANLAR ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR – 6

Yazının Giriş Tarihi: 18.12.2020 21:48
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.12.2020 21:48

Osman Paşa, gerek Rus savaşı ve Mısır meselesi sebebiyle, gerekse sancakların teftişi dolayısıyla sık sık Trabzon’dan ayrı kalmaktaydı. Bundan dolayı kaimmakamlık müessesesinin neredeyse süreklilik kazandığını görmekteyiz. Akrabası olan ve kendisine damat edindiği kethüdası mir-i mirandan Ahmet Paşa’yı kaimmakam tayin etmişti. Osman Paşa vilayetteki diğer görevlere de öncelikle akrabalarını getirmişti. Nitekim kardeşi Abdullah Paşa Canik’te muhassıllık makamında iken, diğer kardeşi Memiş Paşa’ya da Sürmene kazasının düzene sokulması görevini vermişti.

Osman Paşa uzun süren valiliği süresince Trabzon’da ağırlığını hissettiren bir devlet adamıydı. Her ne kadar başlangıçta diğer âyan kökenli devlet adamları gibi merkezle arasına bir mesafe koymuş ise de zamanla ilişkilerini düzeltmişti. Valiliğinin önemli kısmında bölgede iç barış hüküm sürdü. Özellikle fakir halkın ağır vergi yükünden kurtarılması için zaman zaman görevlilere buyrultular yazdığı, müracaatını uygun bulduğu kişiler için tamamen veya kısmen muafiyetler tanıdığını görmekteyiz51. Ayrıca kentte bazı imar faaliyetlerinde bulundu, beylik sarayı yeniden inşa edilerek, valilerin kiralık konaklarda hükümet işlerini yürütmelerinin ortaya çıkardığı zorluklar bertaraf edildi. Şehrin içme suyu problemini önemli ölçüde çözmek üzere Değirmendere havzasının suyu borularla nakledilip bazı evlere ve mahalle çeşmelerine akıtıldı. Bunların masrafları bizzat vali tarafından karşılandı. Önemli hizmetlerinden biri de oldukça eski bir yapı olan Çarşı Camii’nin yıktırılarak ve çevresindeki bazı binaların da ilave edilmesiyle yeniden ve oldukça sağlam biçimde inşa edilmesidir. Caminin muhtelif masrafları için vali tarafından bir vakıf kuruldu ve önemli ölçüde kaynak ayrıldı. Osman Paşa 1842 yılı ortalarında gayet varlıklı bir vali olarak vefat etti.

Osman Paşa’nın ölümü üzerine yerine o sırada Canik muhassıllı olan kardeşi Abdullah Paşa getirildi. 4 Ağustos 1842 tarihinde valilik makamında bulunduğuna göre bundan önce göreve getirilmiş demektir. Dönemi sakin geçmiş, idarî işlerde kardeşinin izinden giderek bazı imar faaliyetlerini sürdürmüştür. Bu çerçevede olarak Trabzon’da adına yaptırdığı çeşme, süslemesi ve kitabesiyle meşhurdur. Abdullah Paşa’nın valilik görevi Şubat 1846 ayına kadar devam etmiş, bu tarihte hastalığı sebebiyle dilediği yerde ikamet etmek üzere azledilmiştir.

Yirmi yılı aşkın bir süre görev yapan ve Doğu Karadeniz bölgesinde hem toplumsal tabana hem de yerel hanedanlar üzerinde etkili bir otoriteye sahip olan Hazinedarzâdelerin valilikleri sırasında Babıâli, Tanzimat’ı uygulamaya çalışmaktaydı. Fakat Osman Paşa ile Abdullah Paşa’nın yeni uygulamalara taraftar olmamaları başarı elde edilmesini engellemiştir. Abdullah Paşa’nın azledilmesi, merkezî hükümete Tanzimat’ın Trabzon’da tatbik edilmesi için fırsat vermiş oldu.

Kaimmakamlar ve mütesellimler

Trabzon valileri kimi zaman Şark Seraskerliği, Anapa Muhafızlığı gibi ilave görevler de üstlenmek durumunda kaldıklarından, vilayet merkezinde pek az bulunmakta, hatta bazen hiç vilayet merkezine gelmeden burayı idare etmek durumunda kalmaktaydılar. İncelediğimiz yıllarda Trabzon valileri, herhangi bir sebeple görevlerinin başına hemen gidemeyecek olmaları durumunda eyaletteki işleri yürütmek üzere kaimmakam veya mütesellim unvanlı birisini idareyi devralmak için süratle görevlendirmekteydiler. Mütesellim tayin edilirken valinin şehre gelişine kadar ifadesiyle açıkça valinin vilayet merkezinde bulunmadığı zamanlarda böyle bir görevlendirmenin yapıldığı anlaşılmaktadır55. Bununla birlikte geniş coğrafyaya sahip olmasından ötürü, esasında kaimmakamlık veya mütesellimliğe geçici bir görev gibi bakmak çok da doğru değildir. Valinin kendisi Trabzon merkezinde olsa dahi kaimmakam valiye yardımcı olmak üzere işlerin bir kısmını idare etmekteydi. Kaimmakam veya mütesellim tayini valinin teklifi ve padişahın onayıyla gerçekleşmekteydi. Kaimmakam olarak görevlendirilecek kişinin seçiminde çoğunlukla vali inisiyatif sahibi idi. Valiler bu hizmeti yürütecek kişileri seçerken güvenebilmesi bakımından ya kendi akrabasından veya kapı halkından olan birini ya da vilayetin önde gelen ailelerinden birinin reisini tercih etmekteydi. Yerel halktan kaimmakam tayin edileceği zaman genelde Kalcızâde ile Şatırzâde ailelerinden biri göreve getirilmekteydi. Hatta çoğu zaman Şatırzâde Osman Ağa (daha sonra paşa) ile Kalcızâde Memiş Ağa bu görevde halef – selef olmaktaydılar.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.